Notes

GALLANTRY! (POP)

"Gallantry" arenada yankılanırken Intercontinental Şampiyonu "Scottish Psychopath" Drew McIntyre, stage'de görünüyor. Drew McIntyre, belindeki kemere birkaç defa vurup saçlarını geriye atıyor ve hızlı adımlarla ringe geliyor. Bir mikrofon alıp konuşmaya başlıyor:

"Bu gece herkes ekstremi doruklarda yaşayacak gibi görünüyor ve sizleri temin ederim ki öyle de olacak. Aranızda benden hoşlanmayan pek çok insan var, bunu biliyorum ancak WWE Universe... -soluklanıyor- Sizlerle hala ortak paydada buluşamadığımız bir mesele var. (WHAT?) Meselenin ne olduğu apaçık belli ama her zamanki gibi aptala yatma huyunuzdan vazgeçmiyorsunuz! (BOO) İki kelimeden söz ediyoruz, bunu hala yapmıyorsunuz; SAYGI DUYMAK! (BOO) Kıtalarınızın şampiyonu Drew McIntyre'a saygı göstermiyorsunuz ve bu artık can sıkıcı bir hal almaya başladı. 19 gün önce... 19 gün önce ringde duran bu iri yarı, esmer, yakışıklı ve seksi aksanlı adam; Drew McIntyre, Jeff Hardy ve ardındaki pek çok vasıfsızı arkasında bırakarak RAW is WAR için yepyeni bir dönemi başlattı, Tanrıya şükürler olsun ki sonunda olması gerektiği yerde olan bu adam yeni Intercontinental Şampiyonu oldu. Görünüşe göre bu yepyeni bir yolculuk, yeni bir deneyim ve yeni düşmanlıkları doğuracaktı, öyle oldu da."

Drew McIntyre:

"Ufak bir hikayeyle başlamaya ne dersin San Jose? (POP + BOO) Omzumda Intercontinental Championship'i tuttuğum ilk günlerde Mike'dan -miz- bir davet aldım. Beni Miz TV'ye davet etmişti ve katılmamı gerçekten de çok istiyordu. Kültürümde daveti reddetme gibi bir kabalık olmadığından bu teklifi seve seve kabul ettim ve bu ringe çıktım. Miz TV'nin konuğu yeni şampiyon Drew McIntyre'dı ve konuşması gereken pekçok meselesi vardı. Miz beni soru yağmuruna tuttu, cevap alma derdi yoktu bile. Rezil şovunu kaliteli kılacak tek kişi olan beni hor gördü ve küçük düşürme cüretinde bulundu. İşte o an kendi içimde bir tür kırılma anı yaşadım ve kabul etmeliyim ki kontrolden çıktım. Misafir olduğum şovun sahibine Claymore Kick'i geçirdim, bundan pişman falan değildim ama Miz; küstahlığının bedelini fazlasıyla ödedi. Miz'in beş para etmez suratına botlarımı geçirdiğim an başka bir gerçeğin farkına vardım. (WHAT?) Miz beni konuk almak için berbat programına çağırmamıştı. Miz, benden faydalanmak için beni programına çağırmıştı, onu tekmeleyerek eline sağlam bir malzeme vermiştim ve bu beni deliye döndürüyordu. Miz, ortalığı kızıştırabildiği kadar kızıştırmıştı ve hamle sırası bendeydi. Ben de bana nasıl gelindiyse öyle geldim, Drew TV'yi inşa ettim. Geçen hafta mükemmel bir Drew TV yaptım. Gerçekten de Miz TV'nin tüm bölümlerinden de sağlam bir Drew TV yaptım. Peki ya nasıl? Bunu yapması gerçekten kolaydı. D&G'dan üzerine bir smokin ve RayBan'den en affilisinden bir güneş gözlüğü alarak The Miz olmak gerçekten de sadece bu kadardı, -tebessim ediyor- Miz bu kadar basit bir adamdı.  Buraya dizdiği koltuklardan birine oturup tüm şovu boyunca hayalleri olan insanlarla dalga geçiyor ve bunun bir şov olduğunu sanıyor. Bu gece bu ringde sana ve James Storm'a şovun en büyüğünü izleteceğim Miz, hikaye bitti çocuklar! (POP)

Drew McIntyre bir süre bekledikten sonra konuşmaya devam ediyor:

"Miz! İçten pazarlıklı ve acınası bir adamsın. Sen de bu insanlar gibi fantezi dolu hayaller kuruyorsun, dünyanın senin etrafında döndüğünü falan düşünüyorsun ama üzgünüm dostum, öyle değil. Giyimine kuşamına verdiğin değeri yaptığın bu işe vermiyorsun. Neredeyse 20 yıla yakın bir zamandır bir yerlerde güreştim çünkü yaptığım işe saygım vardı. Senin hayallerin bile kurulamayacak kadar ütopik. Hiçbir zafere çiçekli yoldan gidilmediğini anlamıyorsun ve bu da 4 ayağının üzerine düşmeni sağladı. Artık benimsin, MIZ! (POP + CHEER) Çok kıskandığın o Hollywood'la yarışabilecek düzeyde bir adam değilsin ve Bollywood bile senden daha mantıklı işler yapıyorken senin hayallerin büyük bir hayalden öte büyük bir aptallık olur. Kırılmış düşleri en iyi yaşayan birisi olarak söylüyorum ki, seni sadece pataklamayacağım, sana acı çektireceğim. Drew TV'nin sonundaki aciz saldırını bu kafadan henüz çıkarmadım ve sana bunun da hesabını soracağım. A-Lister saçmalığından çok şöhretinin ne kadar kirli olduğundan söz etmeliyiz. Canına yandığımın Hollywood'una bu kadar özlem duyuyorsan neden bu şirketten defolup gitmiyorsun Miz? Hollywood'da çevirdiğin 3. sınıf berbat filmlerle A-Lister olduğunu zannetmene kahkaha patlamamak elde değil doğrusu. Orada Leonardo DiCaprio ya da Johnny Depp'in çöplerini temizlemek seni A-Lister yapıyorsa şanslısın çünkü bu geceden sonra benim bavulumu taşıyarak D(rew)-Lister olabilirsin, bunu daha az efor sarfederek yapacağın için şanslı olmalısın. Hollywood'daki beylerden çok daha iyiyim. İri yarı, esmer, yakışıklı ve seksi aksanlı bir adamım ve omzumdaki Intercontinental Championship'le tüm kıtalara yetişen bir güce sahibim ve evet, bu da beni RAW is WAR'un A-Lister'ı yapıyor Miz, -sırıtıyor- yan roller ya da bavul taşıma gibi işlerle ilgileniyorsan mail atabilirsin! (LOUD CHEER)"

Drew McIntyre:

"İnsanların gözünde canlandırdığı Drew McIntyre profilini lanet olsun ki umursamıyorum. İnsanların bana karşı olan hisleri ya da desteği beni ilgilendirmiyor çünkü günün sonunda benim yerime onlar güreşmiyor, ben güreşiyorum. Bunu sizler olmadan da yapabilirim, yapıyorum da. Tarihin ilk Countdown Battle Royale'ını kazanan adamım ve şampiyon olduğum güne dek önüme konan herkesi yolun kenarına ittim. Basit bir meydan okuma isteyen James Storm'a da bunun aynısını yaptım, o çocuğa fırtınalı bir çağın nasıl biteceğini göstereceğim. Oh kovboy, sakin ol! Açık yüreklilikle yumruğunu sıkıp karşıma çıktın ve bana meydan okudun. Bu gerçekten senin ya yürekli olduğunu, ya da sarhoş olduğunu gösterir... Yaptığın 'Drink beer' felsefesinin beni