NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

1.BÖLÜM
BAŞLANGIÇ - Saat 03:39 & 01.01.2001
Yılbaşı eğlencesinden sonra gezmeye karar verilmişti.. Mert arkadaşlarına eve bu halde gidemeyeceğini, dışarda kalması gerektiğini söylemişti.
Hava çok soğuktu, üstlerinde çeket olmasına rağmen kapalı bir yer bulmak zorundaydılar.Gecenin sessizliği Mertin tedirgin olmasına
yeterliydi lakin eve dönemeyeceği için mecburen geceyi şehrin ıssız bir yeri olan, ormanlık bölgede sabahı bekleyeceklerdi.
Ufuk tedirgin bir ifadeyle " Mert ilerdeki mağraya gidelim, yoksa geceyi burda zor geçiririz! "
Mert olduğu yerden kalkmak istemiyordu çünkü çok fazla içmişlerdi ve bu bölgeyi bildiği için düşünmeye çalışıyordu bu halde gidebilirmiyim diye.
Eğer mağraya geçerken uçurumdan uçmak istemiyorsa iyi değerlendirmeliydi, aksi halde sonuçları kendisi için iyi olmayacaktı.
Halis'e bakarak " Gidelimmi Halis ne dersin? " Halis gülümseyen bir ifadeyle " Bu kafayla marsa bile giderim kanka "
Ufuk araya girerek " Hadi gidelim, marsa daha çok var " diyerek ayağa kalktı. Mertin hala kafasında soru işaretleri vardı,
arkadaşlarına basit birşey gibi geliyordu ama çok karanlık olduğundan risk baya yüksekti. Atik bir şekilde ayağa kalktı
" Gidelim, ne olursa olsun yoksa donacağız.. "
15 dakika sonra...
Mağraya geçmeyi başarmışlardı herkesin üstünden büyük bir yük kalkmış, rahatlamışlardı artık. Son sigaralar içiliyordu, güneşin doğmasına
sayılı saatler kalmıştı. Mert boşluğa dalmış, hayatının artık nasıl bir yere geleceğini düşünmeye çalışıyordu. Aklında birşey vardı,
eğlenceli olacağını düşündüğü için yapmaya karar verdi ve Ufukla Halis'in konuşmasına girerek " Hadi beyler bir konu açalım
ve sabaha kadar onu tartışalım ne dersiniz? " Ufukla Halis kafa sallamışlardı şimdi sadece Mertin konuyu açması gerekiyordu.
Fakat konu neydi? Ufukla Halisi nasıl birşey bekliyordu farkında değildiler. Konun dert, ailevi problemler veya aşktan açılacağını
düşünmüştü ikiside. Mert " Beni dinleyin şimdi konumuz bir hayal, önce ben anlatayım sonra siz devamını getirin.. " Ortama sessizlik çöktü,
Halis hayalleri sevmediğinden düşünüyordu, ben sadece dinlerim kafam çok güzel zaten anlatamam diyerekten.
Ufuk ise çok hayal kuran birisi olduğundan, hoşuna gitmişti ilk defa farklı birşey konuşacaklardı.. Mert sessizliğin ardından
anlatmaya başladı.. " Düşünün mesela Ufuk sen en büyük hayalin demiri kontrol etmek değil mi? demiri kontrol ediyorsun..
Neler yaparsın, bir apartmanı yıkabilecek güce sahipsin çünkü apartmanın her yeri demir.. Sen Halis insanların düşüncelerini
okuma gücüne sahipsin, her insanın neler düşündüğünü biliyorsun. Bir insan sana yalan söylediğinde farkına varabiliyorsun. "
Ufuk hoşuna giderek dinliyordu, çünkü dediği gibi demiri kontrol edebilmek en büyük hayaliydi. Öyle birşeyin gerçekleşeceğini bilse
mutluluktan ölebilirdi sanırım.. Mert'in konuyu değiştirmesi, asıl anlatmak istediği şeyi dile getirmesi ve tepkileri değerlendirmesi lazımdı.
Fakat bunu farklı bir şekilde yapmalıydıki hem hayal olduğu açıkca belli olsun, hemde akıllarda soru işareti bırakmasın.
Sigarasından bir duman aldıktan sonra devam etti " Peki ya düşünün burda hepimiz bir birimizi 10 senedir tanıyoruz zaten, ben herhangi bir ülke
için görevlendirilmiş eğitimli bir savaşçıyım. Çok güçlüyüm. 10dan fazla dövüş, 50 den fazla silah kullanma, hızlı olma yeteneğine sahibim.
Görevimse sizi öldürmek ne yapardınız böyle bir durumda? " biraz duraksadı ve cevabın gelip gelmeyeceğini kestirmeye çalışıyordu.
Ufuk gülümseyerek " Sen eğitimli savaşçıysan bizde ninjayız ne olmuş yani " diyerek espiri yapmıştı. Çünkü ne Halis nede Ufuk
olacakların farkında değillerdi, maksat zaman geçsin diye açılan bir muhabbet diye düşünmüşlerdi. Öyleydi zaten, ne bekliyordunuz ki
Mert ajan mı olacak yani? Mert sırıttı ve " Saat 04:50 güneş yakında doğar, evlere dağılabiliriz. " dedi.. Espiriler, muhabbetler
sürdükten sonra güneşin doğmasıyla, herkes evlere dağıldı.. Ufuk çok akıllı bir insandı, herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünür
kafasının içinde tartışırdı. Aklı gerçekten Mertin hayal diye anlattığı konuya takılmıştı, bir konudan farklı konuya çekerek sanki
bir mesaj vermek istemişti Mert. Ufuğun bu düşünceleri, arada kendine saçmalama Ufuk sadece sarhoştuk daha ne sürdürüyorsun desede
bi tarafı kuşkuluydu. Daha fazla üstelemeyerek o konuyu unuttu...
--------------------------------------------------------------------------------------
2.BÖLÜM
DÖNGÜ - Cumartesi sabahı. Saat: 09.30 / 02.01.2001
Pencere kenarından gözünü alan ışık, merti uyandırmıştı. Uyandığında direk eli sağ koluna gitti, yaptırdığı dövme iltap kapmış olmalıydıki
çok kaşınıyordu. Ayağa kalktı ve lavaboya doğru yürümeye başladı. Kolu çok kötü bir haldeydi, dövmenin desenleri tomurcuk tomurcuk
sivilceye benzer bir şekilde kabarmıştı. Mert nasıl olduğu hakkında fikri olmadığı şeyin ne olduğunu kestirmeye çalışıyordu..
Perşembe akşamı. Saat: 21.40 / 28.12.2000
Mert kolundaki izleri kapatmak amacıyla dövme yaptırmayı kafaya koymuştu, her ne kadar Mehmet'in ısrarla yaptırma demesine rağmen
bir farklılık olsun diye yaptırmayı düşünüyordu. Kararını iyi vermesi lazımdı aileden gelecek tepkileri kaldırabilecekmiydi düşünmesi lazımdı.
O an gelmişti Mert'in arkadaşı Yasinin aracılığıyla bir dövmeciye gelmişlerdi, etraf birazcık loştu apartmana girdiklerinde karşıdaki ilk daire
dövmeciye ait'ti. Kapıyı çaldılar ve 15 saniye ardından sonra kapı açıldı. Mert tanıyor olabilirmiyim diyerekten kirli sakallı adamın suratına
bakıyordu dikkatlice. Adam içeriye davet etti Merte bakarak " Nasıl bir dövme istiyorsun? Kataloğa bakabilirsin. " Mert kataloktan dövme
seçerken adamın sinsice bakışları, Mertin birşeyler döndüğü hissine kapılmasını sağladı. Mert alçak bir ses tonuyla " Fiyatlar ne kadar?
Yasin tanıdık var diyince burayı düşünmüştük umarım fiyat konusunda anlaşırız. " Adam " Fiyat konusunda anlaşacağımızdan şüpheniz olmasın.
Beğenebildiniz mi bitane model? " Mert izlediği bir dizideki işareti görünce çok dikkatini çekmiş ve onu yaptırmak istemişti. Sade bir görüntüye
sahip olmasına rağmen, Mert izlediği dizilerin hep gerçek olma hayallerini kurardı onun için pek sade değildi o model..
30 dakika sonra dövmenin yapımı bitmişti Mert adama sırıtarak " Elinize sağlık, tekrar görüşmek üzere. İyi günler " diyerek oradan ayrıldılar.
Mertin şüpheleri boşa çıkmıştı, çünkü hiç birşey olmadan oradan ayrılmışlardı.
Cumartesi sabahı. Saat: 11.18 02.01.2011
Okulda toplanan tayfada Atahan haricinde herkes tamamdı. Masaya oturdular ve muhabbet sürerken sessizlik çöktü.
Resul " Hadi sigaraya kim gidiyor? "
Halis " Mert, Ufuk gelin gidip gelelim hemen. "
Kalktılar okulun kapısından atlayıp, sigara çözmeye gidiyorlardı. Halis dünkü olayı hatırlayarak, " Mert kanka dün bir konu açmıştık ya,
daha fazla kişiyiz yine açalım o muhabbeti " Mert ne demek istediğini kestirmeye çalışırken, Ufuk şüpheli bir ifadeyle Mert'e bakıyordu
ilk cevabın ondan gelmesini bekliyordu. Mert halise sakin bir sesle " Ne oldu ki Halis dün ne konusu? Okadar çok şey konuştuk ki!
kafamız çok güzeldi anımsat belki hatırlarım." Mert aklından dün yaşananları hatırlamaya, ne olduğunu tahmin etmeye çalışıyordu.
Ufuk olaya girerek " Mert kanka hayal kuralım onu sürdürelim demiştik, devamını getirmemiştik ya o konudan bahsediyor ya Halis. "
Mert şaşkın bir ifadeyle, " Kanka gerçekten biz çok içmişiz, hiç birşey hatırlamıyorum ya şaka mı bu? " Halis nasıl hatırlamadığına
anlam getiremiyordu, fakat içinden bir anda geldi ve " Tamam kanka boşverelim o zaman, olabilir çok içmiştik. " diyerek konuyu kapattı.
Fakat Ufuğun şüpheleride bu olay yüzünden daha fazla artmaya başlamıştı. Sigarayı alıp okula geçtiler, yine tatlı muhabbetler eşliğinde
içiyorlardı. Mert'in kolu sürekli kaşınıyordu ama olayı arkadaşlarına çaktırmaması lazımdı, aksi halde tepki gelecekti ki Mehmet ve ufuk
dövme yaptırmaması konusunda onu uyarmışlardı. Aralarında belki bir kırgınlık olabilir diye, Mert dayanıp koluna elini atmadı lakin gittikçe
kötüleşiyordu. Su içme bahanesiyle arka tarafa doğru yürürken kolunu açtı, berbat bir manzarayla karşı karşıya kalmıştı..
Kolundaki sivilceye benzeyen şeyler patlamış, kolu kıpkırmızı olmuştu. Dikkatlice bakınca yaptırdığı dövmenin 2 cm altında bir
damga olduğunu gördü, bunu dövmecinin yaptığını hatırlamıyordu sanki durduk yere orada çıkmış gibiydi sanki.. Şok oldu, neler oluyordu?
Anlam veremiyordu olanlara, damgaya benzeyen bir simge durduk yere kolundaydı,böyle birşey mümkün olamazdı bunun anlamı neydi?
Mert kafayı sıyırmak üzereydi, acaba çizdide ben mi görmedim mi diye düşünüp duruyordu çünkü durduk yere orda çıkması imkansızdı.
Kolunu arkadaşlarından kısa süre saklamak zorundaydı, şu kızarıklar geçene kadar en azından. Ortama geri döndü herşey normalmiş gibi
devam etti. " Mehmet seninle okul işimiz vardı ne yapıyoruz yarın onu? " Mehmet biraz düşündükten sonra " Uygunum kanka gidebiliriz,
ama artık unut şu kızı. Sana zarardan başka birşey getirmedi hala peşinde koşuyorsun.. " Mert gülerekten " Bilmiyormusun zaten
2 yıldır koşuyorum, ayaklarımda derman kalmadı kanka " dedi ve sigarasından bir duman daha aldı. Bir an boşluğa dalıp hayallere gitti,
belki yarın gidecekti sevdiği kız(Melisa) onu iyi şekilde karşılıyacaktı, ve tüm sorunları çözülecekti. Mertin tek istediği sımsıkı sarılmaktı
uzun süredir ayrı olduğu melisa'ya.. Herşeyin başlangıcı oydu zaten, Mertin kendine verdiği zararlardan, edindiği kötü alışkanlıklardan
herşeyden o sorumluydu. Lakin Mertin umrunda bile değildi bu tek istediği tekrardan eskisi gibi olabilmekti..
Akşam çökmüştü, artık eve gitmeliydi Mert. Tüm arkadaşlarına selam verdikten sonra Mehmete " Yarın sabah 10'da görüşürüz kanka,
seni evden alacam. " diyerek ayrıldı eve doğru yürümeye başladı. Bugünkü dövme olayı, yine kafasını karıştırıyordu açtı birdaha baktı emin
olmak için o damga hala orda duruyordu. Evin önüne geldiğinde kolunu aşşağıya indirerek, içeriye girdi kapıyı çaldı. Kapıyı açan annesiydi
hemen atılgan bir şekilde " Çok yoruldum anne, ne yemek var? " Annesi Mertin koluna bakarak " Ne oldu koluna, kaşıyıp duruyorsun? "
Mert afalladı " Hiç.. Hiç birşey yok anne biraz kaşınıyor sadece. " Annesi şüphelenmeyerek mutfağa geçti yemeği hazırlamaya başladı..
Mert herzamaki gibi yemeğini yedikten sonra nescafesini yaptı, sigarasını yaktı ve yazmaya başladı.. Bu sefer çok farklıydı, çok farklı
yazıyordu. İlk defa melisayı değilde sorunlarını yazıyordu kolundaki damganın ne olduğunu, hayatının neden bukadar boktan olduğunu
anlatıyordu. Geç saatlere kadar yazdıktan sonra uyumaya karar verdi son defa koluna baktı ve gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı..
Düşüncelerine engel olamıyordu, umarım kötü birşey çıkmaz diye dua ederken. Kötü birşey olursa nasıl sonuçlanacağını, neler yaşayacağını
kestirmeye çalışıyordu. Çünkü çok farklı birşeydi bu, bir insanın kolunda durduk yere damga çıkması gerçekten farklıydı onun için.
Çok fazla bilim kurgu, fantastik dizi izlemesine rağmen böyle birşeye inanmayı beklemiyordu zaten.. Sadece yarın bir doktora gitmesi
gerekiyordu... Yarın olsun artık diyerekten düşünmeyi kesti ve kendisini uykuya bıraktı...
--------------------------------------------------------------------------------------
KARMAŞA - Pazar sabahı. Saat: 10:00 / 03.01.2011
Alarmın sesiyle gözünü açtığı anda eli bilgisayarına gitmişti, Mert'in Mehmetle buluşması gerekiyordu bugün.Peki doktor ne olacaktı?
Kolu gittikce daha kötü hale geliyordu. Üstündeki uzun sweet'in kolunu sıyırdı ve dövmeye baktı. Kabarıklar geçmiş damga kaybolmuştu
şaşkınlıktan neye uğradığını şaşırdı daha dün ordaydı? uyumadan önce kolunda bir damga vardı. Kocaman sivilceler nasıl birden bire yok
olabilirdi? Kullandığı maddelerden kaynaklanıyor olamazdı, uzun süredir aralıksız içiyordu halüsinasyonda bile böyle birşey başına gelmemişti.
Lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı, bilgisayarının başına geçip sosyal paylaşım sitesinden arkadaşının uygun olup olmadığına baktı, açıktı.
Geliyorum hazırlan mesajından sonra üstünü değiştirip evden ayrıldı. Artık bu konuyu arkadaşlarına açması gerekiyordu, aksi halde kafayı
sıyıracaktı. Stres üzerinden hiç eksilmiyordu, 1 saat sonra eski sevgilisi Melisa ile buluşacaktı ne konuşacaktı bu kadar olayın üstüne
gitmesi doğru olacakmıydı hiç bir fikri yoktu. Sigarasını yaktı yürümeye devam etti, dövme konusunu konuştuktan sonra
gideceklerdi şimdi tek yapması gereken daha fazla kafasına dert etmeyip Mehmetle buluşmaktı..
Gün:Pazar - Sabah Saat: 11:45 / 03.01.2011 Adana Şakirpaşa Havalimanı
Los angelas'tan İstanbul Sabiha Gökçen havalima'nında iniş yapan Peter Hume, Adana Şakirpaşa havalimanına biletini almıştı.
Peter Hume'un biyografisini özet geçmek gerekirse; Amerikanın Los Angelas şehrinde çok büyük şebekeli bir çete lideriydi.
Adanaya gelmesinin sebebi ise KKTC'nin bilimsel araştırmalarının yapıldığı tesisin Adanaya taşınması ardından, KKTC yerine
Adanaya gelme mecburiyetinde kaldı, iş çok önemliydi Peter'a çalışan bilim adamlarının yeni bir deney üzerinde çalışmasını gözlemleyecekti.
Gün:Pazar - Saat: 12:10 / 03.01.2011
Mert Mehmet gilin evinde, 2 saat kadar oyalandıktan sonra ayakkabılarını giyip dışarıya çıktılar. Mert hala dövme olayını anlatmamıştı
çekiniyordu anlatmakta. Arkadaşlarının ona deli gözüyle bakmayacaklarını biliyordu fakat, nasıl bir tepkiyle karşılaşacağından emin değildi.
Hatta canı o kadar sıkkındıki, uzun süredir görmek istediği Melisanın yanına bile gidesi yoktu. Mehmet " Kanka ne yapıyoruz? Gidelimmi
Melisanın okuluna yoksa ufuk gili alıp baraja mı geçelim? Mert biraz düşündükten sonra "Boşverelim bugün erteleyelim okul işini, daha
sonrada görebilirim Melisayı. Canım sıkkın bu aralar hiç havamda değilim kanka, hadi kalk gidelim tayfayı alalım barajda güzel bir gün geçirelim.
Mehmet başını sallayarak onay verdi, tayfayı toplayıp gerekli herşeyi hallettikten sonra, güzel bir gün geçirmek için baraja doğru yola çıktılar.
Gün:Pazar - Saat: 13:10 / 03.01.2011
Peter kapının hemen yanında duran adamına Adananın turistik, manzarası hoş olan yerleri tespit etmesini öğleden sonra gezintiye çıkacaklarını
söyledi. Peter'in sağ kolu olan Thomas omuzlarını silkti " Daha yeni geldiniz efendim, dinlenmek istemezmisiz? " diye sorduğunda; Peter sert
bir tavırla " Ben buraya oturmak için gelmedim Tom! " Thomas " Peki efendim, bir isteğiniz var mı? gidip bir labaratuarı kontrol edeyim."
Peter Tom'un gözlerine baktı " Tamam çıkabilirsin Tom güvenlik önlemlerini iyi alın, herhangi bir sorun istemiyorum. " Thomas kafa salladı ve
odadan ayrıldı. Peter laptop'undan Adananın turistik yerlerine bakarken, gözüne 2-3 tane manzara açısından zengin bölge kestirdi akşam üstü
turistik yerlerden sonra orayada gidecekti. Sekreterini aradı soğuk bir viski istedi, düşünmeye başladı eğer bu üstünde çalıştığı proje sorunsuz
bir şekilde tamamlanırsa düşünemeyeceği kadar güçlü olacaktı. Viskisinden ufak yudumlar alırken, hesaplamalar yapıyordu düşmanlarını anımsıyor
kesinlikle arkasından 2-3 tane karşı taraftan ajan gönderildiğininde farkındaydı. Kendisini iyi kollaması aksi halde yabancı bir ülkede öldürülebilirdi.
Gün:Pazar - Saat 14:00 / 03.01.2011
Baraja ulaşmışlardı.. Herşey tamamdı.. Şimdi eğlence, dertleşme, muhabbet vaktiydi. Ufuk herzamanki gibi taklitleri olsun, anlattığı hikayeler
olsun ortamın neşesini yerine getiriyordu. Lakin Halis olaylardan uzaktı, Ufuk ne oldu diye sorduğunda " Gelsene kanka bir dakika, birşey
konuşmam lazım seninle. " Ufuk ortama dönüp: " bekleyin geliyoruz gençler, sigaraya ben gelmeden vurmayın yoksa barajın kapaklarında
bulursunuz kendinizi " Mehmet hadi ordan falan dedikten sonra Halis Ufuğa anlatmaya başlamıştı. " Kanka 3 gündür ters giden birşeyler var,
Mert hakkında konuşacam. Yılbaşından önce hiç birşey yoktu onda, sanki yıl başında birşey oldu da değişti. Çok sessiz ortamda, hiç konuşmuyor
sürekli bir yerlere dalıp gidiyor yarım saat sesleniyorum duymuyor. Çekelim yanımza konuşalımmı ne dersin? " Ufuğunda aynı fikirde olması,
hemen cevap vermesine neden oldu " Aynen Halis 2-3 gündür benimde dikkatimi çeken birşey bu, bizim bildiğimiz Mert sürekli gülen, suratını
asmayan, espiri yapan birisi. Melisayla ilgili bir durum diyecem kesinlikle değil, bunun bizden sakladığı birşey var. " Halis kafa salladı " Evet,
çağırayımmı Merti konuşalımmı? " Ufuk karşı tarafa bakıp düşünürken Halis " Mertttt!! Heyy Mert! " Mehmet: " Ne oldu Halis!? " diye bağırdı
Halis yüksek sesle" Merte seslensene gelsin acil! " Mert ayağa kalktı oraya doğru yürürken, aklına mutlaka anladılar birşeyler döndüğünü
anlatmalıyım aksi halde arkadaşlarımı kaybedebilirim diyerekten sayıklaya sayıklaya gidiyordu.. Yanlarına geldiğinde " Ne oldu Halis? "
Ufuk mevzuyu değiştirmek istediğini Halise belirterek " Halisin kuş ötmüyormuş ondan çağırdı seni kanka " diyerekten bir espiri yaptı.
Mert durumu anlamıştı bile fakat, söylemek istemediği için oda espiri yapmak zorundaydı " Kuş ötmüyorsa suyun kaldırma kuvvetinden
faydalansın o zaman kanka " dedi ve 1-2 konuşmanın ardından geri ortama döndüler. Herşey yolundaymış gibi devam etti, sigaralar
döndü muhabbetler kaldığı yerden devam etti.. Mertin aklından kötü şeyler geçiyordu, birisi onu öldürecekmiydi? o damganın anlamı neydi?
başına kötü birşey geleceğinden emindi fakat bu ne zaman gelecekti? Herşey üstüne geliyordu artık...........
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.