Notes

Şimdi sizinle dün gördüğüm rüyadan sonra aklıma gelen, üzerinden yaklaşık dokuz ay geçmekle düşündüğüm ve düşününce üzüldüğüm bir anımı paylaşacağım.

Not: Bu mesaj kendini imha edecektir.

Küçükyalı'ya taşınırken eski evin boya işleri ile uğraşıyordum. O esnada benim taşıma işlerimi yapan, daha önce de eşya satın aldığım ikinci elci malulen emekli polis İbrahim abi evi bir tanıdığına göstermek istediğini söyledi. Evi göstermek için Kadıköy'e gittim. Şok'tan bir paket Chesterfield mentollü ve kutu FANTA aldım. Apartmanın karşısında beklemeye koyuldum. Sokağa iki kız girdi, apartmana yaklaşınca durdular ve birine telefon açtılar. O sırada İbrahim abi beni aradı, geliyoruz dedi. Kızlardan biri Hande Soral'a, diğeri Selin Şekercizade'ye benziyor.(İsimlere Google'dan bakın.) Kızların kendi isimleriniyse hatırlamıyorum. Ben onlar olacağını düşünmeyerek Fantamı içmeye devam ediyorum. Buradan sonra _düşününce üzüldüğüm_ kısım başlıyor.

İbrahim abi sokağa girip kızların yanına gelince ben de yanlarına gittim, bir elde fanta diğerinde sigara. Onlara sigara uzattım, kızlar almadı, İbrahim abi boş geçmedi. Ayak üstü lafladık. Selin Urfa'lı, iri cüsseli, psikolog. Epey cesur bir giyimi vardı, bacaklarına bakmamaya gayret etmiştim. Hande tatlılar tatlısı bir kızdı, yazılımcı, 6 yıllık ilişkisi bitmiş, çocuk buna borç kitlemiş. Neler yapabilirim diye sordu. Birkaç şey anlattım. O sıra sokaktan geçen kedilere taktığım takma isimleri söyledim, _bu eve taşınacaksanız bu isimleri bilin_ dedim.

Evi görmek isteyen Selin, Hande de onun eski komşusu, yakın arkadaşı. Fantam bitince kutuyu yere attım. Aslında orası çöp, bilirsiniz evin önüne koyuyorduk çöpleri. Ama onlar bunu bilmiyordu muhtemelen. O sıra düşünmemiştim, şimdi yarattığım imajı düşünüyorum, üzücü. Sigaram bitince yerdeki kutuyu alıp sigarayı içine attım, sonra kutuyu yine yere attım. Evi gösterdim. Selin evi beğendi ama Hande güneş almıyor olmasını olumsuz buldu. Sonrasında İbrahim abi işlerim var diyerek gitti. Muhitin güzelliğini anlattım, Hande de Hasanpaşa'da Özel Çağıner Hastanesi'nin orada oturuyormuş.

Ev için olumsuz bir algı oluşunca _hadi sizi burayı çekilir kılan diğer faktörü göstereyim_ diyerek bahçeye çıkardım. Bahçenin el değmemişliğine bayıldılar. Selin aklına yattığını, ama düşüneceğini söyledi. Param yok diye sızlıyordu, Hande'ye döndü, gidelim istersen dedi. Birkaç bira içeceklermiş. Beni çağırdı Selin, sen de gel istersen dedi. Evde yapılacak işlerim var diye teşekkür ederek reddettim.

Dün rüyamda Hande'yi ya da o sandığım birini gördüm. O günden sonra aklıma hiç gelmemişti ama uyanıp o günü hatırlayınca gözümde canlanan görüntülerden mutsuz oldum. Hande'ye hukuki meseleler bahanesiyle en azından kartımı veya numaramı verebilirdim, çok tatlı bir kızdı. Hepsini geçtim davetlerini reddetmeyip mekana gidebilirdim. Size de oluyor mu bilmiyorum ama uzun zamandır eve de kapanık olduğumuz için aşırı flörtleşesim var. İçinde bulunduğum durumu fazlaca sorguluyorum. Sanki yeni bir hayat kurmak istiyormuşum ancak buna cesaret edemiyormuşum gibi hissediyorum.

O Hande'de kaçtı...