Notes
![]() ![]() Notes - notes.io |
trihat ve Terakki'nin Denetleme Iktidarı (1908-1913)
ris'a döndü, mallarını satıp Istanbul'a geldi. Fedakaran-ı
Millet Cemiyeti'ne girdi, onların fesatçılık yaptığını görün-
e aktu, Ittihat ve Terakki'ye girmeye kalkıştı, fakat hiçbir
sonuç alamadı. 11 Aralık 1908'de Volkan gazetesini ya-
yımlamaya başladı. Gazetenin kolleksiyonu incelendiğin-
de, bunun sıradan dincilik
sılır. Gerçekten, gazetenin şu nitelikleri olduğu göre
çarpmaktadır: 1) İslâmiyetçi nitelik, 2) Hürriyetçi ve Ka-
nun-u Esasî düzeninden yana nitelik, 3) Insaniyetçi ve
medeniyetçi nitelik: Gazete, "insaniyete hâdim" diye tanı-
tılır. Derviş, evrensel barıştan, üfürükçülere karşı doktor-
dan, tıptaki yeni buluşlardan yanadır. Vahdetî, yazılarında,
Dreyfus, Zola, Darwin'i anacak kadar “Batı" bilgilerinden
haberlidir. 4) Fedakârancı nitelik: Vahdetî, eski sürgün ve
kaçkınları korur. 5) Sabahattinci ve muhalif nitelik: Der-
viş, başta Ahmet Rıza olmak üzere İttihat ve Terakki'nin
sivil ileri gelenlerinin şiddetle aleyhindedir. Buna karşılık
Sabahattin Beyi -ve onun düşüncelerini-, Kâmil Paşa'yı
tutmaktadır. Tahmin edileceği üzere, bu tutuma paralel
olarak İngiliz taraftarlığı da söz konusudur. Derviş'e göre,
güdülecek en isabetli siyaset, "Ingiliz" siyasetidir. Kıbrıs
da Ingilizlerin ademimerkeziyetçiliği sayesinde neredeyse
küçük bir İsviçre olmuştur. Ayrica, Islamcı görüşler de,
Ingilizlerin ve Rusların Müslüman tebaasının hükümetle-
rine karşı olan bağlılığını sarsmayacak biçimde yürütüle-
cekti. 6) Osmanlıcı, ittihad-ı anâsırcı görüşler.
Bir süre sonra, Ittihad-i Muhammedi Cemiyeti adın-
daki bir kuruluşu temsilen bazı kimseler, Vahdetî'ye baş-
vurarak; İstanbul'da kurulacak olan Mason locasına karşı
Söz konusu Cemiyetin geliştirilmesini, Volkan gazetesinin
de Cemiyetin organi olmasıni teklif ettiler. Cemiyetin ba-
şında Emirizade Ömer Lütfü ve Kayserili Ahmet Paşa'nın
damadı Hacı İsmail Hakkı Bey vardı. Derviş'e göre, İsmail
Hakkı hafiyelik etmiş, hatta bu yüzden İttihat ve Terakki
yapan bir gazete olmadığı anla-
Sayfa 2
Jön Türkler ve Ittihat ve Terakki
ğenilerek Yıldız'a para vermek için çağırılmak bambaşka
bir şeydi: Bunda adeta Abdülhamit tarafından yapılmıs hir
“hafiyelik" teklifi söz konusuydu. Onun için, kabul etri-
ğimiz faraziyeye uygun olarak, Vahdetî, Yıldız'a kendisi
gitmemiş, Vahdetî diye üç defa Lütfü'yü göndermiştir ve
mahkeme önünde de Lütfü'nün Yıldız'a'gidişinden haberi
olmadığını söylemiştir.
Burada sorulması gereken bir soru şudur: Abdülhamit,
Volkan’ın yayınlarından neden hoşlanmıştı? Herhalde Vol-.
kan’ın Islamiyetçi yazılarını, halife olduğu için, kendi du-
rumunu sağlamlaştırıyor diye kabul etmiş olmalıydı. Ma-
sonluk aleyhindeki tutum da, hem Islamiyetçiliğe uygun
geldiği için, hem de Masonluğun Cleanthi Scalieri olayın-
da ve İttihat ve Terakki'nin Rumeli'deki gelişmesinde oy-
nadığı rol dolayısıyla Abdülhamit'e cazip gelmiş olsa ge-
rektir. Fakat, Volkan'ın en hoşuna giden yanı, herhalde
bunun muhalif ve istibdata karşı bir gazete olduğu halde,
kendisine şahsen sataşmamasıydı. Zira gördüğümüz gibi,
Ahrar'ın, yani muhalefetin ileri gelen organlarının ayırt
edici bir niteliği, Abdülhamit aleyhtarlığıydı. Hatta muha-
lif gazeteler içinde Abdülhamit'le şiddetle uğraşan bir ga-
zete de vardı; bu Serbestî gazetesiydi. (Divan-ı Harb'in
vardığı sonuçlardan biri de, Abdülhamit'in Tüfenkçilerin-
den Miralay Halil’i Serbestî gazetesinin sahibi Mevlânzade
Rifat'ı öldürtmeye memur etmiş olduğu ve bu uğu
rüşmeler yapıldığı merkezindeydi. Yalnız asan
Beyin öldürülmesinde Saraydan geldiği id
şebbüslerin etkili olup olmadığı kesinlikle
Vahdetî için verilen paraları
yınlarını sürdürmesi, hatta artı
olabileceğini kabul edebilir
olumsuz olsa gerektir, zira
kar
Sayfa 3
rastlamıştı ve bu artış yalnız Volkan'a mahšus degildi, bü-
tün muhalefet gazetelerinin üslubu birlikte keskinleşmiş,
ortalığı daha fazla kışkırtmaya başlamışlardı. Denebilir ki,
Volkan'a verilen paralar üç niteliğin sürdürülmesi içindi:
1) Padişaha sataşmamak, 2) İslâmiyetçilik, 3) Masonluk
aleyhtarlığı. Bu üç niteliği sürdürdükçe Vahdetî, Yıldız'dan
para almayı hak edecekti. Bu durum Vahdeti'yi bir ölçüde
bağlamakla birlikte, önceden aldığı bir tavrın devamıydı ve
denilebilir ki, Vahdetî böylece Abdülhamit'in “hafiyesi",
yani aleti haline gelmiyordu.
kırtıcı ya
Ulemanın ve İstibdat Çevrelerinin Tutumu
13 Şubat 1909'da Kâmil Paşa kabinesi güvensizlik oyu al-
di, 13 Nisan 1909'da 31 Mart Olayı baş gösterdi. Görülü-
yor ki, 2 ay içinde gitgide artan gerginlik bir patlamayla
sonuçlandı. Gerginliğin artmasındaki neden, muhalefetin
Hilmi Paşa'nın Sadaretine bir türlü razı olmaması ve bu
uğurda birçok çareyi zorlamaya hazır olmasıdır. Bu çare-
lerden biri, Kâmil Paşa'nın konağı ve İngiliz Elçiliği önün-
de yapılması tasarlanan gösteriler olduğu gibi (26 Şubat
1909), daha da tehlikeli ve uygulamaya konulan bir çare,
din adamlarının ve dinci çevrelerin Hilmi Paşa'ya ve İttihat
ve Terakki'ye karşı harekete geçirilmesiydi. Bu çeşit hare-
kete elverişli olanlar, medrese yani ilmiye talebeleriydi. Zi-
ra bunlar, daha önce bütün İstanbullularla birlikte asker-
likten istisna edildikleri halde, artık bu istisnaya son ve-
rilmekteydi. Üstelik bu arada İstanbullularla ilmiye talebe-
leri arasında eşitsizlik yaratıldığı ileri sürüldü ve ilmiye
õğrencileri durumu mitinglerle (27 Şubat 1909) ve gazete-
lere yazılan mektuplarla protesto ettiler. Bundan başka,
ilmiye öğrencileri bir cemiyet halinde teşkilâtlandılar ve
muhalefet saflarına katıldılar. Yalnız bu gibi dinci hareket-
193
Sayfa 4
ki
tuihat ve Terakki'nin Denetleme Iktidarı (1908-1913).
erekir,
ar ise,
Zaten, Nadirî Fevzî'nin bir jurnali de, bütün cemiyetlerin
Abdülhamit'e zararlı olduklarını, fakat bunlar içinde İtti-
hat ve Terakki'nin "Ehven-i şer" olduğunu kabul ediyor-
du. Tevfik Beyin bir jurnali Mebusan önünde ayaklanma
olacağını haber veriyor ve artık 60-70.000 kişilik Cemiye-
olduklarını, fakat bunlar içinde Itti-
ninden
etmek
kki'nin
ayısıy-
tin (bu uydurma bir sayı olarak kabul edilmelidir) artık
önüne geçilemeyeceğini söylüyordu. Bu sözler, asker ayak-
landıktan sonra mutlakiyetçi cemiyetin faaliyete geçeceği
anlamında yorumlanabilir. Görülüyor ki Abdülhamit, meş-
rutiyetçi bir Padişah olmaya çalışırken, jurnal kabul et-
mekten kendini alamamış ve tabii onun bu eğilimini istis-
mar etmeye kalkışanlar da ortaya çıkmakta gecikmemiş-
lerdi.
ni onu
aletler
ahkûm
layene
yazan
ar Bey,
) Ma-
usahip
tilaliye
urmak
hamiti
rnaler
asuslar
, "Ha-
1 Mart
Orduda Durum
31 Mart Olayı'nın ortamını hazırlayan diğer bir etken de,
ordudaki hoşnutsuzluktu. Bu hoşnutsuzluk her şeyden
önce, Hürriyetin ilanı ile birlikte orduya hâkim olan Har-
biye Mektebi mezunu subayların kurmaya kalkıştıkları ye-
ni düzenden ileri geliyordu. Bunlar, Harbiye mezunu ol-
mayan, alaylı denilen subayların ordudaki sayı ve rollerini
azaltmak için teşebbüse geçtiler. Böylece, I. Ordudan 1400
alaylı subay kadro dışına çıkarıldı. Sonradan Harp Diva-
nı’nın idama mahkûm ettiği subaylardan altı tanesinin bü-
yük ihtimalle alaylı oldukları anlaşılmaktadır. Söz konusu
tasfiye hareketi yalnız alaylı subaylar arasında hoşnutsuz-
luk doğurmakla kalmadı, ayrıca orduda kalıp subay olmak
isteyen erbaşları da tedirgin etti. Er ve erbaşların diğer bir
şikâyetleri de, yeni düzende talimlerin çok sıkı tutulmasi
ve kışlalarda Harbiyeli subayların beğendikleri sert Prusya
disiplininin uygulanmasıydı. Oysa, Hürriyetin ilanından
önce orduda disiplin ve talimler çok daha gevşek tutulur-
du. Asker bu bakımdan şikâyetlerine dinî bir biçim vere-
ilk úç
ve ür-
çalış
ya da
zenini
ildiril-
endiyi,
hazır
hrarc
Fakat,
kki'nin
ktur.
Sayfa 5
Jön Türkler ve İttihat ve Terakki
bilmişti: Askere göre, yeni düzenin sıkılığı yüzünden r
maz ve hamam gibi dinî ihtiyaçları da görülemez olmuştu.
Fakat bir yandan da disiplini gevşeten sebepler de yok
değildi. Bir kere, birtakım Harbiyeli subaylar ve bu arada
na-
avcı taburlarının bazı subayları kendilerini siyasete, safa-
hate kaptırdıklarından veya ihmal yüzünden askerle tema.
kurmamışlar, onun psikolojisinden habersiz bir hale cel
mişlerdi. Bu durumda mağdur olmuş bazı alaylıların veya
askerle hemşeri olan bazı medrese talebelerinin askeri, İt.
tihat ve Terakki aleyhinde kışkırtmalari kolay oluyordu
Üstelik, genç ve küçük rütbeli subayların Hürriyetin ila-
nindan hemen önce kıdemli kumandanlara karşı ayaklana-
rak orduya hâkim olmaları, ordudaki hiyerarşi anlayışım
sarstığı için, askere disiplin bakımından kötü bir örnek
olmuştu.
31 Mart'a Doğru Olaylar
Şimdi, 31 Mart gününe yaklaştıkça siyasal havanın nasıl
gerginleştiğini, mücadelenin nasıl şiddetlendiğini görelim.
12 Mart 1909 günü İkdam'da Sinop Mebusu Ahrarcı Rıza
Nur'un, “Görüyorum ki, İş Fena Gidiyor" yazısı çıktı. Fe-
nalıklar, bazı gazetecilerin sövüp sayma âdetine kapılmala-
ri, istibdatçı tutumlar, yolsuzluklar, Matbuat Nizamname-
si, toplantıların yasaklanması (toplantıdan 24 saat önce
zabitadan resmî bir kâğıt almak gerekiyordu) ve İttihat ve
Terakki’nin hükümet içinde hükümet oluşuydu. Bu fena-
lıkların baş sorumlusu Ittihat ve Terakki idi. Rıza Nur,
meşrutiyetin korunması için Ittihat ve Terakki'nin varlığı-
ni gerekli görmekle birlikte, bu görevin Selanik ve Manas-
tıư’dan yapılabileceğini, onun için de İstanbul ve Anadolu
örgütünün kaldırılması gerektiğini savunuyordu. Gerçek-
te, biliyoruz ki, normal parlamenter çare, İmparatorluğun
en güçlü siyasal teşekkülü olan Ittihat ve Terakki'pin hü
Sayfa 6
Jön Türkler ve Ittihat ve Terakki
muhalefetiyle tanınmış bir gazete olduğu için, başyazan-
ya da
ya-
kalanamaması büyük tepkilere yol açtı. Meseleyi karıştıran
bir etken de, bazı söylentilere göre, katilin Hasan Fehmi'yi
nın öldürülmesi ve öldürenin de yakalanmaması vaari-
öldürürken gazetenin sahibi Mevlânzade Rıfat'ı kastede-
rek, “Al Mevlân!" diye bağırmış olması ve subay kıyafetin.
de bulunmasıydı. Kamuoyu, cinayetin siyasî ve bundan It.
tihat ve Terakki’nin sorumlu olduğu sonucuna vardı. Erte.
si günü Babıâli'de ve Meclis önünde Darülfünun öğrencile-
rinin öndèrlik ettiği gösteriler yapıldı. Muhalefet gazeteleri
de olayı üzüntüden çok, büyük bir öfke ile karşıladılar. 8
Nisan 1909 günlü Serbestf, “Vatan bu hainlerin pençe-i is-
tibdadından kurtarılmalıdır. İstibdat bir merkezden kalktı,
merkez-i müteaddideye geçti... Ey tercüman-ı efide-i millet
olan matbuat, çalışınız; vatanı pençe-i istibdadın kuvve-i
muharibesinden kurtarınız." diye sanki İttihat ve Terak-
ki'ye savaş ilan ediyordu. 8 Nisan günü yapılan cenaze tö-
reni ise büyük bir gövde gösterisi olarak düzenlendi. İk-
dam 30-40.000 kişilik bir kalabalıktan söz ediyor ve özel-
likle ilmiye öğrencilerinin hazır bulunmalarına dikkati çe-
kiyordu. Cenazeye katılmak için askerî kulübe yapılan da-
vet geri çevrildiği halde, Kaymakam Âsım adında bir su-
bay, Harbiye Nazırı'na kafa tutuyor ve subayların hürriyet
maskesi taşıyan müstebitlere hizmet etmek için kılıç ku-
şanmadıklarını bildiriyordu.
Cinayetin ertesi günü, Meclisin içinde pek sinirli bir
hava esmişti. Boyacıyan, Zohrap, Müfit, Riza Nur, Kasım
Zeynel, Ismail Hakkı (Amasya), Kozmidi imzalı bir öner-
geyle Dahiliye'den katilin neden yakalanmadığı soruluyor-
du. Bazı mebusların israrıyla bu önerge gündeme alındı.
ltihatçılar, önergenin kabulünü desteklemekle birlikte, bu
konuda soğukkanlı bir tutum istediler. Müfit Bey ise, hem
Hasan Fehmi'nin, hem de Meclisin açılışından biraz önce,
katili belirsiz bir cinayete kurban giden eski hafiyelerden
198
Sayfa 7
Ittihat ve Terakki'nin Denetleme lktidarı (1908-1913)
Ismail Mahir Paşa'nın Arnavut olduklarını, her ikisinin de
katillerinin bulunması gerektiğini, kendisinin “Arnavut ve
Osmanlı olarak" durumu protesto ettiğini açıkladı. Ahmet
Rıza Beyin: "Burada Arnavut-Arap yok!" demesi karşisın-
da "Yok, yok, var var!“ diye israr etti. Başka bazı sinirli
konuşmalardan sonra, önerge kabul olundu. Ahmet Ri-
za'nın istizahı (gensoruyu) on gün sonra gündeme alması
karşısında da Vartkes Efendi (Erzurum), sanki çıkacak
ayaklanmayı biliyormuşcasına şöyle seslendi: "Öbür Cu-
martesi mi? O vakte kadar neler olmaz!"
Hüseyin Cahit'in de "Meşrutiyet Hatıraları'nda itiraf
ettiği gibi, cinayetin siyasal olduğu muhakkakti. Ayrıca,
sorumlusunun İttihat ve Terakki olduğuna da fazla bir
şüphe yoktur. Yaralanan Şakir Beye göre, katilin üstünde
bir asker kaputu vardı. Cinayet neden işlendi? Bilindiği
gibi Kâmil Paşa'nın düşmesinden sonra muhalifler, Ittihat
ve Terakki'ye karşı saldırılarını büyük ölçüde artırmışlar-
dı. Bu muhalefet de üslup bakımından gittikçe "şirretlik"
diye tanımlanabilecek derecelere varıyordu. Fakat bunun
yanında İttihat ve Terakkilileri en çok kızdıran nokta,
Rumlárın birtakım olaylar yüzünden Osmanlı ordusuna
yakışıksız bir biçimde saldırdığı bir sırada bir kısım muha-
lefetin İttihat ve Terakki'yi yıpratmak için, onlarla cephe
birliği halinde görünmeleriydi. Serbesti, Rumların Türkler
tarafından katliama uğradığı yolunda bazı uydurma haber-
leri basmış, bunların uydurma oldukları anlaşılınca da işi
pişkinliğe vurmuştu. İttihat ve Terakki'nin, kendisine
Türklerce yapılan muhalefeti Türklüğe ve vatana ihanetle
bir tutmaya zaten eğilimli olduğunu görmüştük. Bu olay
ise ulusçu bir açıdan bakıldığında, gerçekten ihanet kav-
ramina yaklaştığı için, İttihat ve Terakkililerin büyük tep-
kilerine şaşmamak gerekir. Öte yandan, diğer bir muhale-
fet gazetesi olan Volkar'ın bu sıralarda iyiden iyiye orduyu
muhalefet saflarına kazanmak için çaba göstermesi, gücu-
Sayfa 8
le, "göz-
neti içi
dağı" vermek gerekiyordu,
Bu sert havayı yumuşatmak için bazı teşebbüsler ol.
madı değil. Bunlardan ilki Ermeni Taşnaksutyon Cemiye-
ti'ninkiydi. Cemiyetin yayımladığı bildiride, katilin yaka-
lanması gerekli görülmekle birlikte, bütün siyasî firka
cemiyetlerin toplanması ve bunların “meşru olmayan" kay.
galarına son vererek birbirlerini karşılıklı saymalariı ve gö.
rüş birliği olan noktalarda birlikte çalışmaları teklif olunu-
yordu. 31 Mart'tan sonra kurulacak olan Heyet-i Mütte-
fika-i Osmaniye bu görüşe uygun bir kuruluş olacaktı. Ik-
dam gazetesi ise buhranlı zamanlarda dâhi siyaset adamla-
rinin işbaşında olması gerektiğini ileri sürüyor, bunun için
karma hükümet kurulmasını teklif ediyordu.
Yeni Gazete de, iki aylık bir mütareke öne sürüyordu.
13 Nisan 1909, yani 31 Mart patlak verdiği gün çıkan
gazeteler incelenirse, görülür ki, bazı muhalif gazeteler çı-
kacak olayı bilir, ya da sezercesine yazılar yayımladılar.
Mesela, Serbestî'de Mevlânzade, "bizi bizden ziyade düşü-
nen" İngilizlerin öğüdünü anlatıyordu: Eğer asayiş kurulur
ve hükümet gibi varlık gösteren Cemiyet “izale" olunursa,
Kâmil Paşa kabinesi zamanındaki gibi Avrupa'nın güveni
geri gelir ve birçok “şirketler, ticarethaneler; müessesat-i
mühimme, fabrikalar darülsınaalar" kurulurdu. Bu gibi
kurumlarda kadro dışı kalan memurlara iş verilmesi şart
koşulur, böylece bu iş de halledilirdi. Cemiyet sayesinde
en ufak bir ilerleme sağlanamadığı belirtildikten sonra, asil
kabahatin Cemiyette olmadığı söyleniyordu. Zira, İttihat-
çılar yalnızca “asıllarının, cibilletlerinin, fitratlarının" ge-
reği olan vahşiliği yapıyorlardı. Kabahat, onları bir "şecere-
i habise" koparır gibi yerden söküp atmak
note in this area. It's really easy to share with others. Click here ...
![]() |
Notes is a web-based application for online taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000+ notes created and continuing...
With notes.io;
- * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
- * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
- * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
- * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
- * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.
Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.
Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!
Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )
Free: Notes.io works for 14 years and has been free since the day it was started.
You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;
Email: [email protected]
Twitter: http://twitter.com/notesio
Instagram: http://instagram.com/notes.io
Facebook: http://facebook.com/notesio
Regards;
Notes.io Team