Notes

The Deading Walk / Ölüyen Yürüler

Her zamanki gibi normal bir sabaha uyanmıştım, ailem Antalya’ya bir yolculuğa çıkmıştı, evde sadece ben vardım. Çayımı demledim televizyonu açtım, TRT kanalları dışında hiçbir kanalda yayın yoktu. Televizyonda bir virüsten bahsediliyordu. İzlediğim bazı filmler, diziler ve okuduğum kitaplardan yararlanarak bunun bir zombi virüsü olduğunu kolay anladım. Acaba bizim çocukların haberi var mı bu olaydan diye düşünerek sırasıyla, Mete ile Melih’i aradım. Onların haberi yokmuş hatta onları uykusundan ben uyandırdım, aradığımda evlerinde silah muşta gibi her türlü aleti getirmelerini söyledim. Metelerin evinde bir kurusıkı, Melihlerde ise çakı tarzı saldırmalık bir bıçak vardı. Bunlar işimize yarardı. Üst katımız ve diğer üst katımız boştu apartmanda sadece biz vardık, alt katımızdaki ise tatile çıkmıştı. Yardımlaşarak üst kata eşyaları taşıdık ve çok sağlam bir ortam oluşturduk. Aşağı kapıya barikat kurduk ve biraz yiyecek almaya dışarı çıktık. Babamlar diğer arabayı almıştı ve otomatik vitesli araba evin önündeydi ama anahtarını bulamadım. Babamları aradık ve orada da salgının olduğunu, otelden dışarı çıkamadıklarını öğrendik. Anahtarın yerini öğrenip marketin yolunu tuttuk. Araba otomatik olduğu için alışkındım. Marketten bolca yumurta ve makarna aldık (yapabildiğimiz az yemek vardı ve bunlar makarna ile yumurtaydı.) biraz salam aldık ve yoldan geçerken bir silah dükkânı gördük yine kimse yoktu ve oradan alabildiğimiz kadar silah aldık. Eve gittik ve silahları balkona, yiyecek ve içecekleri mutfağa koyduk.