Notes

ÖĞRENCİ
Mirsad Türkcan’ın 22 sene önce araladığı kapıdan geçen zaman içerisinde kimler kimler girip çıkmadı ki. Büyük umutlarla seçilir diye beklediklerimiz, nasıl seçildiğine anlam veremediklerimiz, draft hakları kimde ve nerde bilmediğimiz niceleri geçip gitti bu kapıdan. Dev adamlığın şanından mıdır bilinmez çoğunlukla da uzun ihraç etmişiz okyanus ötesine. İşte bu okulun son öğrencisini de yavaş yavaş dünyanın en büyük ligine yolcu etmek üzereyiz. Gerçi onun yolculuğu biraz aktarmalı oldu ancak şimdiden yeteneğiyle ülkedeki birçok basketbolseverin Draft gecesi uykusuz kalma sebebi olacağı kesin. Gelin Türk basketbolunun bu son model Dev Adam’ını biraz daha yakından tanıyalım.
1998 yılında Özbekistan’ın Taşkent şehrinde dünyaya gelen Ömer Faruk, basketbolla FESA Basketbol Okullarında tanışır ve daha sonrasında Fenerbahçe altyapısına girer. Küçük yaşlarda voleybola da ilgi duyar, ancak basketbol sevgisi ağır basar ve bu yolda devam eder. Fenerbahçe’de alt yaş kategorilerini domine eden performanslar sergiler. Aynı dönemde yıldız ve genç kategorilerde milli takımda görev alır.
2014 yılında Letonya’da düzenlenen 16 yaş altı Avrupa Şampiyonasında 15.1 sayı 8.1 ribaund ortalamaları tutturarak turnuvanın en iyi beşine giren genç yetenek, bir sonraki yıl Yunanistan’daki 18 yaş altı Avrupa Şampiyonası’nda Gümüş madalyaya uzanan takımımızın, Furkan Korkmaz’la beraber en önemli oyuncularından biri olur. Finlandiya’da düzenlenen U-20 Şampiyonası’nda da milli takımımızla Avrupa 3.lüğü yaşayan Ömer, kariyerinde ikinci kez turnuvanın takımına seçilir. Oynadığı her turnuvada özel performanslar sergileyen bu geç adam, artık yavaş yavaş tüm dikkatleri üzerine toplamaya başlamıştır.
2016 yılına gelindiğinde Ömer, Fenerbahçe’nin 5 yıllık yeni kontrat talebini reddederek kolej ligine gitmeye verir. Bu radikal kararı sebebiyle başantrenör Obradovic tarafından bencillikle suçlanır. Genç oyuncunun bu süreçte kulüple ve kendisiyle fikir alışverişi yapmamasını eleştiren Obradovic, Ömer’in takım arkadaşlarını ve taraftarı düşünmediğini ifade eder. Fakat o dönem kadroda Ekpe Udoh, Jan Vesely, Pero Antic ve Ahmed Düverioğlu gibi uzunların olmasının onun alacağı süreleri ve gelişimini etkileyeceğini düşünmüş olacak ki, Amerika’ya gitme seçeneği daha cazip gelmiştir kendisine. Bu konu Ömer’e sorulduğunda da “Fenerbahçe gerçekten çok iyi bir kulüp ve en yüksek seviyede oynuyorlar. Ben orada çok oynamıyorum, bu yüzden biraz daha fazla oynayabileceğim ve kendimi geliştireceğim bir yere gitmem gerekiyor. Koleje gitmek istememin sebebi işte bu.” diyerek cevap verir. NBA hayali olan bir oyuncu için süre almanın ve NCAA’de oynamanın ne kadar değerli olduğunun o da farkındadır. Türkiye’de hem öğrenci hem de sporcu olmanın zorluğunu yaşadığını dile getiren Ömer, tüm bu sebeplerin neticesinde basketbol hayatını Amerika’da sürdürmeyi tercih eder.
2016 yılının mayıs ayına gelindiğinde Ömer kendisine ilgi duyan birçok NCAA takımı arasından seçimini yapar. Genç oyuncu artık North Carolina State forması terletecektir. Ayrıca bu üniversitede Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazanmıştır ve Amerika’da belirli bir not ortalamasına sahip olmayan basketbolcular maçlarda oynayamamaktadır. Ancak bu durum Ömer’in gözünü korkutmaz, her açıklamasında çok çalışacağını ve kendini geliştireceğini vurgular. İlerleyen yıllarda ise Ömer, bu sözlerinin boşa olmadığını bize kanıtlar.
2016-2017 sezonunun başlangıcında NCAA kuralları gereği, daha önceden profesyonel olarak oynamış bir basketbolcu olduğu için sezon başındaki dokuz maçı oynayamayacaktır. Bu olayın gölgesinde onun için artık özel bir süreç başlar. Burada tüm Birleşik Devletler’in en yetenekli kolej oyuncularından biri olarak gösterilen Dennis Smith Jr. ile takım arkadaşıdır. İlk sezonunda 22 maça çıkan Ömer Faruk, bu maçlarda 18.9 dakika süre alıp, 5.9 sayı 4.4 ribaund 1.2 asist ve 0.7 blok ortalamaları tutturur. Bu ortalamalar henüz yolun başında bir pivot için hiç de fena değildir. Sezon sonunda 2017 draftına katılmayı tercih eden genç oyuncu, birkaç NBA takımıyla antrenmanın ardından drafttan çekilme kararı alır.
Yeni sezon ise Ömer için artık bir basamak daha yukarıda geçmelidir. Artık takımda daha fazla rol sahibidir. Bazı maçlarda ilk beş başlar ve gayet iyi performanslar sergiler. Ocak ayındaki üst üste başarılı performanslarıyla haftanın oyuncusu seçilir. Sezon sonunda 13.5 sayı, 6.7 ribaund, 0.5 asist 1.8 blok ortalamaları tutturur. Bir pivot olarak perimetreden %50 ile oynaması hücumdaki çok çeşitliliğinin göstergesi olur. Genç oyuncu bu performansıyla Atlantik Konferansı’nda sezonun en iyi 3. Beşine seçilir. En çok gelişme gösteren oyuncu yarışında da 3. sırayı alır. Tüm bu başarılar onun 2018 NBA Draft’ında önemli bir yer kapabileceğine yorumlanmıştır. Ancak Ömer, Draft yerine NC State’e teşekkürlerini sunarak, başka bir takımın yolunu tutmayı tercih eder.
2018 yılı Nisan ayında Ömer herkesi şaşırtarak, Georgetown Üniversitesi’ne gitmeye karar verir. Bu seçim önemlidir çünkü NCAA kuralları gereği eğer bir oyuncu üniversite değiştirirse 1 sene boyunca maçlarda forma giyememektedir. Ömer kariyerinde bir kez daha radikal bir karar verip, eğitim hayatına yapacağı katkıları da düşünerek Georgetown’a geçmiştir. Bu üniversiteyi tercihinde basketbol takımının Alonzo Mourning, Dikembe Mutombo gibi değerli uzunları NBA’e göndermesi etkili olmuştur elbet. Ancak bir uzun vardı ki Ömer’i bu takıma çeken başlıca kişi odur desek yanlış olmaz: Georgetown Hoyas koçu Patrick Ewing.
Aynı yılın eylül ayında milli takımımız 2019 Dünya Kupası Grup Eleme maçlarında Karadağ ve Slovenya ile karşı karşıya gelecektir. Genç Ömer, uzun pozisyonunda sıkıntı yaşayan milli takımımızın kadrosunda kendine yer bulmuştur. Ancak bir sorun vardır ve Ömer takım kampına katılamamıştır. Bu olayın ardından kamera karşısına geçen Federasyon CEO’su Ömer Onan, genç oyuncunun başkalarını örnek almayıp; Hidayet Türkoğlu, Cedi Osman, Furkan Korkmaz gibi isimleri örnek alarak milli takıma katılması gerektiğini söyler. Bu sözler ufak çapta bir krizi de beraberinde getirmiştir. Ortada büyük bir karışıklık vardır. Ömer’in babası Erdoğan Yurtseven, oğlunun bu seneki takım değişikliğinin ardından vize işlemlerinin yenilenmesi gerektiğini ve henüz tamamlanamadığını belirtir. Böylesi bir durumda Ömer ABD dışına çıkabilmekte ancak geri dönememektedir. Tüm bu durumların daha bir hafta öncesinden Koç Ewing tarafından Hidayet Türkoğlu’na bildirildiğini belirten Yurtseven, konuya dair resmi yazışmaların da federasyonun elinde olduğunu söyler. Ancak bu olayların neticesinde Disiplin Kurulu’na sevk edilen Ömer Faruk, milli takımdan 8 maç men cezası alır.
Bu sorunların ardından Ömer, 2019 yılının ikinci yarısında takımı Georgetown Hoyas’la maçlara çıkmaya başlar. Uzun süredir kameralar önünde olmayan oyuncu inanılmaz bir değişim geçirmiştir. Gelişmiş fiziği, uzun saçları ve sahadaki duruşuyla artık daha da özgüvenli gözükmektedir. Takımın bir önceki yıldan önemli oyuncularını kaybetmesiyle beraber Georgetown artık Ömer ve liseden beri bir fenomen olan Mac McClung üzerine kuruludur. Sezon başında uzun sıkıntısı yaşayan rakiplere karşı gösterdiği performanslarla şaşırtmayan Ömer, Duke gibi önemli bir takımla oynadıkları maçta da iyi iş çıkarır. Madison Square Garden’da oynanan bu maçta Ömer, ikinci yarıda adeta bir skor makinesine dönüşerek maçı 21 sayıyla tamamlar. Sezonun geri kalan bölümünde de iyi performanslar ortaya koyan genç oyuncu, 15.5 sayı, 9.8 ribaund, 1.2 asist, ve 1.5 blok ortalamaları tutturur. Sezon genelinde 27 dakika ortalama ile oynayan Ömer, 2020 Mock Draft sıralamasında da 27. sıraya kadar yükselir. NCAA’de Kareem Abdul-Jabbar yılın pivotu ödülüne aday gösterilir. Artık mezuniyet sezonunun sonuna gelmiş olan oyuncu, tüm Hoyas ailesine ve Koç Ewing’e teşekkür ederek Draft’a katılacağını bildirir.
Parkeye dönelim..
Saha içine baktığımızda Ömer’in Georgetown hücumlarının temel parçası olduğunu görüyoruz. Koç Ewing set hücumlarında onun sırtı dönük oyunlarına fazlasıyla güveniyor. Post pozisyonunda rakibini içeriye sürmekten çok, geriye çekilerek atış kullanmayı seçen 2,13’lük bu dev adam, sezon içerisinde orta mesafeli atışlarda %53 ile oynadı. Sırtı dönük pozisyonlarda tek dripling yaparak, sol omzu ya da sağ omzu üzerinden fark etmeksizin hook veya fadeaway atışlarıyla bitirebiliyor. Kalın fiziğine ve sert oyun yapısına rağmen parmak hassasiyeti oldukça gelişmiş bir oyuncu. Güçlü omuzlara ve kalçaya sahip olan Ömer, ilerleyen zamanda post-up pozisyonlarını rakibini içeri sürerek bitirmesi dahilinde hücumuna bir silah daha ekleyecektir. Yay gerisinden %21 ile oynayan genç yıldız, pick & pop sonrası atışları yapabilmekte, ancak kendine şut yaratma konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Uzun bir oyuncuya göre pas kabiliyeti oldukça gelişmiştir. Kendisine ikili sıkıştırma geldiğinde yardım gelen tarafa pası çıkarabilmekte, takım arkadaşlarının topsuz koşularını ödüllendirebilmektedir. Perdeleme sonrası kısa devrilmelerde arkadaşlarının dizilişini ve rakibin boşluklarını çok iyi okuyabilen Ömer, bu tarz pozisyonlarda doğru pası bularak savunmayı cezalandırabilir. Aynı zamanda geçiş hücumlarını başlatan pasları da verebiliyor. Uzun kolları ve güçlü fiziğinin avantajıyla hücum ribaundlarını rakibinden söküp, smaçla tamamlıyor. Çizgiden %75 ile oynayan genç yıldız, uzun oyunculara göre iyi denebilecek bir yüzdeye sahip.
Savunmada ise çoğu zaman yavaş ayaklarının dezavantajlarını yaşıyor. Özellikle ayakları çabuk, atlet uzunları pick & roll savunmasında takip ederken zorlanabiliyor. Tepede kısa oyunculara yardıma çıktıktan sonra tekrardan uzana dönmekte de yavaş kalıyor. Aynı zamanda ikili oyun sonrası kısa karşısında kaldığında da çok kolay geçiliyor. Bu sorunu rakibin geçiş hücumlarında da yaşıyor. Ancak yavaş ayaklı uzunların savunmada doğru yerde durabilme becerisi Ömer’de de mevcut. Ayrıca uzun kolları ve devasa fiziğiyle çemberi savunma konusunda da başarılı. Bu baskın fiziksel özellikleri onun post savunmasında en zorlu rakiplerin arkasında kalabilmesini ve pota altına indirilen topları çelebilmesini sağlıyor. Tabi bazen yardım savunmalarında gecikebiliyor. Bu da defansta zaman zaman konsantrasyon eksikliğinin göstergelerinden.
Bu sene henüz tam tarihi belli olamayan NBA Draft’ı için 200’ü aşkın oyuncu ismini yazdırmış durumda. Ömer bu oyuncular içerisinde seçilmesine kesin gözüyle bakılanlardan. Oyun içi özelliklerinde de bahsettiğimiz gibi yavaş ayakları onun sıralamasında etkili olabilir. Modern uzun profilini tam olarak karşılamayan Ömer’in, drafttaki rakiplerinden yaşça büyük olması da onun güncel listelerde aşağılara yazılma sebeplerinden. Tahminler genç oyuncunun ikinci turun ortalarından ya da sonlarından seçilerek lige dahil olabileceği yönünde. Tabi şutunun gelişime açık olması onun ilerleyen yıllarda, hücum sahasını genişletmek için kullanılan bir uzuna dönüşmesini sağlayabilir. Gideceği takıma ve çalışacağı antrenörlere de bağlı olarak, Ömer’in bir NBA oyuncusu olup olmayacağını zaman gösterecek.