NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io


-Bayan Valeria, kahvaltınız hazır efendim.
Valeria güçlükle gözlerini açtı ve hiç cevap vermedi.
-Çay ister misiniz? dedi Maria.
Valeria, duvardan yana dönüp tekrar gözlerini kapattı.
Maria:
-Bu kadın gerçekten hasta... diye sessizce söylendi.
Bir müddet onun başı ucunda bekledikten sonra çıkıp gitti. Saat ikide, elinde bir çorba tası ile tekrar geldi. Valeria hâlâ uyuyordu. Kahvaltı koyduğu gibi duruyordu. Valeria'ya acıyarak baktı. Onu uyandırmak için yüksek bir ses tonuyla konuştu:
-Kalkın bayan Costello, Ölüm uykusuna mı yattınız?
Valeria güçlükle doğrulup oturdu. Kızın yüzüne baktı; ama birşey söylemedi.
Maria: İyi misiniz? diye sordu.
Yine cevap alamadı.
-Bak size çorba getirdim. Daha evvel getirdiğim kahvaltıya hiç dokunmamışsınız... Uyku ile karın doymaz ki, birşeyler yemelisiniz, çıkıp temiz hava almalısınız.
Valeria zayıf bir sesle:
Sağol Maria... dedi, çok iyi bir insansın... Şimdi lütfen beni yalnız bırak. Biraz sonra belki yerim...
Maria biraz durdu. Birşeyler söyleyecek oldu; ama sonra vazgeçti. Başını, hiçbir şey anlamadığını ifade eder bir tarzda, salladı. Çıkıp gitti.
Valeria, bir müddet Maria'nın getirdiği yiyeceklere baktı.Kaşığa uzandı.Aç olduğu halde, ancak üç beş kaşık yiyebildi.
Tekrar yatağına uzandı; fakat bu sefer uyuyamadı. Yüzü yastığa gömülü, gözleri açık; derin hülyalara daldı Mısır veya sahra çölünde yürüyordu. Fakat her tarafı ağaçlık ve bahçelikti. Şırıl şırıl sular akıyordu. Bir kervan mola vermiş; yolcular yemek yiyordu. Herkes yemek yerken, o devamlı su içiyordu. Bu öyle güzel bir su idi ki, içtikçe yüreği ferahlıyordu... Daha buna benzer tuhaf hülyalar kurdu. Bunlar, hülyadan ziyade, açık gözle görülen birtakım rüyalardı.. İnsanın kendi kendine yabancılaştığı; iradesi elinden çıktığı ve derin bir ruh çöküntüsüne uğradığı zamanlar, işte böyle olurdu.
Aradan ne kadar zaman geçti, bilinmez. Valeria,alarmın çalması ile kendine geldi; ama saatin kaç olduğuna bakmamıştı...
Birden ürpererek yataktan fırladı. Yapacağı o korkunç işi hatırladı. Merdivenin başına gidip aşağıyı dinledi. Çıt yoktu. Sanki bütün ev ahalisi uykuya yatmıştı. İşte o zaman, nasıl olup da kaygısız bir şekilde, bütün gece ve bütün gün uyuyabildiğine şaşırdı...Gerçi yapılacak fazla bir hazırlık yoktu, Fakat, acaba, saat kaçtı? Belki de altı olmuştu. Yüreği hızlı hızlı çarpıyor, nefesi daralıyordu. "Ya saat altı değil de yedi ise?.."
Saatin altı olduğunu kabul ederek işe başladı. Neden böyle düşündüğünü kendisi de bilmiyordu Sanki biri ona ne yapması gerektiğini fısıldıyor gibi, mekanik bir şekilde hareket ediyordu. Yastığın altına elini sokup bir paket çıkardı. Çok önceden paketleyip hazır ettiği bu nesne, düzgünce hazırlanmış kalın bir dosyadan başka bir şey değildi. Adama istediği istediği bilgi diye verecekti. O paketi açmakla meşgulken, bıçağı çıkarıp işini bitirecekti...
Valeria, paketi eline aldığı bir sırada, aşağıdan birinin bağırdığını duydu:
- " Saat altıyı geçiyor!"
Bu, bahçıvan ile çene çalmaya giden Maria'nın sesiydi. Hemen her akşam adamın kulübesine çay içmeye gider; giderken de kapıyı açık bırakırdı. Bu yüzden, Michael'dan sık sık azar işitirdi. Yine de huyundan vazgeçmezdi. Maria gittiğine göre; mutfağa girmek, oradan bıçağı almak çok kolay olacaktı. Planın ağırlık noktası "bıçak" idi o da mutfakta bulunuyordu. Böyle olduğu halde, Valeria, onu alamamak gibi bir aksiliği nasıl hesaba katmamıştı? Aslında, planın bütünü böyle idi... Sanki her şeyin mükemmel yürüyeceğine inanmış gibi, tâ baştan beri teferruatla asla meşgul olmamıştı. Zaten oturup mükemmel bir plan yapmaya kalksaydı; bu işi asla başaramayacağını anlayacak ve vazgeçecekti... Teferruatı olayın akışına bırakacak, hadise sırasında ne gerekirse öyle yapacaktı. Gerçeği söylemek gerekirse, abisinin adamlarının konuşmasını dinledikten sonra, sanki biri ona ne yapacağını fısıldıyor; o da yerine getiriyordu... Adeta, bir makinaya eteğini kaptırmış; çarklar onu kendine doğru çekiyordu. Mantosunu üzerine giydi, Paketini çantasına koydu. Odadan çıktı. Merdivenin başında durup bir kere daha aşağıyı dinledi.Ses seda yoktu.Merdivenleri inip aşağı kata ulaştı. Mutfağa doğru yürüdü. Fakat, aman Tanrım, o da nesi? Mutfağın kapısı ardına kadar açıktı. Maria, bir köylü şarkısı mırıldanarak, bulaşık yıkıyodu...
"Bu kız ne zaman geri döndü" diye geçirdi içinden. Aynı anda sinirleri öylesine gerildi ki, olduğu yerde çivilendi kaldı. Maria'nın dikkatini çekmemek için sokak kapısına doğru yürümeyi saçma buluyordu. Tekrar odasına dönmeyi ise hiç istemiyordu. Etrafına bakındı, kimseler yoktu. Maria, arkası dönük olduğu için, onu henüz fark etmemişti. Birden gözleri bahçıvan kulübesinin önünde kapısına takıldı. Kapı aralık bırakmıştı!.. Derhal bahçıvan kulübesine doğru yürüdü. Kulübenin kapısını aralayıp yavaşça içeriye seslendi. Cevap veren olmadı.
-Bahçıvan dışarı çıkmış galiba... diye düşündü.
Vakit geçirmeden içeri girdi ve mutfakta bulunan bıçağı tezgahın üzerinden aldı. Mantosunu üzerinden çıkartarak bıçağı mantosu ile sakladı. Etrafına son bir defa baktı. Her taraf sessizdi ve onu gören olmamıştı. Bahçenin arka kapısından çıkıp gitti.Yolda yürürken, şüphe çekmemek için, acele etmeden, yavaş yavaş adım atıyordu. Sinir ve korku halinden eser kalmamıştı. Bu son rastlantı onu cesaretlendirmişti. Sanki, cinayet işlemeye giden değil de, gezintiye çıkmış bir adam hali vardı üzerinde. Buna kendisi de şaşıyordu... Halbuki, bu işin planını kurduğu sıralarda, işe başlayınca çok korkacağını, elinin ayağının birbirine dolaşacağını düşünmüştü. Fakat hiç de öyle olmamıştı. Glen parktan geçerken meydanlara yüksek fıskiyeler yapıldığı taktirde havanın serinleyeceğini ve insanların rahat edeceğini düşünüyordu. Hatta şu yazlık bahçe, uzatılsa ne iyi olurdu.Böyle gördüğü her şeyle ilgilenmesi elbette normal değildi. Fakat, şu anda, neyin normal neyin anormal olduğunu düşünecek halde değildi. İdam sehpasına götürülen bir mahkumun ruh halini yaşıyordu. Eve yaklaşınca, telefonunu kontrol etmek istedi ancak yanına almamıştı.
- Aman tanrım! Saat şimdi yedi buçuk olmuş mudur ? diye inledi.
Sonra, "Hayır" dedi, " ya saat altı buçuktur, ya da bir saat geridir"... Bu teselli ile evin sokak kapısına yaklaştı. Tam o sırada, bir araba kapıdan içeri girdi. Valeria, bu fırsatı değerlendirdi. Arabayı kendine siper ederek, yanı sıra yürüdü. Evin önüne gelince sağa sapıp, servis merdivenine açılan küçük kapıya doğru ilerledi. Kapının önüne gelince, baltasını yokladı. Ayna anda yüreği hızla çarpmaya başladı. Birkaç adımda bir durup etrafı dinleyerek merdivenleri tırmandı. Bu saatte merdivenler tenha idi ve bütün kapılar da kapatılmış, kilitlenmişti. İkinci kata gelince, bir dairenin kapısının açık olduğunu gördü. İçeride işçiler çalışıyordu. Adamlar işe dalmış, dışarıyla hiç ilgilenmiyorlardı. Sessizce merdivenleri çıkmaya devam etti. Üçüncü kattaki ön dairenin yani tam adamın üstünde oturduğu dairenin, camında perde yoktu. Kapıdaki isimlik de sökülmüştü. " Taşınmışlar" diye geçirdi içinden. Birincisi yani işçilerin çalışıyor olması aksilikti; ama bu dairenin boş olması iyiydi. Adam karşı koyacak veya bağıracak olursa gürültüsü duyulmazdı. İşte dördüncü kat ve işte adamın kapısı!... İçeriyi dinlemek için nefesini kesti. Çıt çıkmıyordu. İçeride bir ölü sessizliği hakimdi. bıçağını bir kere daha yokladı. Kapıyı vurmadan önce derin bir nefes aldı:
- Acaba yüzüm sararmış mıdır? Heyecanlı mıyım? David şeytan gibidir... Sesimin titrediğini hissederse, asla kapıyı açmaz. Bu saatte bilgi vermeye gelinir mi ? "Git, yarın gündüz gözüyle gel"der... Acaba biraz daha beklesem mi? Heyecanım geçinceye kadar...
Yüreğinin çarpıntısı yavaşlayacağı yerde, gittikçe hızlanıyordu.Birden kararını verdi. Kapının ziline bastı. Bir dakika kadar bekledi... Sonra bir daha bastı. İçeride aynı ölü sessizliği. Cevap veren yok... Üçüncü defa çalmanın bir faydası olmazdı. Bekledi... Nefesini kesip kulağını kapıya dayadı. Duyguları öylesine hassaslaşmıştı ki, sanki kapının gerisin de biri kulağını dayamış dışarısını dinliyordu... Sonra tokmağa bir el dokundu; ama tokmağı vurmadı
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.