Notes

Gir İçeriye Şükriye Teyze!

Ah biz kadınlar! Yerden yere vurulup hakkında her yorum yapılan biz dünyaya sığdıramadıkları kadınlar. Giyinişinden bakışına oturuşundan kalkışına gülüşünden sözüne kadar laf söylenen biz kadınlar. 18'ine varmadan ergin görülen namus adı altında yakıştırmalara maruz kalan güzelim kadınlar. Kadın varolunulduğundan beri aynı kadın; zihniyet varolunulduğundan beri aynı zihniyet. Cahiliye devrinde diri diri toprağa gömülen Fatıma’dan, Arabistan’da araba kullanmasına yeni izin verilen Zeynep’e, çocuğunun gözleri önünde ölmek istemiyorum diyerek can veren Emine Bulut'a kadar kadın aynı kadın değil mi? Ya bunları yapanlar, onlar da aynı zihniyete sahip değiller mi? Neden öldürdün pişman mısın dendiğinde "namus meselesi" diyen ahlaksız ile Fatıma’nın üzerine toprak atan cani ellerle aynı el. Pakistanlı Soraya'yı erkek arkadaşı olduğu için kırbaç cezasına çarptıran sistem de aynı; Emine Bulut'un katiline sadece müebbet hapis cezası vererek yargılayamayan sistem de aynı. Değişmeyen tek şey kadının kutsallığı. Peki bunu neden anlamıyoruz, neden varoluşun kadına borçlu olduğunu kavramak istemiyoruz? Ya aptalız ya da yine aptalız çünkü bunun bir başka açıklaması olamaz, bunu başka hiçbir kitap haklı çıkaramaz ve hiçbir kanun kadını aşağı göremez. Hangi dinde, hangi dilde ya da hangi ırkta kadın değersiz olabilir ki? Neyin kini, neyin nefreti; bir güç göstergesi mi kadına zarar vermek? Şayet öyle olsa kurtlar 750 kg çene basınç gücüne sahipken eşlerine asla saldırmıyorlar veya bir boz ayı bir sığırı tek darbe ile yıkabilecek güce sahipken bunu eşine asla uygulamıyor. Örnekleri çoğaltmak istersek penguenler dünyanın en kıskanç hayvanları ama asla eşlerine şiddet uygulamıyorlar, hiçbiri namus yaftası altına sığınmıyor. Çünkü zihniyetleri öyle değil. Bir kızla bir erkeği yan yana gördüğünde bunlar kesin sevgili diyen zihniyet de aynı. 5. Katta oturup komşu Ahmet’in kızını arkadaşı eve bıraktı diye tüm konuya komşuya “Aman düşman başına bizim zamanımızda böyle miydi? Utanma arlanma kalmamış.” deyip dedikodusunu yapan Şükriye Teyze de aynı zihniyet. Ama Şükriye Teyze gibiler asla 12 kat dikilen bir binada yaşadıklarını dünyayı gün gün daha da betonlaştırdıklarını veya göğü neden bu kadar sahiplenmeye çalıştıklarını düşünmezler. Çöplerini yere atarken namus gelmez akıllarına, 7. Kıta oluşurken de ortada bir namus meselesi yoktur. 0 gününe ulaştığımızda ve 25 litre su sınırımız olduğunda da akıllarında namus olmayacaktır. Çünkü bu namus denilen şey dillere düşmüştür. Dokuz köyden kovulmuş ama bir köyde de adına iyi denilmemiştir. Ah bu namus kendi kendinin tanımını dahi yapamazken Şükriye Teyze'nin lafında yer almıştır. Ah o namus hepimizde olması gereken ama kimsenin kabul etmediği biz kadınların üzerine mıh gibi kazınmış o namus. Oysaki herkesin bu kadarda namuslu olduğunu iddia ettiği bir toplumda bir çağda nasıl olur da bu kadar lafı edilir.... Hepimiz namusluyuz oysaki...