Notes

Mete mutfak balkonuna Melih ise ön balkona çıktı, onlara çok topluluk görmediğiniz sürece hiç ateş etmeyin dedim. Ben yemek hazırlıyordum. Hepimiz savaş oyunlarını çok oynardık ancak hiç oyuna benzemiyordu bu. Yemeği hazırladık servisimizi yaptık ve televizyonu açtık. Dezenfekte edilen tek il Ankara’ymış diğer illere ise helikopter ile yardım kutusu dağıtılacakmış, yaşayanların bu kutuyu alması gerekiyormuş. Biraz sonra hava karardı ve helikopter sesi geldi ardından da cadde ortasına altı tane kutu atıldı. Yemeğimizi bitirdikten sonra eline sağlık Adil dediler ve elimizi yüzümüzü yıkayıp kutuların yanına gittik. Kutular ağırdı ama eve zorla da olsa taşıdık. Eve yine aynı barikatı kurduk. Kutuyu eve götürdüğümüzde içinde 20 tane el bombası, 15 konserve yiyecek ve biraz da meyve suyu filan vardı. Tam 6 adet tüfek vardı, bunlar gerçekten işimize yarardı. Bizim kızları aradım, Ada, Aydan ve Buse. Onların da eşya toplayıp bize gelmesini söyledim. Tek başına gelemeyeceklerini dışardan çığlık sesleri geldiğini söylediler. Aman tanrım, bu göreceğimiz ilk zombi olabilir miydi?Zaten hepsi Adalarda toplanmıştı. Biz tüfeklerimizi aldık ve yola çıktık yolda iri yarı birkaç zombi vardı, tiksinmiştim, arabanın üstü açılıyordu. Mete yukarı çıktı Melih sağ camdan ben ise edebildiğim kadar yardım ediyordum. Adaların evinin önündekileri de temizledik ve kızları arabaya bindirdik. Küçük silahları kızlara verdik, onlarda cama çıktı ve ateş ettiler. Bizim eve geldik ve tekrar barikatları kurup eve çıktık.