Notes

Barış Esme, 22 Mart 1993 yılında Edirne Uzunköprü Devlet Hastanesinde dünyaya kara gözlü bir bebek olarak dünyaya gelmiştir. İlkokulunu Edirne Uzunköprü İlköğretimokulu`nda okumuştur. İlkokulda çok şımarık bir çocukmuş. Ayrıca çevresi de çok iyi değilmiş. Küçük bir mahallede yaşamaya devam etmiş.
Barış 14 yaşına geldiğinde lise sınavlarına hazırlanmaya başlamıştı. Ortaokulu Edirne Uzunköprü Ortaokulu`nda okumuş hep iyi bir çocuk olmuştu. İlkokuldaki Barış gitmiş yerine yeni bir Barış gelmişti resmen. Barış lise sınavlarına çalıştı ve sınavdan çıkan sonuç onun hayatını alt üst etmişti. Barış açıkta kalmıştı. Ailesi Barış`ı zorlanarak da olsa özel okula yazdırdılar ve liseyi özel okulda okumaya başladı.
Barış 18 yaşına geldiğinde üniversite sınavlarına çalışmıştı. Özel okuldaki öğretmenleri onu sınava yeteri kadar hazırlamıştı. Barış her gün çalışıyordu. Annesi ve babasının ne kadar zorlandığını da her gün görüyordu. Annesi günlük temizliğe gidiyor, babası bir fabrikada işçi olarak çalışıyordu. Barış bir an önce işini eline almak ve ailesine yardım etmek istiyordu. Üniversite sınavlarına çalışmasının sonucunu alacağı sınavın günü geldiğinde de Barış sınavdan yüksek bir puan alarak İstanbul Üniversitesi`ni kazandı. Ailesi bu duruma çok sevindi ve İstanbul`un yolunu tuttular. Fakat yolda olan bir şey Barış`ın hayatını karartmıştı. Ters şeritten gelen bir tır araca çarpmış Barış`ın annesi ve babasının ölümüne sebeb olmuştur. Barış, 5 gün yoğun bakımda, 6 gün normal odada kaldıktan sonra taburcu edildi. Barış`ın artık okumak gibi bir şansı yoktu. 18 olmuştu ve artık bir çocuk değildi. Okul kaydını iptal edip Edirne`ye geri döndü. Tüm mal varlığını satıp İstanbul`da küçük bir ev aldı. Annesi ve babası olmadan kendi ayakları üzerinde durması gerekiyordu.
Barış, 4 sene sonra çok fazla çalıştı ve büyük bir kazanç sağladı. Kazancının tamamını küçük bir kafeye ve yeni bir eve harcadı. Kafesini herkese duyurmuştu ve büyük kazançlar sağlamaya başlamıştı. Barış, 2 yıl boyunca kafeyi işletmeye devam etti. Kafeden aldığı gelirlerle bir arsa satın almış ve arsaya evler sırayla evler yaptırmaya başlamıştı. O kadar fazla parası olmadığı için engebeli bir araziyi satın almak zorundaydı. Fakat büyük masraflar sonucu o arazide bir sürü ev yapmayı başarmıştı.
Barış, her gün yaptığı şeyi yapmaya yani kafeyi açmaya gitmişti. Kafenin önünde takım elbiseli insanlar vardı. Barış`la konuşmaya başladılar. Gelme sebebleri kafeyi satın almak ve o mahallede il-legal işler başlatmaktı. Bir çok insana böyle teklifler sunmuştu. Barış kazanacağı parayı duyunca hemen kabul etti ve kafeyi bir arkadaşına devredip mahallesini yönetmeye gitti...