Notes

AŞK

Aşk, ne güzel bir kelime değil mi. Midemizde kelebekler uçuşturan, her insanın tatması gereken en yoğun duygu. Hüznü, sevinci, acıyı bir arada yaşatır insana aşk.
Konu aşk olunca her kafadan farklı bir ses çıkar. Kimimiz korkarız aşık olmaktan, kimimiz için bitmek bilmeyen bir arayıştır, kimileri için de attıkları her adımı, aldıkları her nefesi güzelleştiren bir duygudur aşk. Peki aşk, sadece güzellikleri mi getirir beraberinde? Bu soruya evet diyebilecek birilerini bulabileceğimizi sanmıyorum. Acı değil midir aşkın bir diğer adı da? Acı çekmeyen aşık var mıdır bu dünyada. Ama gerçek aşkı anlamanın yolu da bu acılardan geçer. Çünkü aşk, acı çektiğinde kaçmak değil, yaşadığın tüm acılara rağmen hala içinin kıpır kıpır olmasıdır.
Aşkı anlamak için aşık olmamıza bile gerek yok, çünkü aşk her yerde. Kafamızı kaldırıp yaşadığımız dünyaya bakmamız bile yeterli. Aşkın olmadığı bir dünya düşünülebilir mi? Dinlediğimiz en güzel şarkıların, izlediğimiz en güzel dizilerin, filmlerin, okuduğumuz en güzel şiirlerin teması aşk değil midir hep. Ferhatla Şirin'in, Leyla ile Mecnun'un olmadığı bir dünya nasıl olurdu tahmin edebiliyor musunuz? Ben size söyleyeyim, gri! Evet bu tek kelime açıklıyor aşkın önemini. Renksiz, soluk, kasvetli bir dünyada yaşardık aşk olmasaydı.
Aşk sadece iki insanın birbirine çok özel duygular besleyip, aşık olması mıdır peki? Tabii ki hayır. Aşk her şeydir, sizi güldüren, mutlu hissettiren her şeydir. Dışarı çıkıp kısa bir yürüyüş yaptığımızda işimizi halledip eve dönüyorsak vay halimize. Oysa içinde aşk olan birisi için kuşların cıvıltıları, dalgaların sesi, güneşin batışı bile yaşam enerjisi vermez mi, yaşadığını hissettirmez mi?
Attığımız her adımda, aldığımız her nefeste, yaşadığımız her an aşkı hissetmeliyiz içimizde. Kendimizi grilere gömmek istemiyorsak, renkli, cıvıl cıvıl bir dünyada yaşamak istiyorsak, dünyadaki en güzel duygu olan aşkı biran önce bulmalı ve asla kaybetmemeliyiz.