Notes

Öylesine sessiz öylesine ıssız deniz kenarları öylece kirliliği ile dalgalanıp duruyordu. Rüzgar, insanlığın kederini ve umutsuzluklarını alıp adeta
denize doğru götürüyordu. Yüzüne bile bakılmayacak deniz dalgaları Yasin'in ayaklarına çarpıp geri gidiyor. Yasin, üniversite denizcilik fakültesini
4 yılda başarıyla bitirdi. Bu işe ilk adımını stajyerlik yaptığı bir acenta firmasına girerek attı. Yasin o zamanlar gençti ve ruhu Poseidon kadar
güçlüydü. Birkaç yıl bir acenta firmasında çalışarak işi kavradığını düşündü. Aradan bir süre zaman geçti. Bu süre zarfında lise arkadaşı Berk, Yasin'i
İstanbul'da buldu ve birlikte bir iş kurmaya karar verdiler.
Ne kadar küçük bir acenta şirketi kurmak isteseler de" bu iş için yeterli sermayeye ikisi de sahip değillerdi. İkisinin de aylık ortalama maaşları,
oturdukları eve bile zor yetiyordu. Akıllarında tek bir fikir uyanmıştı tabii ki de. Bir yerden yüklü miktarda borç alacaklardı, ama nereden?
Denemedikleri banka kalmayınca artık işlerin illegal boyuta geçmesini öneren Yasin, Berk'in de onayını alarak bir senet mafyasına başvurdular.
İstedikleri parayı çok kolay bir şekilde elde ettiler. Ne kadar sevinselerde içlerinde bir kuşku, kötü bir ruh onları bir türlü rahat bırakmıyor.
Eğer geri ödemesini yapamazlarsa işkence çekerek öldürüleceklerinden ikisi de emindi. Hayatlarını resmen kumar masasının üzerine sert bir şekilde koymuşlardı.
Peki gerçekten ölümüne yapılacak bir iş miydi bu? Öleceğini bile bile alt tarafı bir acenta şirketi kurmak... Onlar Poseidon kadar denizlere öylesine aşıktıki
gözleri artık hiçbir şeyi görmez olmuştu. Gençliğin de vermiş olduğu bir duygu ile iş işten geçmişti artık.
Aradan 1 yıl geçti.
Şirketleri kurulmuş, küçük küçük, yavaştan işleri yoluna koymayı başlamışlardı bile.
Berke ofisinde anlaşmaları bir düzen içerisinde imzalıyor, Yasin ise anlaşmayı gerçekleştiriyordu. Tabii ki de bir şirket 2 kişi ile yürümezdi. Şirketin
bir onur kurulu, yönetim kurulu, kaptanları hatta stajyerleri bile vardı. Tam düzeni oturdular derken bir gün şirketin kapısını siyah smokinli adamlar
çaldı. Bu smokinli adamları ilk bakışta anlamıştı Yasin Ve Berke. Senet mafyası gelmiş, paralarını anlaştıklarından çok daha fazla istemişlerdi.
Aksi halde şirkete haciz, Yasin ve Berke'nin de sonu gelecekti. Yaptıkları anlaşmalardan elde ettikleri kar hiçbir işlerine yaramıyordu.
Olaylar karşısında tedirgin ve bir o kadar da soğukkanlılıkları ile senet mafyasından yardım alarak yer altı dünyasına giriş yapmışlardı. Daha fazla para
kazanarak kellelerini kurtarmak istiyorlardı. Yaşları ilerledikçe pişmanlıkları çok daha fazla artıyordu. Her şeye rağmen birbirlerini asla satmadılar, birbirlerine
kol kanat gerdiler.
Artık sadece legal olarak legal şirketler ile anlaşma yapmıyor, daha ağırlıklı illegal anlaşmalar düzenliyorlardı. Şirket anlaşma imzalıyordu lakin bir illegalden
sadece Berk'in ve Yasin'in haberi vardı. Anlaşmalarda yapılan gizlilikler şirkette bir düzensizliğe sebep oluyordu.
İLK İL-LEGAL ANLAŞMA
Senet mafyası, Santa Marina şirketi ile ilk anlaşmasını yapmıştı. Yasin'in kaptanlığında bir yük gemisi Rusya'ya gidecekti. Yunanistan'daki bir uyuşturucu çetesinden
yüklü miktarda uyuşturucu alıp geri limana getirecek ve sapasağlam bir şekilde malları teslim edeceklerdi. İlk illegal seferine yanına Berk'ide aldı. Geminin 2.kaptanı olan Berk,
ne yapacağını bilmiyordu. Sefere çıktılar. Giderken gümrük geçişlerine takılmadılar çünkü gemi içerisinde birçok markanın araba motor parçaları bulunmaktaydı. Rusya'ya vardılar.
Yüklü miktarda uyuşturucuları gemide özel olarak hazırlanan bazı yerlere soktular. Bu şekilde insan aramasıyla bulunması neredeyse imkansız olacaktı.
Herhangi bir baskın olmasına mütevellit uyuşturucu paketlerini yoğun kokudaki pis malzemelerle kapattılar. Rusya'dan Türkiye'ye dönüş başlamıştı işte.
Uzun süren yolculuk boyunca Türkiye'ye varış beklenildiği kadar zor olmamıştı. Malları sağlam bir şekilde senet mafyasına teslim etmişlerdi lakin bu daha başlangıçtı.
DENİZ ÜZERİNDE BAĞIMSIZ KURULUŞ
Santa Marina şirketinde çalışan bir kaptan, yönetim kurulunun karşısına çıkarak bir öneri veya bir istekte bulundu.