Notes

Butcher of the Ark Kitaplarının bir arkadaşın ağzından özeti, Bu kitap serisinin undercity içinde bulunan rhalata side quest'iylede alakası var.

Hikaye Jael Tannersson diye Fogville'den bir rahibin otobiyografisi

Jael dininde yolunda bir rahip daha önceden üvey babası ölmüş, gel zaman git zaman rüyalar görmeye başlıyor.
İlk kitapta veiled women'ın içinde bulunduğu rüyaları görüp fogvilledeki rahiplik hayatını geride bıraktıktan sonra Ark'a doğru yola koyuluyor pathless olarak, yani mesleksiz olarak, ki o da zaten bunların dininde günah.

Sonra Ark'a yola çıkarken Farmer's Coast'ta Red Ox diye bir inn var orda geceyi geçirmek için kalmaya karar veriyor (oyunda da öyle bir yer var)
girecekken yanından ayı gibi iki tane atlı adam geçiyor nerdeyse ezecekmiş gibi dikkatsiz sürerek, onlar da ahıra atlarını koyup giriyorlar önden
sonra biraz barın içinde olan geçenleri tasvirliyor, bi tane karizmatik bi adam var, bi kadınla konuştuğunu filan tasvir ediyor içerde. Sonra yanında ayı gibi geçen atlılar bira ve yemek filan söylüyorlar
bizim Jael de kendine keçi sütü söylüyor, sonra bu bizim atlılar buna gülüp dalga geçiyorlar keçi sütü söylediği için, o da onlarla ağız dalaşına giriyor. Sonra o iki kardeşten biri önündeki çorbayı adamın kafasından aşağı döküp onu

herkesin içinde rezil ediyor
sonra bu da morali bozuk içinde yatmak için yukarıya çıkarken aklında intikam planları yapıyor. Herkesin uyumasını bekliyor sonra yavaş ve sessiz bi şekilde pencereden dışarıya tırmanarak çıkıp ahıra gidiyor
kendisinin alchemy bilgileri filan da var, kendi yaptığı karışımlardan bu iki kardeşin atlarına yediriyor, bunlar azdırıcı etkisi olan otlar felan anladığım kadarıyla, adamın planı sabahleyin bu kardeşler kalkıp ata bindiklerinde attan

düşmelerini sağlamak
ama bunu yaparken bi bakıyor o iki kardeşten biri ahıra gelmiş, bunu yakalıyor sonra bir güzel dövüyor Jael'i, adam daha da aşağılanmış hissediyor
sonra adam dönüp atına bakarken Jael yola çıkmadan önce satın aldığı dagger'ı çıkarıp adama saplıyor sonra adamı sırtüstü düşürüp üstünde saplamaya devam ediyor, çok iyi hissettiriyor
bayağı deliriyor öyle, sabaha kadar devam ediyor ama sonra halsizleşiyor artık sabaha doğru biraz aklı başına gelmeye başlıyor ben ne yapıcam şimdi bu kadar zaman geçirdim yakında beni görebilirler cesetle üstüm kan içinde vs. diye

düşünceler
derken o diğer kardeş geliyor ahıra görüyor bunu ve kardeşinin halini şok geçiriyor, kılıcını çıkarıcakken arkadan bir darbe alıp o da düşüp ölüyor, sonra Jael bi bakıyor karşısında o inn'de içeride kadınla konuşan karizmatik adam

duruyor
ikinci kitabın bittiği yer burasıydı
neyse sonra Jael bayılıyor filan adam onu alıp götürüyor ormanda kamp kuruyorlar, sonra adam adını söylüyor Qalian adamın ismi, kendini tanıtıyor

o ikisinin de kendi hedefi olduğunu söylüyor, onlar şımarık soylu çocuklarıymışlar vede soylu olmalarından ve paralarından dolayı hep olaya karışsalar da temiz çıkıyorlarmış. O yüzden Qalian da o günahkarları temizlemesi için kendine

emir verildiğini filan anlatıyor. Sonra bizim Jael bayağı vicdansal ikilemlere düşüyor ben naptım adam öldürdüm, hemde o gece peş peşe bıçağı saplarken kendimi nasıl da iyi hissettim, rezil herifim vs. filan, sonra bizim Qalian da onu

ikna ediyor sende "Alev" var, sen bizden birisin, senin hissettiklerin o adamların günahlarının nektarıydı. Senin kaderin bizimle birlikte yürümekte diye ikna ediyor

bunlar Ark'a ulaşıp orda Dancing Nomad'da kalıyorlar ilk gece (o inn de var, Foreign quarter'da)
sonra Qalian bunu eğlenmek için Undercity'ye götürüyor, Silver Cloud diye bir yer var kerane (hatta o da var undercity'de oyunda, orayı da bulabilirsin)
oraya gidiyorlar, ilk önce Jael nereye gittiklerini orasının neresi olduğunu ne yapıcaklarını filan anlamıyor. Sonradan içerisinin nasıl bir yer oldğunu göre göre sonradan tak ediyor kafasına yavaş yavaş. Sonra bunlar siparişlerini

yaptıktan sonra bir odaya giriyorlar, bi bakmışlar odada zincirlenmiş uyuşturulmuş bir Aeterna (elf yani) kız var ama daha çocuk. Jael sinirleniyor napıyosun sen ne ayaksın filan diye Qalian'a saldırıyor, boğazını filan sıkıyor uzun

süre ama qalian sadece gülüyor hiçbişey yapmıyor
sonra Jael eyvah ölücem filan diye düşünürken Qalian da aklını okurmuşçasına yok öldürmem diyor. Sonra kendini açıklıyor (burayı yanlış hatırlıyor olabilirim), ama bu gittikleri yer Jael için yaptığı bir testmiş anladığım kadarıyla onun

ne reaksiyon vereceğini görmek için yaptığı bir test, yani iyi insan mı değil mi anlayabilmesi için. Sonra qalian diyor bu keraneye gelenlerin alayı günahkar bunların hepsi suç işleyip sonucunu almamış kişiler diyor
sonra birlikte keranedeki herkesi teker teker kesmeye başlıyorlar birlikte, Jael de ona katılıyor
birlikte her daggerı batırdıklarında öldürdükleri kişilerin hayatlarından kesintileri kafalarında görüyorlar, ne günahları yaptıklarını filan görüyorlar, aynı zamanda garip birşekilde ekstazik bir duygu yaşıyorlar orgazm gibi değil de

ona benzer
işte herkesi kestikten sonra Qalian resmi olarak içinde bulunduğu tarikatı filan anlatmaya başlıyor, "Order of the Black Libra" diye, vede resmi olarak Jael'i katılması için davet ediyor, çünkü onda da bu Alev olayı var, yani öldürdüğü

günahkar kişinin yaptığı kötülüklere filan şahit oluyor
bu Order of the Black Libra böyle para için değil sadece suç işleyip adaletten nasibini alamamış kişileri temizlemeye adanmış bir suikastçi organizasyonu. Hiç karşılığında para mara filan almıyorlar dark brotherhood gibi değil, sadece

kendi düşüncelerine göre insanlığa iyilik yaptıklarını düşünüyorlar
neyse, sonra Jael kabul ediyor, Qalian da onu organizasyonun gizli sığınağına götürüyor at arabasıyla, ama hiç nereye gittiğini filan görmüyor adam, gözü bağlı
sadece at nalların sesinden karın üstünden geçtiklerini filan duyuyor büyük ihtimalle Frostcliff mountain civarındayız filan diye tahmin ediyor kendi içinden
sonra sığınağa giriyorlar büyük bir odanın içindeler ancak o zaman gözünü açıyorlar anladığım kadarıyla
böyle çok büyük geniş bir tapınak, heryer duvarlar filan mermer vede çember şeklinde bir masa var
organizasyonda bütün herkes demir bir maske takıyor tanınmamak için
sonra bunlar Jael'i o büyük odanın içinde bırakıyorlar yalnız başına biz dönücez diye ama dönmüyorlar, saatler geçiyor ama hala yoklar
sonra Jael odanın duvarlarındaki portreleri farkediyor, birkaç tane portre var büyük odanın içinde
hepsinde demir maske takan bir adamın hayatında farklı kesintileri gösteriyor böyle, Jael bunu kendiyle ilişkilendiriyor
bu portreler aslında kendisi gibi olanları tasvirleyen bir portre olduğunu anlıyor, portrelerin böyle bir hikaye akımı oluşturacak bir biçimde dizildiğini anlıyor. Maskeli adam en baştaki portrede bayağı cılız ve yardıma muhtaç ama

sonraki portrelerde farklı (portrelerin tam olarak nasıl olduğunu unuttum), ama sonradan daha asil daha güçlü bir birey olarak görünüyor
sonra son portrede ne yapması gerektiğini anlıyor. Meğer onların onu odada bırakması onun organizasyona girmeden önceki son testiymiş. Masanın üstüne boğazına bıçağı saplaması gerekiyormuş. Sonra bayağı bir ikilemden sonra en sonunda

saplıyor
kitapta yazan şeyler nasıl şeyler hiç ama hiçbir fikrim yok çünkü bu 9. bölüm ve 9. bölümün hepsinde bu kısımdaki sayfalar yırtılmış, hatta rhalata'nın senin yaptığın görevlerinden birinde o eksik olan sayfaları buluyorsun
eksik olan sayfalar bittiğinde Jael masada uyanıyor ve yaşadığını hissediyor, altında kan havuzu olmasına rağmen boğazındaki kesik kaybolmuş falan
organizasyonun diğer üyeleri girip tebrik ediyorlar ve resmi olarak katılmış oluyor
Jael resmi bir üyesi olarak öyle birkaç ayda bir hedef olarak verdikleri insanları filan öldürüyor, ama her yeni öldürüşünde hayatından Qalian'ın daha çok ayrıldığını söylüyor.

Jael'in son yaptığı bir görev var onun dönüm noktası oluyor. Jael'in noble districtte soylu bir adamın çocuğunu öldürmesi gerekiyor. Etrafı gözlemledikten sonra bahçede bir ağaca "Alev" sayesinde gelen büyüsel güçleriyle ateşe filan veriyor, sonra herkes onu söndürmekle ilgilenirken gizlice pencereden içeriye girip gece olmasını bekliyor
sonra yatak odasına giriyor orda hizmeçi bir kızın cesedini buluyor yatakta da o çocuk uyuyormuş. Sonra bıçağı saplayıp onu öldürüyor ama her zaman olduğu gibi ekstazi duygularu gelmiyor onu öldürdüğü zaman
sinirleniyor neden böyle oluyor filan diye peş peşe saplamaya devam ediyor sonra çocuğun anılarına giriyor
çocuğun babası psikopat biriymiş, kendisi çocukken masummuş ama babası onu daha ruh hastası ve duygusuz biri olacak biçimde büyütmeye çalışmış, kendisi gibi yapmaya çalışmış, kendi düşüncesine göre anca öyle hayatta kalınır filan diye düşünmüş
sonra çocuk da gittikçe daha sert ve vicdansız biri haline gelmiş ama hep vicdan azabı çekmiş, böyle olmak istemiyorum değişmek istiyorum filan diye düşünmüş
hep sigaradan nefret edip bırakmak isteyen öyle gelecekte bırakma planları yapan biri gibi
bi ara kendimi değiştiricem falan filan diye planlar yapmış
ama Jael bunları filan görüyor öldürünce, benim yaptığım şey doğru mu diye yeniden bir ikileme düşüyor, sonra Order of the Black Libra'yı ve yaptıklarını hep sorgulamaya başlıyor
sonra eninde sonunda organizasyondan kaçmaya karar veriyor. Ark'tan ayrılmak üzere çıkıyor guard'a kapıyı açmasını söylüyor. Bir bakıyor Qalian guard kılığında
açarım ama organizasyon peşinden gelecek bunu aklından çıkarma filan diyor, sonra öyle ayrılıp bir yere sığınıyor Jael ve bütün bu kitapları otobiyografisini yazmaya başlıyor bunlar peşinden süikastçi göndermeden önce
sonra diyor ki ayık olun, hem Order hem de Keeperlar benim bu anlattığım hikayeleri yalanlamaya veya çarpıtmaya çalışacaklardır ama onlara inanmayın bütün anlattıklarım yüzde yüz doğru filan yazıyor
öyle onuncu kitap da öyle bitiyor. Sonra kitabın sonunda bir Keeper not düşüyor bu otobiyografileri derleyen biri, diyor ki işte bu Jael aslında deli herifin tekidir anlattığı şeylerin yarısı yalan kendi kafasında gördüğü halisünasyonlar filan diye anlatıyor keeper kendi notunda. Ark'ta undercity'ye geliyor, geldiği gibi hem günahkar hem masum insanlar öldürmeye başlıyor undercity de diyor, vede Qalian diye biri yok filan diyor. Hatta o atlı kardeşler de aslında hayatta onlardan röportaj aldım filan diyor
ama aynı zamanda keeper diyor ki undercity de Silver Cloud diye bir kerane yok diyor. Yani keeper da yalan söylüyor. Undercity de silver cloud'u bizzat gidip görebilirsin
sonra keeper Jael'in davranışlarına anlam vermek için onun hayatını araştırdığını filan söylüyor. Jael aslında yetimmiş, Frostcliff taraflarında bi kasaba var ismini unuttum, orda yaşıyormuş ailesiyle küçükken ama babası da delinin tekiymiş, annesi önceden bir fahişeymiş sonra onu hamile bıraktığı için evlenmek zorunda kalmış felan
ama hep içip annesi ve çocuğun günahkar insanlar olduğunu söyleyip annesini dövüyormuş filan, onların günahlarını temizlemek için onları dövmesi gerektiğini söylüyormuş, annesi sonunda dayanamayıp bir gece baltayla öldürmüş, Jael de küçükken bütün bunları görmüş filan. Ama bu olanlardan sonra kimse Jael'i almak istememiş, onu bi rahip filan yetim olarak almış
sonra fogville de büyüyüp orda rahiplik yapmış falan filan vs. ama Jael'in de aklında bu günahları temizleme olayı taa küçükken babası ve annesinin yarattığı trajik olayların onda travma yarattığını ve psikolojik sorunlara yol açtığını ve bunları yapmasına neden olduğunu söylüyor. Keeper notta aslında gerçekte olan şeylerin bunlar olduğunu iddaa ediyor.

finalde Jael Ark'ı terk ediyor, sığınacak klübe gibi bir yere gidip otobiyografilerini yazıyor ve suikastçi tarafından öldürülmeyi bekliyor, sonda o dikkatli olun diye yazdığı şeyleri yazıyor 10. bölümün sonunda
Jael'in otobiyografisi Ark'ı terk etmesiyle ve Libradan kaçmasıyla sona eriyor.

bu Qalian mı ne son görevinde sanırım bayağı 10-20 bakire kızı kaçırıp öldürüp gözlerini oyup bir yolda boyunlarından asılmış halde diziyorlar
çünkü kehanete göre bu cleansingi veya dünyanın sonunu getirecek çocukları bunlar doğuracakmış güya ama bu yaptığından sonra anlaşılan Qalian da tırlatıp kaçıyor, bulmamaları için beden değiştiriyor vs. qaliana ne olduğuyla ilgili kitapta bişey yazmıyor. kitapta qalianı son guard olarak görüyoruz. Rhalata q'daki bahsedilen kızlar farmer's coasttan hatırladığım kadarıyla. vede 9. bölümde eksik sayfaları anlaşılan Jael bilinçsiz olarak anlaşılmayacak bir dilde yazmış, sanırım bu black libranın onlara yol gösterdiği tanrı onun eliyle filan bir mesaj bırakmış
ama ne yazdığını filan hiç bilemiyorsun hiç bilinmiyor. bilmek istediğim ve gösterilmeyen çok şey var bu black libra hikayesiyle ilgili. qalian sonradan o sayfaları kendi yırtıp yanına almış.