Notes

Her şey ablamın evleneceği yaz başladı. Bende 2 yıl önce tanıştığım nişanlım David ile evliliğe doğru yaklaşıyordum ama ilk düğün ablamın düğünü olacaktı. David oldukça yakışıklı, karizmatik ve işi gereği oldukça diri vücutlu bir erkekti. O 31, ben 32 yaşındaydım ve aramızda mükemmel bir ilişki vardı. Kendisi bu mükemmel özelliklere sahip olsa da en sevdiğim özelliği oldukça naif olmasıydı. Bu kadar seksiliğine rağmen kadınlarla ilişkisinde utangaç, içe kapanık bir hale bürünür, kendisinin en seksi özelliklerini unuttururdu. Kendisiyle üniversitede tanıştığımızda da öyleydi ve bir çok hamle benden gelmişti. Ne yapacağını bilemez, eli ayağına takılır, komik bir hale gelirdi. Her zaman sertleşen, durmadan dik hale gelebilecek penisini ilk ağzıma alıp onu dilimin üstünde boşalttığımda dakikalarca teşekkür etmişti. 2 jenerasyondur Almanya'da yaşıyor olmamız da bizi kültürel olarak avrupalı yapmış ve bunu tüm hareketlerimize işlemişti. Bizde bu özelliklere rağmen David bir Türk genci gibi utangaç, kapalı ve şaşırtıcı derecede özgüvensizdi.

Hayatımız böyle devam ederken de kardeşim Alina'da erkek arkadaşı Jeremy'den ayrılmış bir şekilde o yazı geçiriyordu. Ailece o alkolik manyaktan ayrılmasına sevindiğimiz zamanlarda o durmadan ağlıyor, kendisini harap ediyordu. O günlerde üniversitenin son balosu ve ablamın evliliğinin aynı günlere denk geliyor ve kendisini ikisine de hazırlamak için ayrı bir uğraş veriyorduk. Baloya katılmayacağını söylese de buna izin veremezdik. Balo giderse evliliğimiz de giderdi. Düğünümüzde durmadan ağlayan bir kız kardeşe sahip olmak istemiyordum. Erkek arkadaşını çaldığına kesin gözle baktığı Sara'da mezuniyete geliyordu. Bu da süreci 2 kat zorlaştırıyordu. Bu yüzden balo kurtarılmalıydı. Bu yüzden başta güzel olduğuna emin olduğum ama sonrasında tahmin etmeyeceğim kadar kompleksleşen bir teklif yaptım kız kardeşime. Baloya güvenebileceği biri ile gitmesini. Tabii aklına hiç kimse gelmeyince, üstüne teklifimi yaptım. Kız kardeşimin öyle olmasına izin veremezdim. Ona nişanlım ile gitmesini söyledim. Başta kabul etmese de bir süre sarılarak kabul etti teklifimi. Böylece plan hazırlanmıştı. Alina ile David beraber baloya gidecek ondan sonraki günde düğüne gidecek ve akşamında yanıma geleceklerdi. Bu fikri David'e söylediğimde başta ne kadar şaşırsa da sonradan o da kabul etti. Üstüne de ekledi. Baloyu biliyorsun. Nasıl bir ortam olacağını da. Orda eli kolu bağlı duramayabilirim. En azından şüpheleri üstüme çekmemem gerekiyor. Yaptığın bu teklifin sonuçlarını düşündün mü Selin diye sordu. O ana kadar hiç düşünmemiştim bunu. Aklımda tek olan Alina ile David'in beraber mezuniyete katılması, Alina'nın da mutlu ve güvende olmasıydı. Bir kaç saniyelik duraksamadan sonra David'e dönüp dikkatli olacağına güvendiğimi ve sınırları aşmayacağına inandığımı söyledim. O da teşekkür ederek, her an bilgilendireceğini söylerek dudaklarıma bir öpücük bıraktı.

Böylece balo gecesi geldi. Alina yukarıda hazırlanırken bende David'i hazırlıyordum. Çok stresliyim Selin dedi gömleğini giyerken. O gençlerin arasında ne yapacağım, nasıl yapacağım diye durmadan sorular soruyor, aklını anksiyete ve kararsızlık ile dolduruyordu. Sevgilim bu stresi kaldırmakta şimdiden zorlanıyordu. Ben sakin olmasını söyledikçe o daha da geriyor kendini, dördüncü kere bozduğu kravatını düzeltmeye çalışıyordu. Artık susması gerektiğini ve sakinleşmesi gerektiğini belirterek parmağımı dudaklarına götürdüm. Yatağımıza oturtarak altındaki iç çamaşırını indirdim. Her zaman hazır ve nazır aleti gene karşımda bütün zarafetiyle duruyordu. Sakin olmalısın diyerek dilimin ucunu sikinin ucuna değdirdim.

Offf sesi çıkmıştı tatlı sevgilimden. Sapından kavramış sadece ucunu yalıyordum. Bazen aletinin ucunu tamamen ağzıma alıyor onu bu pesimist düşüncelerden uzaklaştırıyordum.. O da tepki veriyor ''klasse'' diyerek başımı aletine doğru bastırıyordu. Dimdik aletini sırılsıklam ediyor ve kocaman gözlerimle sik ağzımı diyordum. Alina kapıyı çalıp ''Hadi, gitmeliyiz'' dediğinde sırılsıklam aletinin üzerine amımı hizalamış yavaş yavaş içime alıyordum. Geliyoruz dediğimde yalan söylemiyordum. Titrek sesimi Alina bile almıştı bence.

David sırılsıklam aletiyle içimde gidip geliyordu ve beni delirtiyordu. Immmh, sik beni, o gençlerden daha orospuyum ben diyordum. Evet, benim fahişemsin derken bile utanıyor, ilgisi dağılıyordu. En dibime kadar aldığımda gözlerinin içine zevk içinde yüzmek isteyen bir fahişe gibi baktığımda bile tam rahatlayamıyordu ama olsun, bu yüzden aşıktım ona ben. Sik, sik diye inliyor, tüm vücudumu dimdik Alman aletine saplıyordum. İçime gel lütfen dediğimde çok dayanamadı o da. İki eliyle götümün yanaklarını eze eze, ayıra ayıra içime serpti tohumlarını. Gözlerim kayıyor vaziyette üstüne attım kendimi. Kendime geldiğimde gülerek biraz rahatladın mı diye sordum: Gülerek evet dedi.

Aşağıda onları uğurladığımda çok ilginç 2 gün yaşayacaklarını tahmin edemezdim. Alina gülerek koluna girdiğinde David'in seksi kalçalarını sağa sola sallıyordu. Çok özgür ve rahat büyümüştü. Her zaman çok cüretkar giyinir, benden daha büyük göğüslerini en seksi şekilde sunar, tangasını eksik etmediği götünü de çok iyi kullanırdı. Spora hep meraklıydı. Ona borçluydu belki fitliğini. Fitliğine olan kıskançlığımı ben de spor yaparak iazalttıysam da dimdik göğüslerini ve kalçalarını hep kıskanmıştım kız kardeşimin. Doğru bir karar vermediğimi öğrenecektim yakında.

David ile ilk haberleşmem 2 saat sonra oldu. Bundan sonraki 48 saatte sadece telefonda ulaşabildim ona. Her şeyde böyle başladı.

-David, ne yapıyorsunuz? Neden haber vermedin bana?

-Canım 2 saat sonra ilk kez boş olabildim. Gençler çok zor. Onlarla uğraşıyorum. Özür dilerim.

Bundan sonraki ilk temasımızda ise David biraz daha sessizdi. Ne olduğunu sorduğumda ise David beni gerecek ilk cümleleri kurmaya başlamıştı.

-Hayatım gençlerle danstaydım, özür dilerim dediğinde bir sıkıntı yok umarım diye soru sordum. Bir süre sessiz kaldıktan sonra David! diye seslenmemle nişanlım konuşmaya başladı. Hayatım kızma lütfen ama biraz ortalık karıştı. Sakin sakin dans ediyorduk Alina ile. Etrafımızda Victoria ile Hans vardı. Onlar dans ederken Victoria öp,öp,öp diye tezahürat yapmaya başladı. Bir süre duymamazlıktan geldikten sonra ben de artık yanlış anlaşılabileceğini düşünerek dudağından küçük bir öpücük aldım Alina'dan. Bir anlık şaşkınlığımı gösterecekken nişanlım devam etti. Evet, ben öptüm ama o da daha sonra beni kendine çekerek Fransız öpücüğü aldı benden. Bende artık yanlış anlaşılma olmasın deyip karşılık verirken, Victoria orospusu benim ellerimi Alina'nın kalçalarına götürerek onu avuçlamamı sağladı.
Herkes yeni yeni sarhoş olmaya başlamıştı ve yapmak zorundaydım. Kızmadın değil mi? dedi. Bir sessizlikten sonra yapacak bir şey yok dedim ve dikkatli olun diyerek kapattım. Kapattıktan sonra sigarayı yakmam bir saniye içinde oldu. Sigarayı ne kadar hızlı içime çektim bilmiyorum. Ama işe yaramıştı. Bir sonraki konuşmamıza kadar yarım paket sigara içmiştim. Bir sonraki konuşmam ise beni biraz daha germişti.