Notes
Notes - notes.io |
BDSM dünyasında ufak tefek oyunlarımdan sonra ilk büyük icraatım Karaman'lı Hülya ile olmuştu. Kendime uygun bir köle karakter arayarak ve genel olarak fiyaskoyla neticelenen onlarca girişimden sonra internette aradığım kişiyi bulmuştum. Olay aynen şöyle gerçekleşti:
Hülya ile bir sosyal paylaşım sitesinde tanıştım, tanışmanın daha ilk dakikalarında ona BDSM ile ilgilendiğimi benimle bu şartlar altında tanışmak isteyip istemediğini sordum. O da bunun ne demek olduğunu bilmediğini söyledi. İki cümleyle BDSM in ne demek olduğunu anlattığımda gelen cevaptan çok şaşırmıştım. Çünki bana aynen "benim şimdi senin için ne yapmamı istiyorsun" diye sordu. "Hayır şu an ben senin bir şey yapmanı istemiyorum. Sadece tarif ettim. Daha tanışıyoruz." dedim. Cümlenin arkasında mutlu etme isteğini, teslimiyeti ve hizmet etme bilincini hemen görmüştüm. Zaten bir iki cümle sonra telefon numaramı istemesinden de BDSM hakkında hiç bir şey bilmese de onun ruhuna dokunduğunu, içinde bir şeyler kıpırdadığını hissetmiştim. Memnuniyetle verdim telefon numaramı.
Hülya 20 li yaşlarında bir erkekle gayet normal ufak bir ilişkisi olmuş, onun haricinde bu zamana yani 30 yaşına kadar hiç bir kimseyle normal dahi birlikte olmamış, sexe aç, vermeye aç, teslim olmaya hazır ama bir o kadar da tecrübesiz ve saf güzel bir kızdı. Bunun haricinde boyunun ve fiziğinin çok uygun olması, acıya olan yatkınlığı, açık ve samimi karakteri diğer olumlu yönlerini oluşturuyor, evden doğru düzgün çıkamaması, gece kalmaya ve uzun süreli ayrılıklara beraber yaşadığı anne babasının izin vermemesi olumsuz tarafları meydana getiriyordu. Ama "olsun" diye düşünmüş ve daha ilk telefon görüşmesinden sonra, Hülya için çok değişik bir dünyanın kapılarının aralandığı ortaya çıkmıştı.
İlk telefon görüşmemizde Hülya'nın ilk başta benimle tanışmaktaki amacının önce aşk, olursa biraz sanal sex hatta vanilla sex olduğunu sezmiştim. Ancak daha ilk dakikalarda muhabbeti benim istediğim yere çekip, tam olarak neyle karşı karşıya olduğunu anlamasını sağladım. Boşuna ümit vermek, insanları üzmek bana göre değildir. Eğer gerçekten vanilla ilişki istiyorsa derhal muhabbeti bırakması ve normal hayatına dönmesi daha iyi olurdu. Bu yüzden onu korkutmadan da çekinmeden açık açık anlattım. Kölenin efendisine itaat ve teslimiyetinden başlayıp, beraberken uyulması gereken protokol kurallarından geçip, akşam kırbaç seanslarına kadar herşeyden biraz aklıma geldiği kadarı ile belli bir sıralamaya bağlı kalmadan anlattım. Bunlara genel olarak "çok ilginç ya" şeklinde tepkileri vardı. Beni şaşırtan "olsun vız gelir bana acı, disiplini de severim" cinsinden sözleri olmuştu.
Kaçıncı görüşmemişdi hatırlamıyorum ama belli bir süre sonra Hülya BDSM in karanlık dünyasına aşina olmuş, ruhunda tatlı bir heyecana dönüştürmüş, ve benim gözümde olumlu bir izlenim bırakmıştı. Tabii ki benim ilk daimi kölem olmasını ben de istedim. "Benim kölem olmaya hazır mısın" şeklinde ki ilk soruma çok şaşırmadı. Beklediği belli idi. "Hazırım" dedi. Bu cesur cevap karşısında bende heyecanımı gizleyemedim hemen sözel protokole başladım.
"Sen Kimsin?"
"Köle "
"Ben Kimim?"
"Benim efendim."
Söyleyişinde bir titreklik olsa da ilk başlangıç için iyi gidiyordu. Hemen her cümlesini efendim ile bitirmesi gerektiğini söyledim ve düzelttim. Ses tonum kalınlaştı ve emreder tarza dönüştü.
"Kime aitsin ?"
"Size efendim."
"Şu andan itibaren hayattan beklentin ne olacak"
"Sizin mutluluğunuz efendim."
"Ya sen ?"
Burda duraklayıp kaldı. Ben tamamladım:
"Sen önemli değilsin dimi ? Önemli olan efendin"
"Evet efendim."
Eğitimin ilk safhası aslında tamamen bilişseldir. Köle adayı Hülya daha ilk dakikalarında bilişsel değişimler geçiriyor efendisi ile tanışıyordu. Sözel oyunum bu şekilde bir süre gitti. Sonra kölemin hayatını öğenmeye başladım. Çok yasak site izliyor günde 3 4 kez boşalıyordu. Hemen boşalmasına yasak koydum. Artık benden izinsiz boşalamassın ona göre dedim. "Peki efendim.". Fotoğraflarına baktığımda hepsinin kot pantolonlu olduğunu gördüğümde bu güzel dişi kölenin cinselliğinin farkında olmadığına kendini harcadığına kanaat getirdim. Kot giymeyi de yasakladım. Artık etek şort vb. den başka bir şey giyemessin. "Peki efendim."
"Nelerden hoşlanırsın?"
"İzlediğim herşeyi benim de yapabileceğime inanıyorum efendim."
Aslında bunu sormamıştım ama aklı ona çalışıyordu o an.
"Herşeyi mi"
"Evet efendim. Özellikle yalamayı çok isterim, bir de arkadan yapılması çok hoşuma gider efendim"
"Arkadan mı. Buna isteklisin yani. Peki arka deliğin hazır mı?"
"Pardon efendim yanlış anladım, ben arkadan normal diyordum yani kişi arkamda olacak ama önden...."
"Arkadan yapamassın yani?"
"Hayır efendim belki yapamayacağım tek şey o. "
"Korkuyor ve istemiyorsun herhalde dimi?"
"Evet efendim."
"Ama köle efendisini memnun etmek için sadece kendi istediği şeyleri değil onun istediği şeyleri yapmak zorundadır. Biliyorsun dimi? Bazı şeylere katlamak zorundadır."
Titrek titrek:
"Evet efendim"
"Poponun hazırla, o artık benim, seni istediğim gibi kullanabilirim ve seni arkadan kullanmak isityorum anladın mı?"
"Evet efendim."
Sesindeki titreklikten ürktüğü biraz koktuğu belliydi. Ama umursamadım. Güven unsurunu karşılıklı temiz ilişkiyi daha önce anlatmıştım ona. Zorlamaya devam ettim:
"Ben şimdi yarın oraya gelsem, ama yanımda başka bir kölem olsa. Seni değil onu becersem sana da izlettirsem ne yaparsın."
"Kıskanırım efendim"
"Hayır kıskanamassın, sen bana aitsin ben sana değil. istediğim kadar kölem olabilir ve istediğim yerde istediğimi beceririm anladın mı"
"Evet efendim."
İlk görüşmelerimiz bu şekilde sözel olarak ilerlerken akşamları ertesi gün için görevler vermeye başlamıştım. Kölem başarma hissini yaşıyor ve her geçen gün bu yeni halinden daha mutlu oluyordu. Önce aynanın karşısında 10 dakika çırıpçıplak soyunup kendisini izlemesini ve bu sırada vucudunu düşünmesini istedim. Bu görev dişiliği ön plana çıkaran harika hisler verir. Ardından külotsuz gezme, 100 defa "ben bir köleyim" yazma gibi çeşitli görevler verdim. Hergün bu görevleri büyük bir mutluluk ve heyecanla yapıyor akşam bana yaşadıklarını ve hissettiklerini anlatıyordu. Aslında hissettiklerini ben mutlaka öğrenmeye çalışıyordum çünki köle eğitiminde en önemli şey kölenin nasıl hissettiğidir.
Sonra ki günler biraz daha üstüne gitmeye başladım. Her aşamayı geçtikten sonra biraz daha ilerliyor, kölemi istediğim gibi eğitiyordum. Mesela "Saxo çekerken arada tokat yiyeceksin neden biliyor musun?"
"Daha iyi yapmam için?"
"Evet seni cesaretlendirmek için. Ben bu tabiri kullanıyorum."
"Döl yutmanın birinci kuralı nedir?"
"Bilmiyorum efendim"
"Tek damla yere düşerse yersin tokatı."
"Anladım efendim."
"Sen saxonu çekerken arada yüzünü yukarı çevirttirip yüzüne tüküreceğim, haberin olsun."
İşte bu noktada gözlerinin yaşardığını hissettim. Bir yandan aşağılandığını hissediyor bir yandan kendine ve bana karşı koyamıyordu. Bunlara alışması lazımdı. Kölenin efendisinin yanında gurur olmayacağını öğrenmesi lazımdı.
"Neden efendim?" diye sorabildi sadece.
"O pis gururun, kadınlık onurun kırılsın yerin dibine girsin diye. Efendin tarafından aşağılanmak ta senin için onurdur, ve teşekkür gerektirir. Yani ben yüzüne tükürdüğümde ne yapacaksın ?"
"Teşekkür edeceğim efendim."
"Aferim benim köleme" Artık bir aferimi haketmişti. Konuşması düzelmiş, düşünceleri tam bir köle gibi çalışmaya başlamıştı. Çok az hata yapıyordu.
Ardından bir kaç acı oyunu denedim. Akşamları göğüs uçlarına mandal takıp öyle yatırıyordum. Ya da mandal takıp orgazm olmasına izin veriyordum. Bunlar gerçekten onu çok tahrik ediyordu. Köle olmaya eğitim almaya hazırdı.
KARAMANA YOLCULUK
Karamana yolculuk vakti gelmişti artık. Hülya heyecanla beni bekliyor bense onun için gerekli hazırlıkları yapıyordum. Tasmasını kendi ellerimle hazırlamış, tenine özel kırbaç yapmıştım. Zincirini bile istanbuldan getirmiştim. Sadece mandallarını kendisinin getirmesini, biraz da görev olsun diye ondan istemiştim.
Karamanın en merkezinde en büyük gördüğüm otele girdim ve bir gecelik odamı aldım. Odamın cadde tarafında olmasına özel dikkat gösterdim. Çığlıklar yükselebilirdi.
Tüm hazırlıklarım bitti ve artık Hülya'yı domine etmeye hazırdım. Hülya ise bu ilk buluşma için oldukça zorlanmıştı. Yanıma asla iç çamaşırı ile gelmemesini söylemiş, kot pantolon giymesini de yasaklamıştım. Kısa etekle külotsuz dolaşmak gerçekten cesaret istiyordu böyle bir şehirde.
Otelin resepsiyonunda bekledim onu. Dışarıda az da olsa bekletip rezil olmasını istemedim. Böylese herhalükarda gelip oturabilir ve kendini güvene alabilirdi. Çok geçmeden kapıda gözüktü. altında istediğim gibi dizlerinin üzerinde bir etek giymiş, oldukça da terlemişti. Çok zorlandığı belliydi. Bir de üstüne kendini teslim etmeye gelmesi tabii ki üzerinde büyük baskı yaratmıştı.
Sıcak bir karşılama oldu. Dışardaki buluşmalarımda hep öyle yaparım. Baktığınızda aramızda ki ilişkiyi anlayamassınız. Biraz sohbet edip yeni görüşmenin heyecanını attıktan sonra, meraklı resepsiyonistin bakışları altında yukarı çıktık. Daha merdivenlerden çıkarken kolunu sıkıca tuttum. Bu beni ilk hissedişi oldu. Kalp atışlarını uzaktan hissedebiliyordum.
Odaya girdiğimizde onu kapıda durdurdum. Elimle sus işareti yaptıktan sonra çamtama yöneldim ve onun için hazırladığım tasmasını çıkardım. Kalbi küt küt atıyordu. Tasmasını görmesi bile heyecanının artmasına yetmişti.
"Bunu taktığında kendini çok daha köle hissedeceksin. Tadını çıkar .." gibi bir kaç söz ettim. Saçlarını kaldırmasını isteyip tasmasını taktım. Sonra zincirini halkasına geçirdim. Zincirinden çekerek oda da biraz dolandırdım. Bu sırada dik yürümesini, göğüsünü dışarı çıkarmasını ayaklarını bir at gibi yukarı çekmesini istiyordum. Onu kadınsı duygularından, kendini koruma iç güdüsünden, egosundan sıyırmanın en iyi yollarından birisi ona bir kısrak olduğunu hissettirmektir. Ben de öyle yaptım. Bir kısrak eğitiyormuş gibi odanın içinde döndürdüm biraz. Belki benimle ilk buluşmadan beklentisi bu değildi ama ruhundaki değişimleri daha o an gözlemleyebiliyordum. İlk dakikalarda yüzü kızarmıştı ama biraz sonra benim "aferim kızım, aferim" gibi onaylayıcı ifadelerim, ardından teşekkür etmesi gerektiğini hatırlatmalarım ile iyice alışmış bir at olmay kabullenmişti. O artık normal bir insan değildi. O bir dişi kısrak köle idi.
Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Dişi köle bedeninde oluşan her türlü kırmızılık gibi bu da beni mutlu etmişti. Artık daha rahat ve güvende hissediyordu. Asıl darbeleri vurmanın, kölenin kıvamını test etmenin sırası gelmişti.
"Yatağın üstüne çık, arkanı dön, domal. Sana bugün için hazırlanmanı söylemiştim. İnşallah hazırlanmışsındır yoksa bu senin için çok acı verici olacak."
Hiç ses gelmedi. Elleri titriyordu.
"Peki senin canının yanması umrumda mı ?"
"Hayır efendim."
"Aferim. Şimdi sıyır eteğini"
Yatağın üstüne korku içinde çıktı. Domaldı ve eteğini kaldırdı. Gözlerinden bir kaç damla yaş süzüldü. Belliki daha ilk günden böyle bir şey beklemiyordu. Belki önden belki ağızdan kendisinin de hoşuna gidecek birşeyler bekliyordu belki de. Ama olmadı. Beklemediği bir istekle karşılaşmıştı ve beyni git geller yaşıyordu. Kölenin eğitiminin bu kadar başında zihni daha durulmamışken böyle bir sınama çok gibi görülebilir. Ancak bu daha benim ilk ciddi denemem sayılırdı ve içimde itaat etmeyene merhamet yoktu.
Ağlayarak domalmış vaziyette beni beklemesini zevkle izledim. Eteğini kaldırmış, arkasını bana hizmete açmıştı. Yavaşça yaklaştım ve elimi arkasında gezdirdim. İlk defa hissettiği bu duygu çok hoşuna gidiyor olmalıydı ki göz yaşları duraksadı. Elimi iyi yürekli sevgilisiymişim gibi gezdirerek okşamaya devam ettim.
"Bunlar bir ödülü hakettiler"
Domalmış ve tamamen açığa çıkmış iki deliğine birer ufak küçük öpücük kondurdum. Bunun bir sınav olduğunu anlamanın verdiği rahatlamayla birlikte hassas öpücüklerimden oldukça etkilenmiş gözüktü. Sonra onu doğrulttum ve oturttum. Göz yaşlarını sildim. Sarıldım.
"Aferim benim köleme"
"Teşekkür ederim efendim"
İyice yumuşamaya başladığını sezdiğimde elinden tuttum. Kucağımı işaret ettim konuşmadan. Uzanması gerektiğini hemen anladı ve boylu boyunca uzandı kucağıma. Arkası tamamen açığa çıkacak şekilde sıyırım eteğini. Hala onu çırıl çıplak soymamış olduğuma şaşırdım ve hayıflandım kendi kendime. Ama o çok güzel ve tertemiz arkasını görünce ilk şaplağı yapıştırdım. Bir Ah sesinden başka bir şey çıkmadı. Sonra diğerine sonra diğerine ritmik bir şekilde poposunun iki yanağını kızartmaya başladım. O alıştıkça ben dozumu arttırıyordum.
"Nerde minnettarlık ?"
"Teşekkür ederim efendim."
Sol elimle saçını iyice kavrayıp çektim ki başını yere eğemesin. Bu sırada sağ elim olanca gücüyle işine devam etti. Kırmızılar hafif mora doğru çalarken bıraktım. Bu akşam otururken sızıyı hissetmesi ve kendisi ile gurur duyması için yeterli bir seviyeydi şimdilik.
Önüme aldım çöktürdüm sonra. Ağzına vermek istiyordum. Bu tecrübesiz kölenin nasıl bir mahareti olacağını merak etmiştim açıkçası. Ağzına almakta biraz çekindiğini hissedince hemen saçını kavrayıp ağzını açmasını söyledim. Açtığında ise tümünü köküne kadar ağzına soktum. Sonradan nedense önce ona alışması gerektiğini düşenerek ellerimi bıraktım. Yatağa uzandım.
"Bu sefer serbestsin. Keyfini çıkar."
İyice sertleştikten sonra boşalmak istemediğimden saçını çekerek bir tokat indirdim.
"Yapamıyorsun. Aç şu ağzını"
Daha çok açmaya çalıştı ama benim derdim başkaydı bir tokat daha indirdim sertçe. Gerçekten dayanıklı bir kızdı. Gıkı çıkmadı. Tekrar ağzına verdim. Saçlarını alabildiğince çekiyor ve alması gereken acıyı veriyordum. En son son defa bir tokat daha verdikten sonra çenesini tutarak bana baktırdım. Yüzüne yaklaştım. Tükürdüm. Şimdi yine ağlamaya başlamıştı. O kadar tokatın değilde tükürüğün daha çok acı vermesine şaşırdım kendi kendime.
"Hani minnet ?"
"Teşekkürler efendim."
"Neden teşekkür ettin şimdi ?"
"Size minnettarlığımı göstermek için efendim."
"Hayır çünkü sana tokat attım. Hiç layık olmadığın halde yüzüne tükürdüm ve sana kendimden bir şeyler akıttım. Tuvalete ya da yere değil senin yüzüne. Bu senin zaferin, ve gücün. istediğinde gidebileceğin halde tüm ruhunla beni mutlu etmeye çalışıyorsun. Benim gaddarlığıma rağmen büyük bir dirençle tutunuyorsun. İşte bu senin güzelliğin. Haketmediğin halde burda seni eğitiyorum. Hiç yaşayamayacağın şeyleri yaşama imkanı buluyorsun. Dışarıda hergece kocasının altına yatıp düzülmeyi bekleyen kart karılardan olmayı benim sayemde reddediyorsun. Dimi ?"
"Evet efendim, Minnettarım efendim."
"Şimdi kalk sana ezberlettiğim köle yeminini söyle"
Nasıl durması gerektiğini iyice gösterdim ve dinlemeye başladım
"O EFENDİM, ve ben O'nun kölesiyim;
O SAHİBİM ve ben O'nun mülküyüm,
O yönetir , ben itaat ederim, O mutlu olur ben mutlu ederim,
Peki neden böyledir? Çünki O EFENDİM ve ben O'nun kölesiyim
Dinledim dinledim. Sonra diğe safhaya geçtim :
"Güzel. Şimdi soyun anadan doğma. Efendine çırıl çıplak teslim ol. Bedeninle Ruhunla."
"Güzel. Önünü göster... Arkanı göster.... tamam afferim"
"Şimdi şu çantanın içindekileri yere aç hepsi hakkında teker teker düşüncelerini söyle."
"Bu kırbaç efendim..hmmm...her akşam sizden 10 tane kırbaç yemem gerekiyor efendim. Bu sayıyı zamanla arttıracaksınız. Daha önce hiç yemediğim için şu an korkuyorum efendim. Ancak sizin rehberliğinizde bunu aşabileceğime eminim efendim."
"Aferim"
"Bu Flog efendim. Kendi ellerinizle benim için yaptığınızı söylemiştiniz. Minnettarım efendim. En sevdiğiniz enstruman. Bu yüzden benim de zevk alacağıma inanıyorum efendim."
"Aferim"
"Bu cane efendim. Bedenimde bırakacağı düz kırmızı çizgileri seviyorsunuz efendim. Çok acı verdiğini söylemiştiniz. Kendimi göstermek üzere emrinizdeyim efendim."
"O zaman pozisyon al"
"Nasıl durmamı istersiniz efendim ?"
"Rahat kırbaç vurabileceğim şekilde sen seç. Bak sana ne kadar merhametliiyim."
O gün 10 değl 25 kırbaç yemesi, ardından flogun ve canein tadına bakması, vucudunun büyük bir kısmında kırmızı çizikler oluşması çok güzeldi. Kırbaç seansı çok güzel geçmişti. Büyük duygu boşalmaları yaşamış, bazen ağlamış, bazen sızlanmış ama bu günü tamamlamıştı. Konuşması gerçekten düzelmiş, düşüncelerinde köle olmanın huzuruna yaklaşmıştı. Ve böylece o günki sürem dolmuştu. Artık eve gitmesi gerekiyordu.
Onu evine basit bir sevgili gibi bıraktıktan sonra kendi kendime düşüncelere daldım. Yol boyunca konuşmuş, hissettiklerini öğrenmiş ve gerçekten mutlu olmuştum. Ama yine de aile yaşantısında ki katılık Karaman'ın çok uzak olması kafamı kurcalıyordu. Sonuçta efendi sürekli kölesine gidemezdi. Hem BDSM nin ruhuna aykırı hem de fiziksel olarak çok mümkün görünmüyordu. Bu nedenlerle akşam ona telefonda benim İstanbula geri dönmem gerektiğini, devam etmek istiyorsa oraya 1 2 günlüğüne de olsa gelmesi gerektiğini söyledim. Bunun imkansız olduğunu yapamayacağını söyledi.
Bu şartlar altında normal bir BDSM ilişkisi yaşamasının gerçekten zor olduğuna, eğer köle olmanın tadına yakında varırsa ve bunu benimle buluşamayarak tatmin edemesse yaşayacağı şeyleri düşündüm. Onu araf ta bırakmaya karar verdim. Eğer yapabiliyorsa ya da gerçekten çok ama çok istiyorsa zaten kader bir şekilde bizi birleştirirdi. Ama nasip değilse bunun böyle bitmesi hem onun hem benim hayatım açısından daha iyi olabilirdi. Çünki bir köle sahibinin kontrolünü her daim üzerinde hissetmek onu yaşamak ister. Bu mesafelerle ve bu aile yapısıyla bunlar mümkün gözükmüyordu.
Ben bu şekilde ayrıldım ordan. Hala arada beni arar. Yakında evleneceğini de öğrendim çok mutlu oldum. O en iyisini hakediyor. İnşallah mutlu olur Hülya...
|
Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...
With notes.io;
- * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
- * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
- * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
- * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
- * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.
Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.
Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!
Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )
Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.
You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;
Email: [email protected]
Twitter: http://twitter.com/notesio
Instagram: http://instagram.com/notes.io
Facebook: http://facebook.com/notesio
Regards;
Notes.io Team