Notes

Jane yorucu bir iş gününün ardından evine gelmişti. Patronuyla olan tartışması ve işlerin yorgunluğunu önündeki 2 günlük haftasonunda atacak olmasının sevinci bu negatiflikleri silmişti bile. Cuma akşamının vermiş olduğu mahmurluk onda hiçbir şey yapacak güç bırakmamıştı. Önündeki iki gün için ruhunu dinlendirecek ve tutkularını şehvetlendirecek olan planlamasını yapmaya karar vermişti. Yaklaşık 2 ay önce siparişini vermiş olduğu o muazzam makine sonunda evindeydi. Artık planlarını onunla yapabilirdi. Aah bu aleti kullanmak için sabırsızlanıyordu Jane. Hemen bir kağıt kalem kapıp gününü bu alete adamak için planlarını yapmaya başladı. Öncelikle güzel bir kahvaltı hazırlayacaktı kendine, afiyetle yaptığı bu kahvaltının ardından o harika geceliğini giyinip adeta bir ateş parçasına dönüşecekti. Sonrasında kendisini o alete tutsak edecek ve gün boyunca kendini onda hapsedecekti...

Cumartesi günü gelip çattı, Jane güzel bir uykunun ardından neşeyle kahvaltısını hazırlayıp dergisini okurken yapacaklarını son kez kafasında kurguluyordu. Bunların ardından planladığı gibi geceliğini bir çırpıda giyip aletin başına geçti. Alete bir göz gezdirmeye başladı. Metal kısıtlayıcıları birazdan bileklerinin ve boynunun etrafını saracaktı ve 2 saat boyunca ne yaparsa yapsın oradan çıkamayacaktı. O metalik soğukluğun ve kısıtlanmanın hayali şimdiden bile mükemmeldi. Hemen bilgisayarını makineye bağlayıp programda gösterilen yere 7200 saniye olarak sınırlandırmayı girdi ve düğmeye bastığında makinenin kısıtlandırıcılarının kapanması komutunu girdi. Tedbir almak için ikinci düğmeye ise kısıtlayıcıların istendiği zaman kaldırılması komutunu girdi. Her şey hazırdı, artık sadece kendini o metal parçaların altına koymak kalmıştı. Uzandı, önce boynunun etrafındaki metal parçayı yerine oturttu. Derin bir nefes alıp yutkundu, heyecanı doruklardaydı. Ellerini ve ayaklarını da gereken yerlere yerleştirdi ve sağ eliyle ilk düğmeye bastı. 2 saatlik esareti başlamıştı, ya da Jane öyle sanıyordu. O metalik soğukluğun hissi Jane' in acı dolu tutkusunu iyice körüklüyordu. Saat 11.15 te başlayan bu esaret 13.15 te bitecekti.

Jane artık yorulduğunu hissetmeye başlamıştı 13.15 ' e 10 dakika kalmıştı. Beklemeye başladı ve düşünmeye koyuldu. Tamamen yardımsızdı arkadaşları ailesi bir telefonun ucundaydı belki de ama hiçbiri onu haftasonu rahatsız etmeyeceklerini iyi bilirlerdi. Bu düşünceler içinde 10 dakika bir çırpıda geçmişti ama makinede hala bir hareketlilik yoktu. Korkmaya başlayan Jane bilgisayarın ekranına baktı ve ekranda sadece 7198 yazısı okunabiliyordu. Jane saniye olarak girdiği sandığı değeri saat kısmına girmişti ve hala 7198 saatlik bir bekleme süresi vardı. Hemen eli ikinci düğmeye gitti ve bastığında bilgisayar sesli mesajı oynattı: "Sürenin %50 lik kısmı geçmediği sürece bu komut kullanılamaz.". Bu deliceydi Jane orada istenilen zamanda ne olursa olsun bu tuşla kısıtlamaları kaldırabileceğini okuduğundan emindi. Çaresizce o metal kısıtlamaların altında yatıyordu. Ne kadar çabalarsa çabalasın hepsi boşunaydı her şey kilitlenmişti bir kere. Bağırdı bağırdı.. Sesi kısılana kadar bağırdı yardım çığlıkları kulakları deliyordu adeta ama yaşadığı müstakil ev herkesten uzak sessiz bir mecradaydı. Öylece kalmıştı o kısıtlamaların altında. Ölüm korkusu sarıp sarmalamıştı Jane' i. Herkesten uzak soğuk ve sessiz bir ölüm. Ne kadar pişman olsa da kimse onu kurtaramazdı ve onun en erken çıkabileceği süre 3600 saatti bu tam olarak 150 güne eşdeğerdi. Bu halde 150 gün asla dayanamazdı. Jane için hayatının en uzun ve bitişini göremeyeceği bekleyişi başlamıştı...

-------------------------------------SON--------------------------------

YtheNgineer