Notes

Write a note in this area. It's really easy to share with others. Click here ...ilkokulda sınıfta top oynarken sınıfın camı kırılıp suçu kimse üstüne almadığı için, sınıfın en problemlisi olmam sebebiyle hocanın 'kesin sen kırmışsındır' diye dayak attığı da oldu.(dayak yerken karşımda kıkır kıkır gülerken bile satmamıştım lavuğu )

kızlar, çok yakışıklı arkadaş ve benden oluşan bir arkadaş grubunda osuruk kokusu duyulması sebebiyle ''yapsa yapsa bu yapmıştır' ifadesiyle milletin önce bana sonra birbirlerine baktığı da oldu.(her yerde böyledir bu, bir ortamda osuruk kokusu duyukduğunda direkt ortamdaki en çirkin adama bakılır. )

ama bu sanrılardan beni en çok etkileyeni 'öpüşme izleyen sapık çocuk' imajıydı.

ilkokul yıllarımda en sevdiğim dizi rosalinda'ydı.her akşam 17,30' da annem ve kız kardeşimle beraber televizyon karşısına kurulur, nefesimizi tutarak rosalinda'yı seyrederdik.babam ekseriyetle homurdanıp, kavga çıkarsa da kazanan daima biz olurduk.hayatım boyunca babamın benden utandığını gözlerinden okuyabildiğim zamanlar sadece bu diziyi izlerkenki zamanlardır.düşünsenize,rosalinda izlemek için kavga eden, kumandayı elinden zorla aldığınızda ağlayan bir erkek çocuk...

ramazan bayramının ikinci günüydü.varlıkları sadece bayramlarda günyüzüne çıkan uzaktan akrabalar gene eve doluşmuşlardı.

erkekler kendi aralarında ülkeyi kurtarıyorlardı.ekonomik krize çözümler üretiliyor, kemal dervişle, memleketi soydu doymadı şerefsizle, sonu darbeye gider bu işin ile başlayan cümleler kurulup, kendini kanıtlama mücadelesi yaşanıyordu.kadınlar ise 'güzel baklava nasıl yapılır' ı tartışıyorlar, ardından sırayla kendi tariflerini( hepsi aynı) veriyorlardı.

benim ise derdim büyüktü, rosalinda başlamış ve ben ortadaki 'kişisel şov' yapma çabalarından dolayı bir şey duyamıyordum.anneme beni bu yolda yalnız bırakıp saçma sapan baklava muhabbetlerine girdiği için çok kızgındım.arada bir annemin yanına gidip 'anneee yağğ gitsinler artık nolur, duyamıyom bi şey' diyordum.ama annemin ' kes sesini otur oturduğun yerde, kaldırma beni ayağa mealine' gelen kaşlarını çatıp kafasını sallayarak terliği göstermesiyle viyana kapılarında püskürtülen osmanlı askeri edasıyla geri dönüyordum.

çok heyacanlı şeyler oluyordu ve hiçbir şey duyamıyordum,televizyonun ne kadar dibine girersem gireyim bir şey anlayamıyordum.

annemin mutfağa gitmesinden faydalanıp kumandayı aldığım gibi açabildiğim kadar sesini açtım televizyonun.herkesin sesi birden kesildi.olamaz o da ne! fernando jose ve rosalinda buluşmuşlar ve öpüşüyorlardı, hem de öyle böyle değil..herkes 'cık cık cık' lar eşliğinde bana bakıyor, beni ayıplıyordu, bakma böyle şeylere ayıp ayıp, yakışıyor mu sana diyerek kumandayı elimden açtılar, samanyolu' nu açtılar.'her şeyin zamanı var oğlum, yaşın kaç başın kaç'' diyerek beni yerin dibine sokmak için her şeyi yapıyorlardı.

ağlayarak kaçtım odadan.'mih mih mih' diye gülüyorlardı arkamdan.hepsi için ayrı intikam planları yapıyordum hıçkırıklar eşliğinde.(ayakkabılarına yumurta koymak ya da saklamak, evlerine gittiğimde bilerek yere çay dökmek giib).5 dakika sonra içeride ' terbiyesiz yakışıyor mu sana' diye kumandayı elimden alıp samanyolu'nu açan akraba geldi.insanı çileden çıkartır bir gülüşü vardı.sanırım nefret etmeyi öğrenmeye başlıyordum.

oğlum bak dedi, ben de senin gibiydim zamanında, ama her şeyin zamanı var, böyle insan içinde olmaz.tan gazetesi vardı bizim zamanımızda, tillahı vardı bunların, çıktığı gün sedat amca(bakkal)' dan önce giderdim dükkana.'mih mih mih'.hele sen 18'e bi girde nerelere götürecem ben seni dedi.kaçtım,büsbütün tiksiniyordum ondan.

yaz tatiliydi, herkes yatmış ben de film izlemek için kalmıştım, bermuda şeytan üçgeni'ni seyrediyordum.sürekli bir aksiyon,kovalamaca,kaçış..babaannem 'goçuum daha yatmadın mı' diyerek kapıyı açtı,ekranda ne vardı dersiniz.öpüşme..'hadi yat galan' deyip televizyonu gördükten sonra tövbeler çekip ' bu uşağın sonu kötü kötü' nidalarıyla televizyonun fişini çekti.'yer yarılsa da içine girsem' diyordum.

birkaç günlüğüne halamlara kalmaya gitmiştim.kuzenimin sürekli izlediği trt3'deki nostaljik futbol kuşağından sıkılmış, kumandayı elinden zorla almıştım.rastgele bir kanal açtığım sırada içeriye halam girdi.televizyondaki seslere hepimizin odağını oraya çekti.müjde ar'ın iffet filmi vardı televizyonda, ve tabi ki o tahmin ettiğiniz tecavüz sahnesi.halam çocuğa şeyler izletiyosun' diye kuzenimi azarlarken, kuzenim kumandanın ben de olduğunu söyledi.'.çok ayıp oğlum hiç beklemezdim senden!'.ertesi gün dönüş yolundaydım.(o gün bugündür gitmiyorum.)

o günden sonra birileriyle film izlerken, öpüşme sahnesi olduğunda direkt kafamı çeviriyorum,eğiyorum,bakmamak için bilumum hareketler sergiliyorum.(yalnızken izliyorum orası ayrı)

geçenlerde gene ev arkadaşımla bir film izliyorduk, öpümenin çok fazla olduğu bir sanat filmiydi.her öpüşmede psikolojik olarak kafamı çeviriyordum, ve böylece filmin dörtte birini kaçırmıştım..

a: olum yobaz mısın, manyak mısın niye kafanı çevirip duruyosun.!
b: ne alakası var abi babaannem geldi aklıma..
a:?!?!...