Merhaba Furkan merak etme bu seni son rahatsız edişim olacak . Keşke Ayşenur'a söylemek yerine bana söyleseydin daha iyi olurdu. Belli ki yanlış anlaşılmış belli ki hata yapmışım. Benim farklı hiç bir amacım yoktu seni ararken veya yazarken. Sadece son yaşadıkların beni de üzdü ve yanında olmak istedim hepsi bu. Bunu yapma sebebim de hala değerli bir arkadaşım, dostum, sırdaşım olduğun içindi. Gruba yazışlarım, beraber bir şeyler yapmak istemem hep bu yüzdendi. Sen biraz rahatla diye ama farklı anlaşılmış kusura bakma. Etraftakiler hep uyardı ama ben dinlemedim hala değerli dedim ama onlar daha iyi biliyomuş demek ki. Kalkıp tüm herşeyi baştan yazmanın bi anlamı yok zaten evet bir şeyler yaşadık, güzel şeyler ama şu hep aklımda takılı kaldı. Mademki bu kadar kısa sürecekti neden büyük umutlara kapılmama izin verdin neden beklentilerimi yüksek tutturdun. Aileme söyleyecek kadar neden inandırdın ki. Artık benimde farklı bir yanım kalmadı. Bende senin eski sevgililerinden biri oldum sadece, bir kız oldum. Öyle ki sen benim için çok farklıydın ve öylede oldun.Koca bir şehirde sana güvenmiştim ben, seni sevdikten sonra bıraktım ben kapısını kitlemeyi gönlümün. Sen benim eskim olmadın, olmayacaksın. Sen benim her şeyi onunla yaşadığım ilkim, daha nice güzelliğim olarak kalacaksın. Çünkü sevmek o kadar basit değilmiş onu anladım. Gözlerinin içine bakamazdım senin hatırlar mısın, kızardın da bana bazen, ‘neden kaçırıyorsun gözlerini benden’ diye. İşte sevmek böyle bir şeydi bende. Ama sorun tek kişilik değildir. İki kişiliktir ama bitirilmesi tek taraflı oldu ve büyük bi acı olarak dokundu. Ondan sonra arkadaşız dedin tamam dedim ve ona göre de davrandım ama onu da beceremedin. Sürekli benden kaçtın, ne dediysem hayır cevabını aldım ama yinede sorunları var deyip hak verdim. Şuan anlıyorum ki ben fazla kaptırmışım kendimi, ben hep çok iyi düşünmüşüm ve böyle olunca da her güne bir üzüntü daha ekleyerek kendimi bitirmişim. Pişman mıyım hayır değilim çünkü yanlış bir şey yapmadım, en hoşlanmadığın şey yani yalan bile söylemedim bu güne kadar küçük dahi olsa, ihanet etmedim asla sadece fazla iyimser düşünmüşüm. Hani diyosun ya bir sorun, sıkıntı olduğun da söyle, bildir diye bu saatten sonra istesem dahi söyleyemem, çağıramam. Sen yolun sonunu bana gösterdin bugünden sonra. Zaten anladım ki ben tamamiyle değersizleşmişim, benim bi anlamım kalmamış. Keşke diyorum, keşke böyle olmasaydı çünkü sen bana o kadar iyi geliyordun ki, senleyken benim ne derdim ne tasam kalırdı. O kadar huzurlu hissettirirdin ki. Bu grup, sen böyle bitmeseydi. Burda sadece senleyken ilk kez gece dışarı çıktım, ilk sizinle gezdim, ilkler sen ve sizle oldu. Bu grubun öylece bitişi o kadar üzüyo ki. Ben sizin gibi olamıyorum bazı şeyleri boş verip unutamıyorum. Kötü bir şey olunca sizin kaçacak yeriniz var, sizinle olacak arkadaşlarınız var. Ya ben ne yapayım. Üzülünce, bir sorun olunca burda hangi arkadaşıma sığınayım, nerelere kaçayım. Bu yaşanmışlıkları ben sizin gibi silip atamıyorum maalesef. Siz güzel insanlar hayatımda hep en güzel yerde kalabilseydiniz. Ben, biz ayrıldıktan sonra bile konuşalım istedim çünkü senin gibi iyi birini, hayatıma kısa süreli de olsa güzellikler katan birini kaybetmek istemedim. Şu eski sevgiliden arkadaş olmaz sözünü kırmak istedim ama olmadı, istemedin. Yanlış anlama sana kızgın değilim, kızamam da zaten hala değerlisin. Sen her şeyin en güzelini hakkediyosun. Umarım da her şey gönlünce olur. Çok zor günler geçirdin ve geçiriyosun. Üç sene önce hayatına önemli denilebilecek kararlara karışıldı, geleceğine dokunuldu diyebilirim ve şuan hep o senin adına verilen kararlar yüzünden bu günleri yaşıyosun. Hayatın boyunca koşulsuz şartsız yanında olacak, olması gereken kişiler yani ailen yok yanında. Sen onlarla değilsin. Daha ne kadar büyük bir sorun olabilir ki. İşte sırf bu yüzden yanında olmak istedim. Bu durumları yaşarken, sakın düşünüp kendini suçlama çünkü bu senin suçun değil. Sen çok iyi bir evlatsın, abisin ve arkadaşsın. Eminim ailende böyle olsun istememiştir. Ama bunlar geçecektir ve sen güzel günler göreceksin. Seni sinir eden bir cadı olmayacak en azından. O cadının kokusunu sana unutturacak kişiler çıkacaktır karşına, onun sinirli yüz ifadesinin yerini bir başkası alacaktır. Sabah erkenden uyanıp mesaj yazan olacaktır, gece uyumadan özenle seçtiği şarkıyı atacaktır. Gülüşünü, avuç içini öpüşünü, sevişini... daha neler neler. Hatırlarsan sana bir gece şunu yazmıştım. " Bu saçlar sadece senin yüzüne değecek" diye. En çok buna üzülüyorum işte. Zaman da geçiyor ve bende geçiyorum senden. Günün itirafı da gelsin hadi. Bir gün o saçlarına dokunacak kişiyi tanımasam dâhi çok kıskanacam. Her neyse bunu bu kadar uzun yazma niyetinde değildim ben ama yazdıkça yazmışım. Yazmak bana iyi geliyor da biraz. Bu arada babanla barışmışsın en azından konuşmuşsunuz buna çok sevindim. Ankara'ya da gidecekmişsin buna ayrı sevindim. Artık istediğin mesleği yapacaksın inşallah. Her koşulda hep mutlu ol. Ailenle sevdiklerinle nice güzellikler yaşarsın inşallah. Sen her şeyin en iyisini hakkediyosun gerçekten. Şimdiden iyi yolculuklar, hakkında hayırlısı, yolun açık olsun, dikkatli ol ve dikkat et güzel, değerli insan.