Notes

Projemizde insanların işlerinde veya belirli görevlerde kullandığı kıyafetleri geliştirmeye çalıştık. Geliştirme sürecinde biyomimkiriden ilham aldık. Doğayı inceledik ve uygun canlıları bularak o canlıların özelliklerini geliştirdiğimiz kıyafetlere entegre etmeyi düşündük. Canlıların özellikleri birden çok problemi çözmeye yönelikti. Çünkü bulduğumuz canlılar çok dayanıklı ve ışık yayabilen canlılardı. Bulduğumuz canlılar Vibrio Fischeri bakterisi ve su ayılarıydı. su ayısı ve vibrio fischeri hayvan ve bakterisini itfaiye kıyafetlerini ve radyasyona daha dayanıklı özel kıyafetler geliştirmek için kullanmayı düşündük. Su ayıları dünyanın en dayanıklı hayvanlarıdır. Bu hayvanların derisi çok dayanıklıdır. Yüksek ve düşük sıcaklığa ayrıca radyasyon ve basınca da dayanıklıdır. Solunum için herhangi bir organ kullanmazlar. Deri solunumu yaparlar. Derisinin çok dayanıklı olması ve deri solunumu yapması itfaiye kıyafetlerini çok daha ergonomik tasarlanmasını sağlayabilir. İtfaiye kıyafetlerinde 4 adet katman bulunur. Bunlar: dış katman, ısı katmanı, nem bariyeri ve iç astar olarak sınıflandırılır su ayılarının derileri kullanılarak bu katman sayısı 2 ye düşürülebilir.(iç astar ve dış katman) İtfaiyecilerin çok daha rahat, havadar çalışması sağlanabilir. Çünkü çok fazla katman bulunduğu için her katmanda içerden dışarıya hava akışı zorlanacak ve buda itfaiyecinin daha zor şartlarda çalışmasını sağlayacak. Ama bizim tasarımımızda sadece dış katman ve iç astar bulunacağı için çok daha rahat ve havadar bir ortamda çalışmayı sağlayacak bunun yanında katman sayısı azaldığı için kıyafet üzerindeki ağırlık azalacaktır. Aynı zamanda tasarladığımız itfaiye kıyafetinde ışığın çok daha verimli kullanılmasını da düşündük. İtfaiye kıyafetleri üzerinde bulunan reflektörler pasif olarak çalıştığı için görülmesi her zaman kolay olmayabilir. Yanan bir evde mahzun kalan bir kişi bu reflektörleri fark etmeyebilir. Reflektörler yerine aktif olarak çalışan vibrio fischeri bakterileri kullanılabilir. Bu bakteriler simbiyotik bakterilerdir ve etrafa ışık saçarlar ve ışık saçma özellikleri itfaiye kıyafetleri üzerine entegre edilebilir. Yangın sırasında ışık kaynakları daha verimli kullanılabilir. Su ayılarının dış katmanı radyasyona çok dayanıklıdır. Su ayılarının bu özelliği günümüzde kullanılan radyasyona dayanıklı kıyafetlere entegre edilebilir. Günümüzde var olan radyasyon kıyafetleri sadece radyoaktif parçacıklardan ve sıvılardan bizi koruyabilmektedir. Radyasyonun yaydığı ışımadan bizi koruyamaz. Gamma ve röntgen ışınları; radyoaktif, alfa ve beta parçacıkları günümüzde var olan kıyafetlerin içinden geçebilir. Fakat bizim geliştirdiğimiz kıyafetlerde kullanmış olduğumuz su ayısı derisi bu ışınları geçirmemektedir. Geliştirdiğimiz radyasyona dayanıklı kıyafetleri itfaiye kıyafetleri için uygulayabiliriz. Radyasyona daha dayanıklı olarak üretilebilir. Yakın bir tarih olan 26 Nisan 1986’da Çernobil faciasında 4. Nükleer reaktör patlamış ve içinde bulunan uranyum-235 isimli radyoaktif çekirdek oksijenle buluşarak yanmış ve havaya inanılmaz nükleer atık bırakmıştır. Yangın anında müdahale etmek için olay yerine gelen itfaiyecilerin çoğu etrafa saçılan radyoaktif maddeden zehirlenmiştir. Ortaya çıkan grafit itfaiyecilerin müdahale edeceği yere sıçramış ve çoğu itfaiye çalışanı yüksek dozda radyasyondan etkilenmiş ve kaldırıldıkları hastanelerde 20-25 gün sonra yüksek dozda radyasyondan kaynaklı hayatlarını kaybetmişlerdir. Bu tür olayların yaşanmaması için böyle bir ürün geliştirmeye karar verdik.