Notes

Dilimiz, kimliğimizTürk dili tarihteki günümüzde halen kullanılan diller arasında en çok değişime uğrayan dillerden biridir. Günümüzde bu değişimin iyi mi kötü mü olduğunu tartışanlar halen vardır. Dilimizin tahmini ilk ve net kaynaklarından birisi şüphesiz Orhun Abideleridir. Orhun Abideleri dönemin sosyolojik yapısını, Türk'lerin yönetim kültürlerinden ve Türklerin askeri özelliklerinden bahsedilmektedir. Türk dili o günlerde çok saf bir şekilde kullanırken zaman içinde diğer topluluklarla iletişim kurdukça dilimiz değişmiştir. Orhun Abidelerinden sonra en önemli eserlerimizden birisi de Divan-i Lügatüt Türk'tür. Tabii burada göze çarpan durum ise biz Türkler tarafından yapılan bir eserin Farsça isime sahip olması. Aslında bu örnek bile dillerin etkileşiminden bahsedilebilir. Dilimiz o zamanlardan itibaren her ne kadar iyi bir amaçla değişse de maalesef bunun önünü kesemedik ve saf Köktürkçe'mizi kaybettik... Türk-İslam devletleri döneminde birçok ilim ve bilimin doğuda olduğu dönemlerde Türk'lerin çok haşır neşir olmadığı bilimler varken Türk'ler de ortadoğunun bilgi birikiminden yararlanmaya başladı. Bu dönemden itibaren Arapça ve Farsça dilimizde yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı. Her geçen gün dilimiz daha fazla bir dil harmanı şeklinde ilerlerken bu durum Osmanlı döneminde gözardı edilerek dilimize çok fazla yabancı kelime girmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun yaptığı en büyük hatalardan birisi Türk dilini koruma altına almamasıdır. Dilimiz orta doğuda, kuzey afrikada hatta orta asyada bile konuşulurken birçok dille beraber kullanıldı. Bu da dilin değişime uğramasına sebep oldu. Cumhuriyet dönemine kadarki dönemde Osmanlı geri kaldığı için birçok icat farklı ülkelerden çıkmıştı ve o yüzden bilgisayar, klima, birçok kelime yabancı dillerden aynı şekilde dilimize girdi ve dilimiz, Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce karışık bir şey oldu. Cumhuriyet döneminde Türk dili adına çalışmalar yapılsa da, dilimiz net bir şekilde çizgileri koysa da bu sefer yerel ağızlar ülkemizin her yöresinde oluşmaya başladı. Peki bu süreç nasıl başladı ? Halen ülkemizde birçok yöreden, etnik kökenden insanlar var, bunlara Lazlar, Çerkezler, Araplar, Kürtler örnek verilebilir. Kendi dillerini sürekli kullanmaktan Türkçeyi de kullanıyor ve günlük hayatlarında en çok kullanılan kelimeleri kendi dilleri ve Türkçe ile harmanlıyorlar. Günümüzde her geçen gün farklı jenerasyonlar Türkçe'mizi farklı şekillerde kullanmaya devam ediyor, dilimizin bu kadar esnek olması iyi bir durum mu? Bunun cevabını birkaç yıl sonra öğreneceğiz.