Notes

Son Bir Cevap Değildir
Hayatta herkes bir amaç, bir cevap veyahut bir son arar. Yaşamı bu iki temel ile kurmuş olan bizlere elbette bundan daha cazip gelebilecek bir şey yoktur. Belki de bu yüzdendir ki insanlar sürekli bir son arar. Hayat denilen bu olgunun ne kesin bir öncesi, ne kesin bir sonrası vardır. Mamafih, hayattaki sonları anlamak ve bir düzen içerisine sokmak olanaksızdır. Hayata kesin bir gözle bakmak ve aynı dil ile yorulmamak demek, anlamsızlıkta anlam aramak demektir.

İnsanlar hayatı anlamayı ve ondan anlam çıkarmayı çok severler. Basit kavramlardan karmaşık olgular elde etmek vazgeçilmezdir bizim için. İnsanlar saçma fikirleri anlamlı görmeye, iyi süslenmiş zırvalıkları önemsemeye tuhaf ve endişe verici bir şekilde ilgi duyarlar. Neden? Böyle saçma tezleri savunmak ve cahilleri korumaya bu kadar meyilli bir toplumun amacı nedir? Böyle yapmak işlerine geliyor olabilir, kafa kurcalamayı sevmiyor olabilirler, o boğuk, kara cahillik sisine sarılarak mutlu oluyor da olabilirler. Asıl gerçek ise hayret vericidir. Böyle yaparak güçlü olduklarını sanmaktadırlar. Neticede, insanlığın güç anlayışı da kendisi kadar aşağılıktır.

Her yeni bir başlangıç demek, verilecek yeni kararlar demektir. Başlangıçlar da aslında arkada bırakılan mazili bir sonun kalıntısıdır. Bu da demektir ki insanlar zaten yeterince sonu tecrübe etmiştir. Ama onların bu güç anlayışı bitmek bilmez bir doyumsuzluğun habercisidir ve bu doyumsuzluk da biten her sonun yerini yeni başlangıçlarla doldurur. Hiç bitmeyen bir güç kovalamacasının başlangıcının sesidir bu. Her yeni başlangıç bu döngüyü kısaltır. Önceden yıllar alan olaylar aylar içerisinde oluverir. İnsan için artık her şey giderek anlamsızlaşmış, duygular işlevlerini kaybetmiş, tek amaç sonsuz bri dolamvacın içine ayrılan koridorlardan geçmek olmuştur Siyah beyaz olmuş dünyanın içerisinde renk aramak, anlamsızlıkta anlam aramak kadar ilgi çekici, bir o kadar da manasızdır. Doyumsuzca güce saldıran ve hayata verdiği anlamı kaybeden biri, yapabileceği en büyük suçu işlemiştir. O da hayatını güzelleştirmek için amaç olarak belirlediği kuramların bedelinin tüm hayatına bedel olmasıdır.

İnsanlar güç uğruna sahip olduğu her şeyi verebilecek türden bir varlıktır. Bu sebeple şunu hiç anlamazlar: Hayat sert prensipler koyabileceğin ve basit şeyler için heba edebileceğin türden bir şey değildir ve bu hayatta yapabileceğin en büyük hata ise yolu amacın üstünde tutmaktır.

BTK