NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Hepsini okuyan bordo berelidir:
size çok eskiden daha 12-13 yaşlarındayken başımdan geçen bir anımı sizlerle paylaşacağım. Aynı zamanda ilk cinsel deneyimim olur, eğer mahallenin kızları ile evcilik oynarken elleme, dayama ve sürtüşmeleri saymazsak. Okul yaz tatilindeydi ve tatil için her sene olduğu gibi yine yazlığa gitmiştik. Küçüklüğümden beri hiç sevmezdim ve sıkılırdım oradan hatta nefret bile ederdim. Genellikle yaşlı insanların emeklilerin tatil yaptığı bir yazlık kasabaydı işte. Yaşıtım olan kimse pek yoktu. Zaten yaşıtlarımdan da pek hoşlanmazdım. Hep benden büyük mahalleden abiler ile takılırdım. Onların muhabbetini dinlerken cinsellik konusunda epey bilgi edinmiştim. Ne hikayeler anlatırlardı ağzımızın suyu akarak dinlerdik pek bi şey anlamasak bile. 🙂 Gerçi şimdi durup düşününce hikayelerinin çoğu abartı ve sallama geliyor tabi ama o da apayrı bir konu. Neyse fazla uzatmadan anlatmaya devam edeyim. Yaz tatili başlamıştı resmi olarak ve yazlığa geldiğimiz 2-3 gün olmuştu. Gündüzleri denize giriyor, geceleri çay bahçelerinde oturup limonatadır gazozdur içiyorduk böyle geçiyordu tatil. Bir sabah kahvaltıda babam çocukluk zamanından okul arkadaşının aynı zamanda çok uzaktan bir akrabasının bizimle aynı yerden yakın bir siteden yazlık ev aldığını duyurdu. Bir kaç gün sonra onların geleceklerini söyledi. İçimden heh dedim tek eksiğimiz yaşlı popülasyonunun artmasıydı diye söylendim başıma geleceklerden habersiz bir şekilde. Bir kaç gün sonra bizi kahvaltıya davet ettiler bizi. Gittik. Tanıştık falan filan ve hesaba katmadığım gerçekle yüzleştim. İki tane dünya güzeli kız. 🙂 Bir tanesi hafif dolgun esmer güzeli taş gibi hatun, diğeri minyon tipli beyaz tenli sarışın güzeli. 🙂 İkisinin ortak noktaları olan mahalleden abilerin bahsettiği hafif meşrep tipli olmaları… Sonradan öğrenecektim ne kadar kaşar olduklarını. 🙂 Esmer tipli olanın adı Eda. Uzaktan akrabamızın kızları. Diğerinin adı Şeyma. Edanın teyzesinin kızı kuzeni yani. Şeymanın ailesi iş dolayısıyla gelmemiş ve kızlarını göndermişler. Kızları görünce resmen nefesim kesildi öyle güzeller. Artık hep beraber takılıyorduk bazen bizim evde bazen onlarda denize beraber giriyoruz yemekleri beraber yiyoruz benim ailem ve onların ailesi çok samimi arkadaş oldular. Birlikte mangal partileri falan yapıyoruz. Tabi kızlar genelde birlikte takılıyorlar beni pek aralarına almıyorlar doğal olarak yaş farkında dolayı. Bu arada Şeyma 16, Eda 17 yaşındaydı. Ben hep bunların içine sızmaya çalışıyorum muhabbet etmeye çalışıyorum ama bir türlü beceremiyordum. Hep gizli gizli bunları gözetliyor muhabbetlerini dinlemeye çalışıyordum. Muhabbetleri hep erkekler üzerineydi. Etrafta yakışıklı takılmalık erkek arayışı içindelerdi anladığım kadarıyla ve yakınıyorlardı erkek kıtlığından. Eda hep ahh hayal etmesi güzel ama etrafta erkek olsa bile babam bacaklarımızı kırar dolaştırmaz bizi onlarla diye söyleniyordu. Ah bi farkedebilselerdi diplerinde olan beni. 🙂 Bir akşam yine çay bahçesine gidecekken kızlar yalvarır şekilde izin istediler baba ne olur çok sıkıldık her gün çay bahçesi falan noolur kendimiz biraz gezelim diye. Kızları kırmadı olur tabi kızım dedi ama bi şartla. Beni de yanlarına almaları koşuluyla başka türlü kabul etmeyeceğini kesin bir dille belirtti. Kızlar da mecbur istemeyerek beni de aldılar aralarına. Beklediğim fırsat nihayet elime geçmişti. Beraber gezmeye takılmaya başladık ve ilk muhabbetlerimizi etmeye başladık ufaktan. Kızlar benim yetişkinlerden kaçış bileti olduğumu anlamışlardı ve beni kullanarak hayatta izin vermeyeceği yalnız takılma işini ben varım diye vermişti babaları. Kendi aralarında konuşup karar almışlardı sanırım ve benim huyuma gidiyorlardı. Eskiden olduğu gibi hiç pas vermeme huylarından vazgeçmişlerdi. Salıncakların orada benimle oturup konuşmuşlardı gayet tatlı sesleriyle. “Seninle beraber gezmeyi kabul ettik ama bir şartla dediler. Ne olursa olsun babamıza ispiyonlamayacaksın bizi” dediler. Bu fırsat kaçmaz diyerek tamam ablalarım dedim. Sana güvenebilir miyiz peki dediler tamam dedim. Kızlar çantalarında sigara çıkartıp birer tane yaktılar ve bana bakarak kesinlikle söylemek yok dediler. Babalarımız bilmiyor sigara içtiğimizi bilirlerse konuşurlar sürekli bizim tadımızı kaçırırlar ve bu durum pek hoş olmaz dediler senin için. Tamam abla ya dedim ne olacak aramızda sır hiç bir şeyi söylemeyeceğime söz verdim hem diye gülümsedim. Çok tatlı bi şekilde gülüp sevimli çocuk seniii diye başımı okşadılar. O an eridim bittim resmen. Sonra salıncaklara koşup hadi bizi salla diye salıncaklara oturdular. Ben bunları sallamaya başladım. Bir Edayı bir şeymayı sallıyordum mekanik bir şekilde. Sallarkende sırtlarına dokunup sütyen kopçalarını falan elimde hissedip kendimce tahrik oluyordum. Ben bunları o kadar hızlı sallamaya başladım ki bir yerden sonra gülüşmeye çığlık atmaya başladılar. Etekleri falan açılıyordu kesin tabi ben arkalarında olduğum için göremiyordum. Sahilden geçen delikanlıların ilgilerini çekmeye başlamıştı. Sokaktan geçen yerli gençler laf atmaya başlamışlardı bile kızlara. O an içim çok kötü oldu kızların konuşmaları aklıma geldi aklıma. Bu kızışmışlık ile bir şeyler olacaktı ve kızları elimden alacaktı bu dallamalar o kadar emek edip tam muhabbeti kurarken oldu mu bu şimdi diye talihime küfrettim. Mahellede ki abilerimin anlattıkları da böyle başlamıyor muydu zaten. Kızlara laf atıp elde etmişlerdi istediklerini. Lakin hiç beklemediğim bir şey oldu ve kızlar sert tepki verdi bunlara. Siz ne biçim konuşuyorsunuz lan diye. Ne var güzelim bir şey mi dedik arkadaş olalım falan diye girdi bunlar ama kızlar oldukça sinirlenmişti. O an anladım mahallede anlatılanların yalan olduğunu. Ne kadar azgın bile olsa kızlar laf atarak off göte bak vari konuşmalar ile kızları etkileyemecekleri aşikardı. Benim devreye girme vaktim gelmişti ve bi anlık gaz ile gözümü kararttım ve bunlara dayılandım. Siktirin gidin lan burdan diye. Elemanlar gülmeye başladı. Ooo bücüre bak sen diye bunlar benimle dalga geçtiler. Ben geri vites yapmadan küfürler ile ölümüme doğru gidiyordum adeta son sürat. 🙂 Neyse etraf kalabalık olduğundan bi de oranın yerlisi olduklarından iş büyümesin diye bunlar siktir et koduğumun orospularını dedi içlerinden biri başımıza bela almayalım diye çektirip gittiler. Ben de havaları düşünebiliyor musunuz. Kızları korumuştum resmen ve kızlar gerçekten etkilendiler bu halimden yanaklarımdan öpüp vay be küçük sevimli korumamıza bak hele diye takıldılar bana. Sen varken başımıza hiç bir şey gelmez bizim dediler. Eve döndüğümüz zaman bahçede oturmuş konuşuyordu bizimkiler. Nerede kaldınız saat kaç oldu başınıza bir iş gelmesinden korktuk falan dediler. O zamanlar cep telefonları yaygın değil tabi. Yok dedi kızlar gezdik biraz geldik dediler. Bana sordular yok amca dedim bi sıkıntı yok gezdip biraz iskelede falan diye hiç anlatmadım olayı. Biz artık kalkalım diyip kalkarken bizimkiler Eda abla bana göz kırptı gülümseyerek ve içim yine bir hoş oldu.



Sabah olunca yine beraber denize gittik. Sezon daha yeni yeni açılmaya başladığı için sahil boş sayılırdı. Ben yüzme kursuna gitmiştim ve çok iyi yüzüyordum. Şeyma abla da çok güzel yüzüyordu. Eda abla da kendine yetecek kadar yüzüyor fakat kendine pek güveni yoktu fazla açılamıyordu. Sığlıkta açılmadan top oynuyorduk ve su şakaları yapıyorduk birbirimize. Bizimkiler öğlen vakti sıcak oldu diyip gidelim dediler biz gelmeyeceğiz diyip kaldık. Tamam çok geç kalmayın ve dikkatli olun etrafta kurtaracak pek kimse de yok diye uyardıktan sonra gittiler. Biz kaldık baş başa. Şeyma abla hadi Edaya biraz yüzme öğretelim öğrensin de yaz boyu böyle sığlıkta kalmayalım açılalım dedi. Eda ablaya bir kaç taktik gösterdik öğreniyordu yavaş yavaş yüzmeyi. Kendine güveni yerine geldikten sonra yaaa ben yüzebiliyorum aslında kendime güvenim yok bir de çok çabuk yoruluyorum açılmaya gözüm yemiyor pek dedi. Ben de abla yorulduğun zaman sırt üstü yat dedim. Ben yatamıyorum hep kulaklarıma su kaçıyor huylanıyorum diye bahaneler öğretiyordu. Eda ablaya sırt üstü yatmasını gösteriyorduk. Şeyma abla ile el ele tutuşup Eda ablayı kollarımıza yatırıyorduk. Eda ablanın dolgun kalçası benim koluma değiyordu diğer elimle sırtını destekliyordum ve o da kollarını bizim omuzlarımıza atmıştı. Yeni yeni ergenliğe giren biri olarak cinsel organım kalkmış kazık gibi dikilmişti şortumun içinde. Dudaklarım neredeyse Edanın boynuna değecek kadar yakındı ve bu benim için akıl almaz bir olaydı. Eda ablaya sırt üstü yatmanın inceliklerini öğrettikten sonra ilk açılmamıza hazırdık ama Eda abla açılmaya pek niyetli değildi. O kadar ısrar ettik ama ikna edemedik. Siz ikiniz açılın hem birinin eşyalarımıza göz kulak olması lazım ama ne olur ne olmaz diye deniz yatağını da yanınıza alın diye salık verdi. Tamam diyip açılmaya başladık. Dinlene dinlene epey bi açıldık. Açıkta Şeyma abla ile suyun içinde oyunlar oynamaya başladık. Suyun içine dalarak birbirimizin bacakları altından geçiyor geçerken birbirimize çimdik atıyor dokunuyor ve gülüşüyorduk. Samimiyeti baya ilerletmiştik artık. Birlikte çok güzel vakit geçirir olmuştuk çok eğleniyorduk. Şeyma abla birden ayy ben çok yoruldum diyip sırtıma sarıldı ve ayakları ile beni göbeğimden sararak kilitledi. Farkında olmadan suyun içine gömüldüm boğulur gibi oldum ve inatla bırakmıyordu beni. Zor attım kendimi deniz yatağına ellerimle sarılarak, sırtımda Şeyma abla ile suyun içinden çıktım. Kızdım tabi. Abla napıyorsun beni boğmaya mı çalışıyorsun diye. Ayy nolacak iki saniye suyun içinde kalsan boğulmazsın. Ablanı iki dakka taşıyamadın mı sırtında diye payladı beni bir güzel ve beni bırakıp deniz yatağına tutundu. Bir anlık öfke ile yaaa öyle mi diyip aynı bana yaptığını ona da yaptım. Taş gibi kalçası tam kucağıma oturuyordu. Cinsel organım Şeymanın kalçaları arasında giderek büyüyordu. Hafif sinirle gülerek ne yapıyorsun ablandan intikam mı alıyorsun dedi. Evet dedim ve uzunca bir süre seni bırakmayı düşünmüyorum dedim. Öylee miiii dedi en tahrik edici sesiyle ve kalçalarını ince ince oynatmaya benden kurtulmaya çalışmaya çalıştı ama pek kurtulmaya çalışır gibi bir niyeti yoktu. Kalçalarını oynatıp kıvırdıkça erkekliğim kalçaların arasına iyice yerleşiyor ve kalbim patlayacakmış gibi çarpıyordu. Kalbimin çarpıntısını resmen sikimde hissediyordum ve şeyma ablanın kalçalarına iyice bastırıyordum. Şeyma abla da karşılık olarak kalçalarını kucağıma dayayıp dayayıp çekiyordu. Bir süre böyle oynaştıktan sonra artık işin tadını kaçırmamaya ve Şeyma ablayı daha fazla kızdırmadan bırakmaya karar verdim. Korkuyordum eğer daha fazla devam edersem ve kızarsa bir daha böyle bir şans elime geçmeyebilirdi. Bıraktım kendisini. Ne olduu pes ettin di mii diyerek üste çıkmaya çalıştı. Yoo devam ederdim ama acıdım sana dedim hıııı tabi tabi dedi. Neyse diyip geri sahile yüzdük. Yüzerken sikim küçüldü tabi yoksa zor çıkardım denizden. Sahile döndüğümüzde Eda abla kendine yağ sürmüş sırt üstü uzanıp yüzünü güneşe vermiş güneşlenirken kitabını okuyordu. Havlularımız ile kurulandıktan sonra Havlularımızı Eda ablanın yanına serip yatarken Eda abla Şeyma ablaya dönerek nasıl eğlendiniz mi diye sordu. Şeyma abla hem de çoook eğlendik neler kaçırdın bir bilsen dedi gülümseyerek ve bana muzipçe göz kırpıp yattı. Eda abla kitabına geri döndü. Şeyma abla yaa bırak kitap okumayı da bana da biraz yağ sür tenim senin gibi esmer değil kavrulup ıstakoz gibi olacağım yoksa dedi. Kitap okuyorum ellerim yağlanıyor canım dokunamıyorum öyle kitaba biliyorsun öyle huylarım var dedi ve bana dönerek ablacım sürsene Şeymaya yağını biz seni boşuna mı yanımızda taşıyoruz dedi. Gülerek zevkle ablacım benim için emirdir dedim. Çok seviniyordum artık böyle samimi olduğumuza. Hemen yağı alıp Eda abla ile Şeyma ablanın arasına diz çöktüm. Elime biraz güneş yağı aldım ve Şeyma ablayı omuzlarından başlayarak yavaş yavaş zevkini çıkartarak yağlamaya başladım. Elime azar azar yağ alarak Şeyma ablanın vücuduna yedire yedire yağlıyordum sırtını. Sırtında yağlanmadık tek bir nokta kalmayana kadar yağladım ve tedirgin olarak bacaklarına geçtim. Nasıl tepki vereceğini bilmiyordum ama en çok dokunmak okşamak istediğim yerleri bacaklarıydı. hafif hafi bacaklarını da yağlamaya başladım çekinerek ama hiç bir tepki vermiyordu. Ayak bileklerinden başlayarak komple bacaklarını da yağlamaya başladım. Bu arada yağ alma bahanesi ile arada Eda ablayı kesiyordum ne tepki veriyor diye. Sonuçta kuzenini elleye elleye bi hal etmiştim. Gözünde güneş gözlüğü vardı göz mimikleri pek belli olmuyordu ama da kitap okuyormuş bi yapıp Şeymayı yağlarken büyük bir açlıkla izliyormuş gibi geliyordu. Çünkü dudağını kıvrılmış ve ağzına girmiş dudağını hafifçe dişleyerek bizi izliyordu. Benim baktığımı görünce de çaktırmadan kitabına geri dönüyordu. Şeyma ablanın bacaklarını yağlaya bağlaya basenlerine gelmiştim ve yağ değmemiş tek bir nokta kalmayıncaya dek yağlamaya devam ediyordum. Bacaklarını ellerken aldığım zevk bir başkaydı. Tepki vermediğinden cesaret alarak bacaklarını tutup biraz ayırdım ve bacak arasını kasıklarını yağlamaya başladım. Kasıklarını yağlarken parmaklarımı bilerek bikini üzerinden kadınlığı üzerinde dolaştırıyordum. Resmen cayır cayır yanıyordu Şeyma ablamın kadınlığını elimle okşarken hafif bir inilti çıkardı. Bir şey mi dedin ablam dedim. Hııı yok bi şey demedim bitti mi diye sordu yok biraz daha var dedim. Tamam canım devam et o zaman dedi. Elime biraz daha yağ sürerek kalçalarını da iyice yağladım. Artık yağlanmamış tek bir noktası kalmamıştı sırtında daha fazla devam edemeyeceğime karar verip bitti dedim. Tamam canım diyip elleri üstünde doğruldu yerinden kalkıp sağ kolunu boynuma doladı ve beni kendine çekerek yanağımla dudağım arasında bir yeri öyle yakın ve bastırarak öptü ki dudağının yarısı dudağıma temas etmişti teşekkürler hayatım dedi öpmesini bitirdikten sonra ve tekrar gerisin geri yattı. Utanarak kıpkırmızı olmuştum resmen. Tam o arada Eda abla imdadıma yetişti. Ee işin bittiyse ve yorulmadıysan biraz da Eda ablanın sırtını yağla bakıyim Azıcık da sırtımı brozlaştırıyim di mi dedi gülerek. Abla yorulmadım ama diz üstünde durmaktan dizlerim acıdı ve biraz ayaklarım uyuştu bu pozisyonda biraz daha duramayacağım azıcık oturmam lazım dedim. Ee o zaman bacaklarımın üstüne otur öyle yağla beni dedi. Tamam dedim. Özgüvenim iyice yerine gelmişti. Eda ablam yüzüstü yatarken dolgun kalçası üzerine oturup pozisyon aldım ve hoyratça sırtını yağlamaya başladım. Sırtını yağlıyor arada ellerimle altına sokarak gögüslerini okuşuyordum. Neredeyse memelerini elliyordum ve hiç ses çıkarmıyordu kafası ve omuzları havada kitabını okuyormuş gibi yapıyordu. Kalbim yeniden sikimde atmaya başlamıştı alev almış gibi sıcacıktı sikim. Omuzlarından tutup çekerek kalçasına iyice bastırıyordum sikimi. Eda abla denizin içinde Şeyma ablanın bana yaptığı gibi kalçalarını yavaş yavaş kıvırmaya başladı. Deliriyordum resmen kalçalarını sikimin altında kıvırtırken. Hayatımda ilk defa sikimden zevk suları geliyordu. Tabii o zamanlar ne olduğunu bilmiyordum. Şortumun üstüne çıkmıştı ıslaklığı ve Eda ablamın bikinisine yapışmıştı. Aramızda sarı ince iplik gibi uzadıkça uzuyordu ben geri çekildikçe. Bacaklarını da yağladıktan sonra güzelce geriye çekildim ve Şeyma ablaya yaptığım gibi Eda ablanın da kasıklarını yağladım ve bikinisinin üstünden amını parmaklarımla yokladım. Şeymanın ki gibi alev alev yanıyordu Edanın. Ayrıca bir ıslaklık farkediyordum ama ne olduğunun farkında değildim tabii. Ben parmaklarımla bastırdıkça Eda abla kitap okumayı bir kenara bırakıp kafasını havluya koyup Şeymanın tersi istikametine bakarak sağa yatırdı ve poposunu kaldırabildiği kadar kaldırdı. Şeyma abla tepkisiz bir şekilde bizi izliyordu. Ben parmaklarımla sıcaklığa doğru bastırdıkça bikinisin üstünden Eda Iıııııh ııııh diye inliyordu. Nefes alış verişleri o kadar derinden ve kesik kesik bir hale bürünmüştü ki beni çok tahrik etmişti. Parmaklarımı bikinisinden içeri sokup arada bir kumaş parçası yokken tenine dokunmak için yeltendim. Yavaş yavaş soktum parmağımı içeri. Tepki vermesini bekliyordum verdiği tepki nefesini tutmak oldu. Artık arada bir kumaş parçası olmadan amına direk temastaydı parmaklarım. Amını üç parmağımla üsten okşuyordum. Ellerim ıpıslak olmuştu ve sıcaklık dayanılmazdı. Orta parmağım istemsizce sıcaklığın kaynağına doğru meyil etti. Daha parmağımın başı bile girmeden Eda abla ayy diyip altımdan kaçtı. Olayın şoku ile Ne oldu ablacım canını mı yaktım dedim. Biraz sinirli bir şekilde bitirdin galiba yağlama işini dedi. Ben o zaman niye bu kadar kızdığını anlamamıştım. Kızmasına biraz bozulmuştum ama elimdekini kaçırmamak adına pek belli etmedim. Evet ablacım bitirdim yağlamayı dedim ve yerime geçtim. Bunlar olurken Şeyma abla kıs kıs gülüyordu. Gardım düşmüş bir şekilde yerime yatıp biraz olanlar hakkında düşündüm. Sikim hala zonkluyordu. Bu olayın heyecanı ve yüzmenin yorgunluğu ile sahilde yüzüstü yatarken sızmışım…

İş arasında bir bölüm daha yazdım. Paylaşıyim onu da. 🙂 Paragraf eleştirisinden ötürü paragraf olayına dikkat ettim. Umarım beğenirsiniz. Boş kaldıkça yazacağım yine. İyi okulamar. 🙂

…Ne kadar uyuduğumun farkında olmadan güneşin yakıcı etkisiyle terler içinde gözlerimi açtım. Şeyma ve Eda kendi aralarında kısık sesle konuşuyorlardı. Eda Şeymaya uyuyor mu sence diye sordu. Kısa bir sessizliğin ardından sanırım diye cevap verdi… Uyuduğumu düşünüyorlardı.
“Sen niye bağırdın öyle?” diye sordu Şeyma.
“Neredeyse parmağı ile kızlığımı bozacaktı, biraz acıdı” diye yanıtladı Eda.
“Hadi ya, ciddi olamazsın? Sevgilinle ne kadar ileriye gitmiştin tam olarak? Geçen anlatıyordun.” dedi Şeyma.
“Ayy kız geçen gün anlatıyordum tam ama yarım kaldı o olay… Okullar kapanmadan bir kaç gün evvel beni boş bi sınıfa çekti. O zamana kadar bir kaç kez masumane bir şekilde öpüşmüştük sadece ama o gün baya bir farklıydı, tedirgindi. Boş sınıfta biraz öpüştük. Sonra memelerimi falan okşadı ve artık benim için dönülmez yola girdiğimi hissetmeye başladım. Çok değişik bir duyguydu. Beni kolumdan tuttu ve masaya doğru domalttıp arkama geçti. Eteğimi sıyırıp kilodumu aşşağıya doğru indirirken azgın boğa gibiydi neredeyse… O an aklım başıma geldi. Eğer gelmeseydi beni orada bir güzel evire çevire sikerdi.” diye anlattı Eda.
Şeyma kahkahalarını bastırmaya çalışarak gülüyordu bu arada… “Eee nasıl kurtuldun?” diye sordu.
“Zor oldu biraz… İkna etmek için baya bi yalvarmam gerekti. Biraz da göz yaşı döktüm tabii” dedi gülerek…
“Sonra bana kıyamadı tabii. Bilirsin erkekler dayanamazlar karşılarında ağlayan kızlara. Özür falan diledi hatta… Tekrar öpüşmeye başladık. İşte biraz öpüştükten sonra bu bana aşkım biliyorum kızsın ama benimki de çok büyüdü fazla ileri gitmeden bir şeyler yapsak olmaz mı dedi. Ne tür şeyler dedim. İşte biraz sürtünsem sana dedi. Tamam dedim ama içime girmeye hamle edersen senle bir daha konuşmam dedim. Tamam aşkım sen merak etme emin ellerdesin dedi gözleri parladı resmen öyle mutlu oldu çocuk gibi. Neyse beni yine domalttı işte masanın üstüne ve dayamaya başladı bir süre sonra bana farkettirmeden pantalonunu indirip çıkartmış dışarı… Popomun üstünde bi sertlik ve batma hissettim. Aşkım hani yapmayacaktın dedim bana güven dedi. Tamam aşkım dedim sana güveniyorum. Sonra bu yavaş yavaş kilodumu indirdi. Ben yine bu akıllanmadı sokacak diye düşünürken öyle yapmadı. Amımın üstüne sürdü sadece kafasını ama o kadar yavaş ve uzun yaptı ki deliriyordum neredeyse. Saatler gibi geldi bana. Arada götümün yanaklarının arasına koyup git gel yapıyordu nasıl zevk alıyordum anlatamam. O an neredeyse ne olursun siik beni diye yalvaracaktım. O kadar kendimden geçtim. Kıızım ne kadar ıslandığımı anlatamam sana. Her yerimiz ıpıslak oldu. Zaten kısa bir süre sonra da boşaldı. Acayip zevk aldık ikimizde. Tüm cinsellik deneyimim bu işte.” diye bitirdi Eda.
Bu arada Şeyma kendinden geçmiş bir şekilde dinliyordu kuzenini. Nefes alış verişlerinden ne kadar hoşuna gittiğini anlamıştım.
“Cidden o kadar zevk aldın mı?” diye başladı Şeyma. “O kadar güzel anlattın ki benim bile canım çekti. Ben de uzun zamandır bu tarz bi şey yaşamak istiyorum. Yani içime girmesin başımıza bela almanın bir anlamı yok! Bu kadarı bile yeter bana. Denizin içinde ufaklık bana arkadan sarılırken çok hoşuma gitti. O an hiç bitmesin istedim…”
“Ufaklık mufaklık diyoruz ama bana arkadan dayarken pek de ufak değildi.” diye itiraz etti Eda. “Neredeyse sevgilimkinin kadar vardı abartısız…”
Eda ablanın benim hakkımda söyledikleri karşısında bir gurur anı yaşıyordum adeta ve heyecanım en ulaşılmaz doruktaydı. Dinlediklerim karşısında büyük zevkler yaşıyordum. Biraz daha uyuyor numarası yapıp daha fazla bilgi edinmeliydim. Akıl almaz bir tatil geçireceğim kesinleşmişti.
“Yaa bilemiyorum Eda.” dedi Şeyma. “Ne ima ettiğini anladım. Elimizin altında böyle birisinin olması güzel tabi. Yaşamak istediğimiz ve merak ettiğimiz şeyleri yaşayabiliriz ama korkum şu ki ya durması gerektiği yerde durmazsa? Ya daha ileriye giderse. Çekincede kalıyorum işte bundan dolayı…”
“Sen orasını bana bırak. Benim demek istediğim çocuk sayılmaz o. Yaptıklarının gayette bilincinde. Bu akşam yemekten sonra dışarıya çıkmayalım evde kalalım. Televizyon falan izleyeceğiz deriz. Yavaştan yoklar konuşuruz. Zaten dünden razıdır o da böyle bir şeye. Sen bana bırak ben halledeceğim.” dedi Eda ve benim kolumu dürtüp “Canııım. Uyan hadi akşam oldu neredeyse güneş çarpacak burada.” dedi…

Denizden eve geldikten sonra hemen duşa girdim tuzlu suyu üzerimden atmak için. Aklım duyduklarım karşısında dehşete düşmüştü. Heyecandan kalbim duracaktı sanki. Akşam yemeğinde, sabah kahvaltısından sonra hiç bir şey yememe rağmen hiç iştahım yoktu. Lokmalar boğazımda düğümleniyordu adeta heyecandan. Bir an önce akşam olsun diye dakikaları sayıyordum adeta. Bir yandan çok heyecanlı ve istekliydim. Öteki taraftan korkuyordum. Hem de çok korkuyordum. Akşam oldu ve dışarı çıktık. Önce sahilde biraz yürüyüş yaptık ve oturduk her zaman oturduğumuz yere. İçim içimi yiyordu adeta. Gelen giden yoktu. Kimsecikler gelmedi. Eve döndük. Gece boyu hayal kırıklığının vermiş olduğu sinirden gece gözüme bir damla uyku girmedi…
Uyandığımda öğlen saatlerini geçiyordu. Belki bir ihtimal denizde yakalarım diye gitmek istedim. Bizimkiler sabahleyin gitmişler denize öğlen saatinde güneş tepedeyken gitmememi istediler tabii. Neyse kimseyi dinlemeyip gittim tabi. Bütün sahili boydan boya gezdim kimsecikler yoktu… Evlerine gitmeyi düşündüm ama ne diyecektim ailesine bir bahanem yoktu diye utanıp sıkılıp gidemedim… Kendimi gitmek için sürekli motive ettiysem bile ı-ıh. Gitme cesaretini toplayamadım. Akşam üstü güneş batarken gerisingeri eve döndüm… Çok zorlamaya gerek yoktu. Bir şeyi çok istediğin zaman olmuyordu zaten diye kendimi telkin ettim. Yapacak bir şey gerçekten yoktu. Akşam oldu yine aynı ritüeli tekrarladık. Canım inanılmaz sıkkındı ama… Nasıl sıkkın olmasın… Sanki yaşanılan son bir kaç gün rüya gibi geliyordu gözüme… Dalgın dalgın olanları düşünüp otururken bir el hissettim omzumda… Edanın eli.

“Merhabaaa.” diyerek geldi yanımıza. Bizimkilerle selamlaşıp öpüştükten sonra hayırdır gözükmüyorsunuz bir kaç gündür sorusu üzerine Eda olan biteni açıkladı… Babasının işle ilgili bir kaç gün işi çıkmış acil İstanbul’a dönmeleri gerekmiş bize haber veremeden geceden yola çıkmışlar ve tatili erkenden bitirmeye karar vermişler. Kızlar da işte mağdur olmasın diye bir kaç hafta kalmalarına karar vermişler ve sonrasında onlar da dönecekmiş. Çok selam söylemişler bize ve bize emanet etmişler kızları. Biz varken gözleri arkada kalmazmış…
Keyfim yerine gelmişti yüzüm tekrar gülüyordu… Fakat bu erken gidecek olmaları mevzusu biraz canımı sıkmıştı ama o şimdinin konusu değildi… Anın tadını çıkarmak gerekirdi.
Bir süre beraber oturup sohbet muhabbet edip bi kaç parti okey çevirdikten sonra biraz gezelim mi biz diye izin istedik bizimkilerden… Çok geç kalma ihtimaline karşı yedek anahtarı da verdiler bana… Kalktık ve yürümeye başladık. Dün bütün gün sizi aradım diye lafa girdim. Kızlar her zaman ki alaycı sesleri ile. “Ayyy canım kıyamam yaaa. Ablalarını mı özlediin çeeen” diye dalga geçtiler. Sinirli sinirli baktığımı görünce tamam tamam kendimizi affettiriz sana diye muzurca gülümsediler. Nasıl olacak o iş tam olarak dedim ve sadece görürsün dediler… Heyecanım son sürat eski ivmesine erişmişti. Dün nerelerdeydiniz sahi diye sorunca durumu açıkladılar. Dün gece apar topar telefon gelince ailelerine, hep beraber gitmek zorunda kaldıklarını. Saatlerce kalmak için dil döktüklerini en sonunda ısrarlarının işe yaradığını anlattılar. Gündüz de akşamüzerine kadar uyuduklarını, o saatten sonra denize gitmediklerini söylediler…
Biraz yürüdükten sonra sitelerinin kapısına gelmiştik. Evinize niye geldik diye sordum; denizde konuştuklarını duymamış gibi davranıp, hiç bir şeyin farkında değilmişim gibi yaparak. Oturup biraz muhabbet edip sonra seni kesip yiyicez diye takıldılar. Hep beraber güldük bu şakaya.
Eve geçtik ve kanepeye oturdum. Kızlar mutfakta bir şeyler hazırlıyorlardı. Masaya biralar çerezler ve meyveler getirdiler. Şeyma daha önce hiç alkol aldın mı diye sordu… Çoğu kişinin o yaşlarda merak edip denemişliği vardır. Benimde alkol tecrübem o kadardı ne biraz eksik ne biraz fazla. Mahallede yaşı bizden biraz büyük çocuklar içerken içmişliği kadar. Tadını hiç sevmeyip ama artistliği elden bırakmayıp çok güzel bu ya dersin ya. İşte öyle. Bi kaç kez içtiğimi falan söyledim. Gülümsediler bana da getirdiler. Oturduk sohbet muhabbet eşliğinde biralarımızı yudumladık… İlk içerken yine tadı kötü geliyordu bana ama rezil olmamak adına erkekliğe bok sürdürtmüyordum. Hoşlanıyormuş gibi davranıyordum. Alışık olmadığımdan ve biraz hızlı içtiğimden için bir hoş olmaya başlamıştı… İşin ilginç tarafı içtikçe güzelleşiyordu bu meret. Bir süre sonra zevk almaya başlamıştım. Biralar yavaş yavaş yuvarlanırken konu ve muhabbet dönüp dolaşıp erkek arkadaşlarından ve ilişkilerden açılmaya başladı. Alkolünde etkisiyle içimin bir tarafı sanki denizde konuşulanları hiç duymamış sonrasında ne olup bittiğini gerçekten bilmiyormuşum gibi hayretle dinliyordum…
Eda denizde Şeymaya anlattığı olayı gayet utanıp çekilmeden ballandıra ballandıra bu kez de ikimizie birden anlatıyordu… Anlatmasını bitirdiği zaman Şeyma kendisininde sevgililerinin olduğunu ama hiç masum bir öpücükten öteye gidemediğini, kendisinin de bu duyguyu yaşamak istediğini söyledi… Alkolün etkisinden mi bilmiyorum ama olayı ikinci kez anlatırken Eda sanki bizde olayın içindeymişiz gibi hissettik ve canımız da çekti tabii ister istemez… Bana dönüp sen bu tarz bi şey yaşadın mı diye sorduklarında utanıp sıkılıp kem küm ettim ve tabii ki böyle anlattıkları gibi bir olayın başımdan geçmediğimi söyledim… Kızlar bir anda gülmeye başlayıp, “Ulan köftehora bak, sahilde denizde bize arkadan kerkinmemiş oramızı buramızı mıncıklamamış gibi konuşuyorsun. Bu olay iki gün önce yaşanmamış olsa neredeyse inandıracaksın…” diye dalgalarını geçtiler bir güzel… Şimdiye kadar ne kadar utandıysam -tabi böyle bir şey mümkünse- on katı bir utanma duygusu ile kaplanmıştım… Kulaklarıma kadar kıpkırmızı olmuştum neredeyse. Kendimi göremiyordum ama kulaklarım alev atıyordu. Ben şeyy diye kekelemeye başlamıştım. Bu halim onların daha çok hoşuna gitmişti ve gayet sevecen tavırla ayy utanma utanma. Bizim de hoşumuza gitmese, biz de istemesek sana zaten izin vermezdik dedikleri zaman bir rahatlama hissi hissi çökmüştü üzerime. Nasıl yani hoşlandınız mı dedim. “Hem de nasıl” dedi Eda. “Amım sırılsıklam oldu farketmedin mi?” Bütün utangaç hallerimi üzerimden tamamen atarak “Benim de çok hoşuma gitti. Karnımda, kasıklarımda tarifi olmayan hareketler hissettim. Çok güzel bir duyguydu. Tekrar bu duyguyu yaşama isteği yüzünden bütün gece uyuyamadım biliyor musunuz?” dedim… Bunun üzerine o duyguyu tekrar birlikte yaşayacağımıza ama her ne olursa olsun çiğnenmeyecek kuralları olduğunu ne bu kuralları çiğnememem gerektiğini bana tek tek anlattılar. Eğer kurallarına uyarsam gidene kadar birlikte hoş vakit geçirebileceğimizi ama kuralları bozarsam bir daha böyle bir şeyi yaşamayı bırak yüzüme bile bana bakmayacaklarını sert bir şekilde anlattılar. Kuralları belliydi. İkisi de bakireydi (evet bakireliği ve nasıl bozulduğunu da bana tek tek anlattılar) ve ne olursa olsun (kızlar böyle bir ilişki sırasında çok fazla zevkten ötürü yalvarabilirmiş ne olur içime gir diye) onlara kulak asmamamı sert bir şekilde tembihlediler. Heyecanlı bir şekilde kurallarını kabul ettiğimi ve her ne olursa olsun uyacağıma söz verdim… Her konuda anlaştıktan sonra “Eveeet” dedi Eda. “İlk ben!”



Eda kolumdan tuttuğu gibi beni yatak odasına sürükledi ve beni yatağa oturttu. “Şeyma ne olacak?” diye sordum. “Her şey sırayla canım biz eğlenmemize bakalım biraz…” dedi ve üzerime doğru eğilerek avucunun içini şortumun üzerinden sikime götürdü. Saçlarının ve teninin kokusu ciğerlerime dolarken vücudumdan dolaşan bütün kanın sikime hücum ettiğini hissediyordum. Üzerime doğru eğilince yazlık elbisesinden dolgun gögüsleri açığa çıkmıştı. Gözlerim resmen dolgun ve taze memelerine kilitlenmişti… Bunu farkeden Eda, “Ne oldu çok mu hoşuna gitti.” diye kikirdeyerek dizlerini yatağın üstüne koyup kucağıma oturdu ve sarılmaya başladı bana. kafamın arkasına elleri ile yüzüm memelerinin arasına girecek şekilde sertçe bastırarak çekti kendine. Kokusu mükemmeldi. Ellerimle beline sıkıca sarıldım. Eda “Durma öyle öp memelerimi yala” dedi. Sanki bu izni bekliyormuş gibi yavaşça memelerinin arasında başlayarak öpmeye yalamaya başladım Edanın açıkta kalan gögüs kısımlarını. Edanın memelerini acemice yalamaya başladıktan bir müddet sonra nefes alış verişleri hızlandı ve kalbi patlarcasına atmaya başladı benim gibi. Dudaklarımın ucunda hissediyordum kalp atışlarını… Kafamın arkasına bastırmayı bırakıp ellerini ve kafasını arkaya atıp, saçlarını yere doğru savurmaya başladı. Ellerini omuzlarıma koydu ve omuzlarımdan destek alarak yavaş yavaş kalçalarını kaldırıp tekrar koydu kucağıma. Bir süre bu hareketi yaptıktan sonra kalçasını ileri geri hareket ettirerek sikimin üstünde sürtündü. Bana saatler gibi gelen bir sürenin ardından Eda tshirtüme hamle ederek çıkartıp attı üstümden ve beni iterek yatağa iyice uzandırdı. Kendisi ayağa kalkıp ellerini sırtına götürerek elbisesinin üstünden sütyeninin kopçasını çözdü ve sütyenini çıkartarak bir kenara koyarken, “Memelerimi çok sıktı sütyen” diye söylendi. Yatak odasının ışıklarını söndürdü. Ortalık birden karanlığa gömüldü. Yatağın baş ucunda ki gece lambasını yaktı. Odaya hoş bir loşluk çökmüştü. “Böyle daha hoş oldu di mi?” diye bana sordu gülümseyerek karşılık verdim. Yatakta yanıma uzandı ve “Kendini tamamen bana bırak canım tamam mı.” dedi. Heyecandan konuşamıyordum bile… Kafamı sallayarak onay verdim. Sağ bacağını üstüme attı ve beni biraz yan çevirerek kendine yaklaştırdı. Boynumu yavaşça öpmeye başladı. Öpmeleri bir süre sonra dil darbelerine ve hafif hafif emmelere doğru değişiyordu. Bu arada bende hafif hafif bacaklarını okşuyor yavaş yavaş dolgun kalçalarına doğru ilerliyordum. Elleri gögsümün üstünde dolaştırdı bir süre… Sonra elini göbeğimin üstüne kadar indirdi ve birden şortumun içine sokarak sikimi kavradı. O an kalbim durmadıysa daha da durmaz gibi bir duyguyla kaplandı içim. Elleri sıcacıktı ve hunharca sikimi elleriyle sıkıp sıkıp bırakıyordu. “Oooo ufaklık taş gibi olmuş.” dedi. Bende “Patlayacak neredeyse o derece hissediyorum” dedim. Gülerek şortumu ve külodumu birlikte çıkardı. Bacaklarımın arasına yüzüstü yatarak sikimi eline aldı ve oynamaya başladı sikimle. Arada bir oynuyor ileri geri hareketler yaparak bana otuzbir çektiriyor ara ara durarak yüzüne iyice yaklaştırıp sanki biyoloji dersiymiş gibi inceliyordu. Eda sikimi sıvazladıkça sikimin ucundan sarı sarı zevk suları gelmeye başlamıştı.. Parmağını sikimin üstüne koyup bastırdı. Parmağını çekerken parmağının ucuna yapışmıştı zevk suları. Uzayabildiği kadar uzadı ve koptu sonra baş parmağının ucuna yapışmıştı. “Immm acaba tadı nasıl bununn” diyip parmağını ağzını götürdü ve parmağını yaladı. “Nasılmış tadı?” diye sorduğumda, “Biraz şekerli gibi geldi ama tam anlayamadım” dedi. “Kaynağı burada nasıl olsa. Oradan tadına bakmama ne dersin?” dedi ve dilini sikimin üzerine değdirdi…
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.