Notes

Ayanbey mahallesi çöpçülük yapan, "Hurdaa Alırıım!" diye bağıran, sürekli birbirinden bir şeyler çalan çingenelerle dolu bir mahalledir ve şehrin en alt(fakir) tabakasını onlar ve onlar gibi olanlar oluşturuyorlardı. Sedat ve Yasin çok yakın iki çocukluk arkadaşlardı ve zamanın onları dünyanın farklı yerlerine götürmesine rağmen yıllar geçtikten sonra tekrardan bir araya geldiler. Bir araya gelmelerinin sebebi ise Ayanbey mahallesi. Bu mahalle doğdukları büyüdükleri ve nefret ettikleri mahalleydi. Nefret ediyorlardı çünkü kimse bir çingene ailesinden doğmuş olmayı ve çingene mahallesinde büyümeyi istemezdi. Ne kadar fakirliğin, karanlığın içinde doğmuş olsalarda kendilerini o karanlıktan def etmiş ve iyi yerlere gelmişlerdi. Yasin tamircilik yaparak işinin ehli olmuş, Sedat ise yeraltı dünyasındaki büyük adamların legal işlerini yapıyordu. Ne kadar çalıştığı şirketin iyi yüzünde çalışsada kötü tarafını da adı gibi iyi biliyordu.

YILLAR SONRA O AN
Sedat ve Yasin tesadüfen mahallenin köşesinde birbirine bakakaldılar. Önce birbirlerini tanıyamadan yollarına devam ettiler. Ardından tekrar bakışları bir araya gelmesiyle birbirlerine sarılmaları bir oldu. Uzun uzun mahallelerinde sohbet ederken mahallenin şimdiki durumundan konuşuyorlardı. Mahalleleri artık eskisinden çok daha kötü bir haldeydi. Her köşe başında bir torbacı, dolandırıcılar, işportacılar ve en kötüsü uyuşturucu bağımlıları. O küçücük çocuklar bile hayatlarından vazgeçmiş gibiydiler.

PEKİ NE YAPTILAR?
Sedat Yasin'e bu mahalledeki, hayatından vazgeçmiş, umutlarını kaybetmiş insanları bir araya getirerek bir grup oluşturup çok iyi para kazanabileceğini söyledi. İki çocukluk arkadaşı ne akdar kendilerini karanlıktan kurtarsalarda hâla fakirlerdi ve ikiside kolay paranın peşindeydiler. Peki bunu nasıl yapacaklardı? Sedat, Afikada bir çete liderinin arkadaşıydı. Afrikalı adama zamanında Sedat çok yardımcı olmuştu ve sıra Afrikalı çete liderindeydi. Sedat onu aradı ve bulunduğu mahalleye kaçak olarak 50 gram uyuşturucu getirmesini söyledi. Afrikalı adam borcunu ödemek için bunu bir seferliğine yapacağını belirterek belirli bir saat, tarih ve yer bildirdi...

SONRA NE OLDU?
Zaman geldi çattı. Bir havalimanındaydılar ve uçak şirketi kendilerine ait bir kargo olduğunu söyleyerek koliyi Yasin'e uzattı. Sedat ve Yasin'in surat ifadeleri şaşkınlıktan başka bir şey değildi. Nasıl oluyorda uyuşturucu bir uçak şirketiyle İstanbul'a kadar gelip kimse tarafından farkedilmiyordu. Kolyi kavradılar ve mahallelerine döndüler. Koliyi açtıklarında ise içlerinde 10 adet Meryem Ana heykelleri duruyordu. Duruma sinirlenen Sedat Afrika'lı arkadaşını tam arayacakken Yasin heykellerden birini eline aldı ve tebessüm ile yere fırlattı. Heykelin içinden paketlenmiş uyuşturucu çıktığını görünce ikisi birbirlerine bakara kahkaha atmaya başladılar.

ZAMAN İLERLEDİKÇE...
Sedat ve Yasin mahallelerinde gezerken bir şeyden kaçarcasına çok hızlı bir şekilde koşan bir adam gördüler. Yasin adamı durdurdu ve nereye koştuğunu sert bir ifadeyle sordu. Adamın elinde bir kadın çantası vardı ve polisten kaçtığını söyledi. Sedat adama saklanacak bir yer gösterdi. Elinde kadın çantası olan adamın Sedat'a güvenmekten başka çaresi yoktu ve gösterdiği yere girdi. Hemen ardından polis gelerek "Elinde kadın çantası olan biririni gördünüz mü?" sorusunu yöneltti. Yasin ciddi bir ifadeyle başka bir yöne kaçtığını söyledi ve polisi yanılttı. Aradan biraz zaman geçti. Hırsız Sedat ve Yasin'e minnettar olduğunu söyledi. Sedat'ın aklına o an kurmak istedikleri grup(çete) aklına geldi ve bir teklifte bulundu. Hırsız teklifi çıkarcı düşünerek onayladı. İşte kuracakları grup için ilk adımını atmıştı. Mahallede bu hırsız gibi bir çok uyuşturucu bağımlısı satıcıları, gaspçılar, dolandırıcılar bulunuyordu. Sedat ve Yasin kuracakları grup için içlerinde yetenekli ve nitelikli insanları bulup bir araya getirdiler.

İŞTE GECENİN İLK PLANI
Serseriler, nitelikli dolandırıcılar, kalpleri kirli isyankarlar bir arqaya getirildi ve geceye harika bir planla giriş yaptılar. O günün ertesi günü bir gemi turu olacaktı ve katılım oldukça fazla olacağı belliydi. Ayanbey mahallesindeki bu nitelikli gençler ile planı yapmaya başladılar. Plan basit, etkili lakin asla hataya yer yoktu. Geminin ayrılacağı limanda Yasin duracak ve limandaki durumları Sedat'a rapor edecek. O gece için özel bir şirketten küçük ve hızlı olan Dinghy botlarla hazırda bekleyen Sedat'ın ekibi olacak. Gemi denizin ortalarına geldiğinde durdurulup içindeki herkesi gasp edicekler. Ve işte o gece geldi çattı. Plan kusursuz işliyordu. Yasin limanda dolanıyor, limanın çok uzağında Dinghy botlarla hazırda bekleyen ekip ve planı yürütmek için mahallesinde telsizlerle duran Sedat... İşte gemi ayrıldı. Yasin geminin içindeydi. Gemi yeterince uzaklaştığında Sedat'a kulağındaki mikrafondan haber verdi. Sedat ise ekibine. Beklenen an geldi ve Dinghy botlarla geminin etrafını sardılar. Yüzleri maske ellerinde Deagle marka silahlar ile gemideki sivil insanlara doğrultup ellerini yukarı kaldırmaları için ihtarda bulundular.

AH, O DA NE?
Gemideki insanlardan hızlı bir şekilde telefon, para takılarını alırken aralarından biri gizlice polise haber verdi. Bunu farkeden gaspçılardan biri hemen oradan ayrılmaları için ekibine bağırdı. Tam da gidecekken karanlık denizden beyaz özel birkaç gemi daha yaklaştı. Maalesefki aslında gemi turuna çıkan kişiler normal sivil insanlar değil yeraltı dünyasının ünlü isimlerindendi. Karanlık denizden yaklaşan beyaz gemiler, içleri siyah smokinli ve ellerinde M4 marka silahlar olan adamlarla doluydu. Siyah smokinli adamlar ellerindeki M4 marka silahların namlularını Sedat'ın ekibine doğrultarak sıkmaya başladılar. Sedat'ın ekibi küçük ve hızlı olan Dinghy marka botlarıyla birlikte denizin dibini boyladılar. O da ne! Aradan hızlı bir şekilde kaçan bir Dinghy botlarından biri daha. İçinde Yasin ve 2 tane daha adam vardı ve mahallelerinde döneceklerdi. Smokinli adamlar onları farketti ve onlara sıkmaya başladılar. Karanlıktı ve sis çökmeye başlıyordu. Bu şekilde kolaylıkla oradan sıyrıldılar ve mahallelerinde geri döndüler.

FİNAL
Bu işte acemi olduğunu farkeden Sedat ve Yasin yolun başında olduklarını, daha güzel işlere imza atacaklarından adları kadar emindi. O olayda arkadaşlarını öldüren kişileri öldürmek için ikiside intikam ateşi ile yanıp tutuşuyordu. Artık amaçları sadece kolay para değil intikam da almak. Zaman geçtikçe Ayanbey mahallesinden, umutlarını veya hayallerini kaybetmiş insanlar bularak onları kendi amaçlarına ortak edip güzel işler başarmaya başlıyorlardı. Hayat amacı olmayan, boş insanlara bir umut parçası veriyorlardı. Kötü bir umut parçası olsa da yapacakları bir şey yoktu. Kendi menfaatleri için bu tür insanları kullanmak Sedat ve Yasin'in en sevdiği bir olaydı. Neyseki bu işte onlara mani olacak vicdanlara da sahip değiller...