Notes

**Başka bir kelime etmeden önce, sadece niyetimin iyi olduğunu bil.
Sevgilerle,**
27/05/2019; tanıştığımız tarih. Bu hesapta bulabileceğin ilk konuşma bu günde oldu. Aslında Tanıştığımız tarih bu değil elbette. Seninle bundan çok ama çok önce, en az 3 belki 4 ayı geçen bir sürede tanıştım. Nghtmr olarak tanıyabilirsin beni.

Sana öylesine birden bire mesaj atmamıştım tabii ki. Seni o zamanlardan beri az çok takip etmiş, anlamsız bir şaka amaçlı flörte tutmuştum. Benim için tanıdık fakat ''öylesine'' olan biriydin. Seni Yağmur'dan önce tanımama rağmen aklım çok fazla şey ile meşgul olduğundan ve bir sürü yeni kişiyi sindirmeye çalıştığından seni aklımdaki bir yere oturtamadım.O yüzden Yağmur'dan sıkıldığım zaman seninle konuştuğumu biliyorum sadece. Basit şakalar, flört vs. derken senin nasıl biri olduğunu az çok anlamaktaydım. Ne kadar kültürlü biri olduğunu, konuşma tarzını, ilgilendiğin şeyleri az çok öğrenmeye başladığım vakitlerde kimliğin özel olmuştu bana. Ancak şimdi içten içe gizli bir aşka tutulduğumu, başkalarıyla olan konuşmalarımı aksatmama rağmen seninle olanları hiç kaçırmamak istemememi ve sıkıntılı zamanlarda onlara kurtuluş gözüyle bakmamamın sebebini yeni anlayabiliyorum. O zamanlar benim için o kadar imkansız biriydin ki aklım bunu anında kabullenmiş, sana olan hislerimi susturmuş ve arada bir göz kırpmak ile yetinmişti.

Peki ya sen gözümde nasıl biriydin?

Seni özel olarak görmemin ilk sebebi tabii ki müziğe olan yatkınlığın ve beraber dinlediğimiz şeylerdi. Açtığın çoğu şeyin türünü biliyor ve dinlemekten keyif alıyordum. Dinlediğin tüm grupları az çok tanıyordum ve bu bana niyeyse çok tuhaf gelmişti. Bu kadar şeyi benimle ortak seven birini ilk kez gördüğüm içindi belki de. İçten içe bir hayranlığım ve sana karşı olan saygım giderek arttığında bile bunu sadece bir rastlantı olarak nitelendirdim. Olabilirdi bu kadarı sonuçta. Mümkündü, bir o kadar da büyüleyici. Giderek dinlediklerin hakkında daha çok bilgi sahibi oldum ve daha çok etkilendim.

**Merakın.**
İlgi çekici bulduğun her şeyin benimkilerle ne kadar benzer olduğunu fark ettim. Gözcüler ve Hiçlik'in bağlantısını tartıştığımızda, Darkin türü hakkında konuştuğumuzda, Shurima'daki savaşı merak ettiğinde, Yükselenler ve Darkinler hakkında konuştuğumuzda senin aslında ne kadar karmaşık biri olduğunu anladım. Böyle şeyler çok ilgini çekiyordu ve bunu öğrenmek için belki de saatlerini harcayabilirdin. Böyle birini bulduğum için hoşnut olmuştum. İçimdeki duygular aralanmış, yeteri kadar aralanmamış oldukları için büyük bir kıvılcıma ihtiyaç duyuyorlardı.

Yağmur'dan 9. veya 10. engeli aldığım zamandı. Artık pes etmiştim ve hiçbir şey yapmaya gerek duymuyordum. Akşam vakti aklıma nedense sen geldin ve uzun süredir mesaj yazmadığın için senin hala orada olup olmadığını kontrol etmek istemiştim. İçime doğmuştu sadece. Sebebi hakkında hiçbir fikrim yokken merakıma engel olamadım ve adını arattım. Bir anlığına donakaldım. Sanki çok değerli bir şeyimi kaybetmiş, bir yıldızın sönüşünü görmüş veya eski bir dosta veda etmiş gibi hüzün doldu içime. Yağmur'dan gelen dalgınlığın yerini keder ve pişmanlık aldı ve bütün geceyi bomboş geçirdim.

Uzun bir süre geçti ve ben ne Yağmur'u ne de seni düşünmemeyi yeğledim. Ona baktığımda hatalar ve sorunlar görüyordum ve bunlar katlanabileceğim şeylerdi ama sen öyle değildin. Sana baktığımda açılmamış bir kitabı, başlamamış bir hikayenin tatlarını görüyordum. Gizemler ve güzelliklerle doluydu ve ben bunu kaybetmiştim. Böyle bir acıyı unutmak istedim.Unutmak, yaralasa da unutmak. Bir daha böyle olamayacağımı bilsem bile her şeyi akışına bıraktım. Hayat bana böyle şeylerde hiçbir zaman gülmemiştir.

Bazı şeyleri unutabilirdim ama Yağmur yüzünden yaşadıklarımı asla. Boş vakitlerimde hep bana yaptıklarını ve kendi hatalarımın ne kadar büyük olduğunu düşünüp duruyordum. Tonlarca boş vakit. Tonlarca acı seansı. Giderek daha kötüye gidiyor ve kendi hayal gücümün ızdırabına uğruyordum ama bunu durdurmaya çalışmıyordum. Sen geri dönene dek. Seninle yeni biri gibi konuşmaya ve sıfırdan başlamayı ümit ediyordum. Başardım da. Seni sevdiğimi bunun hemen ardından fark ettim.

Ara Hikaye: Yine de...*
Sana karşı beslediğim duygularım aralanmış olsa bile ortada büyük bir sorun vardı. Ben hala senin cinsiyetini bilmiyordum. Elbette ağzından kız olduğun hakkında birkaç şey çıkmıştı ama şakasına flörtleştiğimiz için kendini öyle göstermiş olabileceğini düşündüm. Bunu içten içe öğrenmeyi çok istesem de üstünde fazla düşünecek durumda değildim. Sana aşık olduğumu anladığım vakit de seni hep erkek olarak hayal ettim. Yağmur için katlandığım onca şeyi kenara atmanın beni ne kadar ahmakça göstereceğini düşünüp durdum hep. O yüzden seni benim işime gelen halin olduğunu düşünerek geçiştirdim. Mehmet'in karıştığı olayda da olasılıklarla kendimi yıldırmaya çalıştım. Belki şimdi bile yapıyorumdur...

Karakterin
Senin ne kadar kibar, düşünceli, anlayışlı, sevecen, fedakar ve özverili olduğunu sonlara doğru anlayabildim. Bunu tetikleyen olay ise benim bir o kadar kendimi yediğim ve seni ilk kez kıskanabilmiş olduğum vakit olmuştu. ''Süt?'' adındaki kişiyi tanıyorsundur. Onunla beraber müzik dinlediğini ve konuştuğunu gördüğümde bunu gayet doğal karşılasam da uzun bir aradan sonra geri döndüğün ve ona selam verdiğin vakit küfür ile geri dönmüş olması beni kudurtmuştu. Üstüne üstlük sunucudan atılmamıştı bile! Bar_krap adlı ... evladı tekrar tekrar yaptığı gibi bir kuralı daha esnetmiş ve arkadaşını kurtarmıştı. Ardından senin ona kibar davranman... KENDİMDEN GEÇTİM. Ona olan kızgınlığımın verdiği hararet ile ardından normal bir şekilde konuşmanız beni resmen çıldırttı. Kızgın olduğum için normalde kaldırabileceğim bir şeyi o an ve sonsuza dek tahammül edemez oldum. Sinirim beni sarsıyor olmasına rağmen bir şeyin farkına varmıştım. Benim için çok acı bir şeyin. Seni sevdiğim gerçeğinin farkına varmıştım. Ben sevdiğimi söylediğim Yağmur'u bile kıskanmıyorken niye seni kıskandım ki? Bunun tek bir açıklaması vardı benim için: Sana delicesine aşık olmuştum. Bu gerçeği senin hakkında aleyhime olan olasılıklarla yıkmaya çalıştım ama başaramadım. Sonradan da kabullendim: Ne kadar mükemmel olduğunu, taparcasına sevilesi olduğunu, melek kadar nazik olduğunu, özgür ruhluluğunu, istesen bir çocuk kadar meraklı olabileceğini kabullendim. Tabi sonra üstüne alkol sevdiğini, kendini Tanrıça olarak ilan ettiğini, bağnazlıkta sınır tanımadığını öğrendim. Bunlar beni bir hayli şaşırttı. Daha doğrusu kendine hayran bıraktı. Tüm karakterinin nasıl bir olağanüstü ahenk içerisinde olduğunu ve eksilerinin senin birer ''sevimli kusurlarına'' dönüştüğünü görmem şu an bile tebessüm etmemi sağlıyor. Var olduğun ve benimle tanıştığın için sana çok teşekkür ederim (Sperm yarışını kazandığın için tebrik ederim demek gibi oldu ama iyi ki kazanmışsın.) Senin değerini daha önce anlamadığım ve seni içten içe sevdiğim gerçeğini reddettiğim için de çok özür diliyorum.

***Defterini de çok sevdiğin şiirlerini daha iyi yazman ve Nazlı'yı hatırlaman dileğiyle. Onu özene bezene aldı ve beğenmeni çok istedi. Beni unutmamanı isteyemem senden ama Nazlı'yı unutma olur mu? Seni kısacık bir zaman diliminde tanıdı ama seni çok seviyor. Yeni şiirlerini bekliyorum.***

**Son olarak söylemem gereken bir şey daha kaldı sanırım. Seni seviyorum.**

Sevgilerle,
-Seni asla hak etmeyecek bir alçak.