NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

AKP’ye Karşı Ne Yapmalı?
Türkiye EKONOMİK KRİZ içinde! İşsizlik ve enflasyon olağanüstü artmış durumda. Ekonomik krizin en acı yönü ise bu krizin konjonktürel değil de yapısal olmasıdır. Bunun anlamı; Türkiye kısa zamanda köklü reformlar ve dönüşümler yapmazsa eğer, ülkemizin ekonomik krizden çıkışı oldukça UZUN sürecek demektir. Çünkü krizin başlıca nedenlerden biri olan, Türk ekonomisinin finansmanının AKP iktidarı döneminde Neo liberal, yani sadece ÖZEL sektöre dayalı ekonomi politikalar nedeniyle dış borca ve sıcak paraya BAĞLANMIŞ olması, öyle kısa zamanda çözülemeyecek YAPISAL bir sorundur. Hele bu krize neden olan AKP ve lideri R.T. Erdoğan Türkiye’de iktidarda kaldığı sürece bu sorunun çözümü neredeyse olanaksızdır.
Neo liberal ekonomi politikaların bir numaralı aktörü olan Türk ÖZEL sektörü, bol doların ülkemize gelerek ithalatın ucuzladığı AKP iktidarının başlangıç döneminde hazır kolaycılığa kaçarak, önemli sanayi ve ara mallarının ÜRETİMİ yerine bol bol ithalata yönelmiştir. Böylece kısa zamanda borç olarak aldığı DOLARLA ithalata alışan ÖZEL sektör, hem aşırı borçlanmış; hem de belli sektörlerde üretimi ihmal etmiştir. Dolayısı ile dış borçla birlikte üretimde yetersizlik ve ithalata bağımlı olması bir YAPISAL sorundur. AKP, 2002 yılında iktidara gelince Türkiye’nin dış borcu 129 milyar dolarken, şimdi bu borç 2018 yılı sonu itibariyle 467 milyar Dolara yükselmiştir. Özel sektörün kısa ve uzun vadeli borcu ise 244,6 milyar dolardır.
Ne var ki 17 senelik AKP iktidarı döneminde Türkiye’ye bol kredi veren, sıcak para getiren küresel finans kapital fonları, artık ülkemize sermaye getirmek yerine GÖTÜRMEKTEDİRLER. Aslında Türkiye’den artan derecede sermaye ÇIKIŞININ başlıca iki nedeni var. Birinci nedeni; ABD merkez bankası FED, 2000 -2008 arası büyük krize kadar paradan para kazanmak amacıyla, DÜNYA PARASI olan ulusal parası dolardan bol bol basarak, kendi ülkesinde “sıfır faiz” politikasıyla Türkiye gibi “Yükselen“ ülkelere önce doların akmasını sağlamış; 2008 krizini atlattıktan sonra da faizleri yükselterek geri çekmek zorunda kalmıştır. Doları geri çekmesinin nedeni; ABD emperyalizminin Afganistan ve Irak işgalleri ve arkasından 2008 ekonomik ve finans krizi nedeniyle ekonomisinin toplam 8 trilyon dolar zarara uğramış olması; bu arada yükselen Çin ekonomisinin de ABD için artık ciddi bir rakip haline gelmiş olmasıdır. Bu gerçekle yüz yüze gelen ABD, “Yükselen” ülkelerde “paradan para” kazanma politikası yerine yeniden doların faizini artırarak ABD’de yatırımların artması için dünya piyasalarından doları çekmek zorunda kalmıştır.
Türkiye’den dolar çıkışının ikinci nedeni ise, ülkemizin İÇ siyasi gelişmeleriyle ilgilidir. Bilindiği gibi 2002 yılında ABD emperyalist işbirlikçisi olarak iktidara gelen ve 2004 yılında emperyalist Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) eş başkanı olan AKP lideri R.T. Erdoğan’ın ABD ile arası 11 yıllık işbirliği sonrasında 2013 yılında açılmış; R.T. Erdoğan BOP eş başkanlığından azledilmiştir. Bunun nedeni ise ABD emperyalizminin Müslüman Kardeşler (İhvan) hareketi konusunda R.T. Erdoğan ile fikir ayrılığına düşmesidir. ABD emperyalizmi petrolü Çin’e karşı bir silah olarak kullanmak için dünya petrol kaynaklarını, nakliyat ve ticaret yollarını, bu bağlamda petrol zengini İslam ülkelerini kendi kontrolü altına alma amacıyla geliştirdiği “Genişletilmiş Kuzey Afrika için Ortaklık” ve BOP gibi projelerde Ilımlı İslam olarak düşünülen Müslüman Kardeşler(İhvan) hareketini kullanmak istemiştir. R.T. Erdoğan ise bu hareketi kendi BÖLGESEL iktidarı, yani yeni Osmanlıcılığı canlandırarak Ortadoğu’ya egemen olmak için kullanmak niyetindedir!
Mısır’da iktidarda olan İhvan hareketi, “Ilımlı İslam” yerine “Şeriat” uygulamaya başlayınca, 2013 yılında ABD’nin desteklediği bir askeri darbeyle devrilmiş; ABD emperyalizmi projelerinde artık İhvan hareketini desteklemekten vaz geçmiştir. R.T. Erdoğan ise ABD ile bozuşma pahasına İhvan hareketini desteklemeye devam ederek, 11 yıldır işbirliği yaptığı ABD emperyalizminin ülkemizdeki maşaları olan PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle de yeniden “mücadele” etmek zorunda kalmıştır.
Bu gelişmeler üzerine ABD emperyalizmi, R.T. Erdoğan’ı tıpkı Mısır’daki İhvan hareketinin lideri Muhammed Mursi gibi çeşitli yöntemlerle devirmeye çalışmış ise de bu konuda başarılı olamamıştır. R.T. Erdoğan’ı devirme denemelerinden en son örnek, 15 Temmuz 2016 FETÖ ’cü darbe girişimidir. Buna karşılık 15 Temmuz’u iktidarını güçlendirmek için “Allah’ın bir lütfu” olarak gören R.T. Erdoğan ise bu olayı sonuna kadar istismar etmiştir. Derhal OHAL ilan ederek meclisin yetkilerini kısıtlamış; muhalefeti bu bahane ile bastırmış ve nihayet uzun zamandır istediği halde bir türlü gerçekleştiremediği “Partili Cumhurbaşkanlığı” hükümet sistemini, 15 Temmuzdan sonra MHP lideri Bahçeli’yi “Beka Sorunu” gerekçesiyle yanına alarak gerçekleştirebilmiştir.
Bugün “Partili Cumhurbaşkanlığı” hükümet sistemi, R.T. Erdoğan’ı adeta seçilmiş bir SULTAN yaparak, ülkemizde zaten çarpık olan demokratik rejimi büsbütün otoriter bir hale sokmuştur. Kuvvetler ayrılığının tamamen yok edildiği, yargının dolaylı yollardan hemen hemen tamamen yürütmeye bağlandığı bu hükümet sisteminde basın sadece iktidarın borazanı haline gelmiş; Türkiye Cumhuriyeti devleti de adeta AKP devletine dönüşmüştür.
Fakat en son 31 Mart yerel seçimlerinde devletin, devletin başı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve basının AKP’ye olan olağanüstü desteğine rağmen İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük kentlerde “Millet” ittifakının desteklediği ana muhalefet partisi CHP’nin adayları seçimleri kazanmıştır. Ancak İstanbul yönetimini elden çıkarmak istemeyen AKP, çamura yatmış; bazı İstanbul ilçelerindeki seçim sonuçlarına ve nihayet “olağanüstü” itirazla İstanbul seçimlerinin yenilenmesini talep etmiştir. 31 Mart seçimleri göstermiştir ki 2002 Kasımda seçimle iktidara gelen AKP ve lideri R.T. Erdoğan artık iktidarı seçimle geri verme niyetinde değildir!
Özetle Türkiye ekonomik krizle birlikte bir de DEMOKRASİ KRİZİ yaşamaktadır. Çünkü yabancı sermayenin yatırım yaptığı ülkede en büyük motivasyonu, en yüksek kârı elde etmek ise, en büyük ihtiyacı da hukuk devleti ilkelerinin sağlıklı işlediği hukuksal güvenliktir! Fakat Türkiye artık “Partili Cumhurbaşkanlığı” hükümet sistemi ile “kuvvetler ayrılığı” ve “bağımsız yargı” ilkelerini tasfiye ettiği için yabancı sermaye Türkiye’de kendisini güvende hissetmemekte, çareyi Türkiye’den çıkışta görmektedir
AKP iktidarı ve lideri Erdoğan, ülkemizde sadece ekonomik ve demokrasi krizine neden olmamakta, hatta bunlardan da tehlikeli olarak Türkiye Cumhuriyeti devletini ciddi bir “Beka Sorunu” ile karşı karşıya bırakmaktadır. Sosyalizmde Rönesans sayfası ülkemiz Türkiye’nin iki bakımdan ciddi bir “Beka Sorunu” ile karşı karşıya olduğuna defalarca işaret etmiştir. Ülkemizde “Beka” sorunu yaratan birinci tehdit; ülkemizdeki Atatürkçü kurucu cumhuriyet rejimin yıkılarak yerine 17 yıldır Türkiye’de iktidarda olan AKP ve lideri R.T. Erdoğan tarafından gerici bir din devletinin kurulma niyetidir. İkinci tehdit ise emperyalizmin Ortadoğu’da vatanımız Türkiye’yi de parçalayarak kendisine uydu bir Kürt devleti kurdurma projesidir(BOP).
Türkiye Cumhuriyeti için “Beka Sorunu” yaratan bu iki ulusal tehdit birbiriyle kıyaslandığında daha acil, daha yakıcı ve daha yakında olan tehdit, R.T. Erdoğan liderliğindeki AKP’nin Müslüman Kardeşler (İhvan) hareketinin Atatürkçü Türkiye Cumhuriyeti devletini tasfiye ederek, onu bir DİN devletine dönüştürmesi olduğu görülmektedir. Çünkü bir defa AKP ve lideri R.T. Erdoğan Türkiye’de 17 senedir iktidardadır; Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün olanaklarını, ekonomisini, siyasetini ve diplomasisini esas itibariyle bölgede Müslüman Kardeşler(İhvan) hareketinin başarısı için kullandığı gibi, ülkemizin iç ve dış politikasını da ulusal çıkarlarımızın aksine bu amaca yönelik olarak şekillendirmektedir.
Örneğin ülkemizde demokrasiyi büsbütün tasfiye eden “Partili Cumhurbaşkanlığı” hükümet sisteminin yerleştirilmesinin gayesi, DİN devletinin Türkiye’ye daha kolay getirilmek istenmesidir. Türkiye Cumhuriyeti için ayrıca bir “Beka Sorunu” oluşturan emperyalist BOP ’un gerçekleşmesini kolaylaştıran Türkiye’nin son 7 senedir Suriye politikası da yine AKP’nin ve lideri Erdoğan’ın İhvan projesinin ve niyetinin bir ürünüdür. Bilindiği gibi 2011 yılında zamanın Türkiye başbakanı R.T. Erdoğan’ın Suriye devlet başkanı Esad’dan Suriye İhvan hareketinin Suriye hükümetine katılması talebini Esad’ın doğal olarak ret etmesiyle Erdoğan hükümeti, aktif olarak Suriye’de iç savaşın çıkmasını desteklemiş; dolayısı ile Türkiye, komşusu Suriye ile düşman olmuştur. Keza Türkiye, yine 2013 yılında iktidarda olan İhvan hareketinin askeri darbeyle devrilmesinden sonra Mısır ile de ilişkilerini bozmuştur. Hatta Arap dünyasında İhvan hareketini destekleyen bir tek Katar hariç, hemen hemen bütün Arap Müslüman ülkelerle Türkiye’nin ilişkileri limonidir.
Ülkemizde M. K. Atatürk’ün ölümünden sonra başa gelen hemen her siyasi yönetim, az veya çok onun temel ilkelerinden uzaklaşarak ülkemizi bugünkü bu duruma düşürmüşlerdir. En son AKP ve lideri R.T. Erdoğan artık son noktayı koymak, Atatürkçü kurucu laik, demokratik, hukuka dayalı sosyal devleti büsbütün yıkarak yerine bir din devleti kurmak niyetindedir. Bu hayalci ve maceracı, GERİCİ proje ise sadece ulusumuza saygısızlık, güvensizlik ve huzursuzluk, halkımıza haksızlık, eşitsizlik, ekonomik kriz, emperyalizme ise kolaylık getirmektedir.
O halde hangi partiden olursa olsun, ülkemizde işsizlik, pahalılık, yokluk ve yoksullukla boğuşan hak ve adalet arayan her vatandaşın, güvenlik ihtiyacı duyan sermayenin, barış ve huzur isteyen halkımızın siyasi ana hedefi; bütün bu sorunlara neden olan, emperyalist BOP ’un gerçekleştirilmesini kolaylaştıran gerici AKP iktidarından bir an evvel kurtulmak olmalıdır! Bu bağlamda yapılması gereken ilk adım; Muhalif partileri güçlendirmektir.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.