Notes

YENİ ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER
SÜPER ÖZEL YETKİLİ HAKİM
Erdoğan, Avusturya dönüşü “Şimdi yaptığımız bazı yasal düzenlemeler Cumhurbaşkanı’nın önünde. Onun tarafından onaylanınca, hızlı adımlar atılacak.” ifadesinin sırrı, süper özel yetkili mahkemeler kurulmasında. Bu mahkemelerin hakimlerinin yetkileri geçmişteki özel yetkili mahkemelerde bile yok.
Torba yasa içerisinde yer alan ve çok tartışılan Yargıtay’ı tepeden tırnağa değiştiren düzenlemelerin yanında asıl Başbakan’ın beklediği yasal düzenlemelerin aynı torba kanunda yer alan Sulh Ceza Hakimliğine ilişkin getirilen hükümler olduğu anlaşıldı. AKP çevrelerinde dile getirilen konuşmalarda bu düzenleme ile tüm soruşturmaların iktidarın istediği gibi olacağı, istenilen arama el koyma kararlarının verileceği, istenilen kişilerin tutuklanacağı, istenilen soruşturmaların kapatılabileceği söyleniyor. Nasıl mı?
Bu yasa ile sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması ve yerine sulh ceza hakimliğinin getirilmesi aslında tüm adliyelerin özel yetkili hakimlere bağlanması anlamını taşıyor.
Buna göre her ilde ve bazı ilçelerde sulh ceza hakimlikleri kuruluyor. Bu hakimler hem kendi adliyesindeki hemde kendisine bağlanan çevre ilçelerdeki tüm arama el koyma ve tutuklama taleplerine bakacak. Ayrıca eskiden ağır ceza mahkemelerinin baktığı savcılıklar tarafından verilen takipsizlik kararlarının itirazlarına da bakacak. Çok daha önemlisi bu hakimlerin itirazlarına yine kendileri bakacak.
Örneğin bir ilde 2 tane sulh ceza hakimi varsa birinin kararına itiraza diğeri bakacak. Yani o ilde 40 tane hakim olsa siz iki hakimle bütün ildeki soruşturmalara yön verebileceksiniz. Eskiden özel yetkili mahkemelerdeki itiraz mekanizmaları bile daha demokratikti.
TUTUKLAMADA TEK YETKİLİ
Hiçbir duruşma ve mahkemeye çıkmayacak bu süper özel yetkili hakimler, bütün soruşturmalar üzerinde yetkili olacak, dinleme kararlarının daha tecrübeli ve adaletli olacağı gerekçesiyle ACM ler tarafında verilmesine ilişkin düzenleme yapılan bir dönemde tutuklama, takipsizliğe itiraz gibi çok önemli konularda sadece bu süper özel yetkili sulh ceza hakimleri bakacak.
Ayrıca diğer bütün hakimlerin terfi edebilmesi için açılan dosyaların en %85 ni sonuca bağlamaları ve verdikleri kararların Yargıtay tarafından incelenmesi sonucu belli bir oranda onanması şartı aranırken verdikleri kararlar temyize gitmeyen bu yeni hakimlerin terfisi de özel olacak. Bu hakimlerin terfileri doğrudan HSYK tarafından diğer hakimlerden ayrı olarak subjektif değerlendirilecek.
AKP özel yetkili mahkemeleri kaldırmakla övünürken şimdi yeniden bütün illerde süper özel yetkili hakimler oluşturmakta…
LİSTELER HAZIR
İktidarın bütün taleplerini yerine getiren HSYK tarafından bu hakimlerin de özel olarak seçileceği zaten açık. Hatta listelerin bile hazır olduğu biliniyor.
Son HSYK kararnamesine bakarsanız, Adliyelerde genel olarak kıdemsiz yeni başlayan hakimlerin sulh ceza mahkemelerinde yetkilendirildiğini görürsünüz.
Bu süper özel yetkili hakimlerin özellikle son bir iki yılda göreve başlayan ve avukatlıktan alınan hakimlerin tercih edileceği açık.
Zaten son zamanlarda göreve başlayan yeni hakimlerin tüm teamüllere aykırı olarak istanbul gibi büyük illere atanması dikkat çekmişti. Yine bu kişilerin bir kısmının avukat iken AKP üyesi oldukları, partide aktif çalıştıkları hatta bir tanesinin Bilecik İl başkanlığına aday olduğu basında yer almıştı.
İşte avukatlıktan geçenler başta olmak üzere AKP kendi hakimlerini Sulh Ceza Hakimliğine getirerek bütün yargı camiasını kontrol altında tutmayı amaçlıyor. Bu durumda tutuklamaya sevk edilen kişinin hangi hakime rastlayacağı, itiraz üzerine farklı bir hakimin bakması gibi sorunları ortadan kaldıracaklar. Kapalı devre bir sistem olacak.
Bu uygulamanın bir amacı da yolsuzluk soruşturmalarını kapatmak. Mevcut durumda savcılar bir soruşturmada takipsizlik kararı verirse bu karara itiraza Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bakılmakta. Takipsizlik kararlarına karşı bakacak ACM’nin ayarlanamadığı durumlarda savcıların takipsizlik kararlarının kaldırılması ihtimali var.
Onun için şu ana kadar istanbulda yürütülen soruşturmalarda takipsizlik kararlarının verilmediği söyleniyor.