Notes

Liseli Gençlik Hareketi, Ne Yapmalı ? / Değerlendirme<br>
<br>
Liseli gençlik hareketinin durumunu değerlendirirken harketin geçmişte ve şimdi hangi koşullarda, nasıl ilerlediğini, hareketin duraklama dönemlerini, eylem biçimlerini, politik duruşlarına bakacağız. Hareketi değerlendirirken, okuyucu, hareketin belirli süreçlerdeki eksikliklerini ve yanlışlarını bir &quot;hakaret veya aşşalayıcı - küçümseyeci bir tavır&quot; olarak değil, &quot;hareketin eksikliklerini nasıl düzelteceğini ve sonraki süreçlerde geçmişteki eksiklikleri yapmadan veya geçmişte pratiğe dökemediğimizi nasıl gerçekleştirebileceğimizi, nasıl bir hat çizmemiz gereğiyle&quot; okumamız ve pratiğe dökmemiz lazım.<br>
<br>
●Baskı<br>
<br>
Liseli gençlik, günümüzde bir çok baskıya maruz kalmaktadır. Devlet liselerde fiziksel, psikolojik, maddi, manevi her türlü sindirme politikalarını kullanarak öğrencilerin üzerinde bir baskı imparatorluğu kurmaya çalışmaktadır. Öğrenciler okullarda, neredeyse hiç düşünüp konuşamaz, sorgulayamaz hale gelmiş durumdadır. Bunun sebebi öğrencilerin okullardan gerçekten memnun kalması ve yaşamanı sürdürmesi, asimile olmasımı, yoksa öğrencilerin, devletin baskılarına korkarak boyun eğmesimi, yoksa liseli gençlik örgütlerinin, liselerde örgütlenme çalışmasının yetersiz/eksik yapmasımı ? Biz cevabını verelim. Hepsi ! ; Devlet öğrencileri asimile etmeye çalışmaktadır. Bunu da yaptıkları kirli işleri örtbas etmek, aklamak, normalleştirip<br>
&nbsp;resmileştirmek için kirli işlerini, kandırıldıkları tarihleri müfredata yerleştirip, öğrencilere kahramanlık hikayesi olarak şaşâlı bir şekilde anlatarak yapmaktadır. Öğrenciler devletin kirli işlerini, bardağın &quot;devlete göre&quot; dolu tarafından bakmaktadır. Öğrenciler, anlattıklarını yararlı bilgiler olarak görüp hafızalarına işleyip, tabiri caizse beyinlerini yıkamaktadır. Öğrencilerde doğal olarak okullardan memnun kalmaktadır. Devlet, okullarda öğrencilerin ailelerini arayarak, disiplin ile, not ile, dayak ile tehdit etmektedir. Sadece tehdit olarak kalmayıp bunları uygulamaktadır. İdare, öğrencilere gözdağı vermek için, sisteme boyun eğmeyen bir kişinin eğitim hayatına son verip, &quot; görün bunu ibret alın&quot; diyebiliyor. İdare öğretmenlere:&nbsp; &quot;bize itaat etmeyene kaba kuvvet uygulayın&quot; diyebiliyor. Veya ailelerimiz, idare&nbsp; hatta polis tarafından aranıp ailelerimize &quot;çocuğunuz çok konuşursa kendine yeni okul seçsin&quot; diyebiliyorlar. Liselerde öğrenciler ise &quot;benim başım ağrımasın, bana bir şey olmasın da kime olursa olsun&quot; kısacası bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla ilerliyor ve bu çürümüş sisteme boyun eğiyor. Liseli gençlik örgütleri okullarda genellikle, hareket için gerekli olanı değil, ün salmak için çalışmalar yapmaktadır. Liseli gençlik örgütleri liselerde okulun analizini yapmadan, koşulları değerlendirmeden örgütlenmeye çalışmakta, örgütlemek istediği hedefi bir kenera bırakalım, kendi lisesindeki faaliyeti bırakmak zorunda kalmaktadır. Öğrenci hareketinde bir sıçrama noktasında, liseli gençlik örgütleri öncü olup, insiyatif hakkını kullanması gerekirken bir kaçı bu bilince sahip değil çoğu ise hareketten uzak kalmaktadır. Sadece hareketin içinde bir yer arayışı peşindedir. &quot;Ben bir yer tutayım hareketin içinde ilerlediği kadar ilerler bende giderim&quot; mantığındadır. Asıl hedefinin devrim olduğunu ve bunun ciddiliğinde adım atıp, örgütlenmesi gerektiğini unutmaktadır. Buna ilişkin, örgütlerin, okullardaki komitelerinde, ülkede gelişen ani bir olay dışında çalışma yapmaması, liseli gençlik hareketinin zayıflığını en çok etkileyen faktörlerden birisidir. <br>
<br>
● Eğitim - Teori<br>
<br>
Devrimci mücadelede pratik ne kadar önemliyse, teoriyi pratikle birleştirmekte bir o kadar önemlidir. Liseli gençlik hareketinin önemli sorunlarından birisi ise teorik birikimden dolayı karşı devrimci saldırılara cevapsız kalmasıdır. Sınıf bilincini kavrayamamış öğrenciler, özellikle meslek liselerindeki öğrenciler sosyalizm mücadelesinde bir adım geride kalmaktadır. Liseli gençlik örgütleri, liselerdeki öğrencilere yeteri kadar teorik bilgi verememekte bundan dolayı liseli gençlik hareketinde bir düşüş yaşanmakta <br>
<br>

, hatta örgütlü olan kişilerde bile bir sağ sapma, reformist tavır görülmektedir. Zaman zaman yılarca devrimci örgütlerde faaliyet yürütmüş kişiler bile sırf teorik bilgi yetersizliğinden, yanlış bilgilenirmeden dolayı örgütü bırakıp, karşı devrimci saflara geçmektedir. Liselilerde devrimciliği&nbsp; sadece iktidara bir muhalefet olarak gören örgütlü insanlar&nbsp; bulunmaktadır. Devrimci örgütler liselerde bireysel görüşmelerde pasif kalmakta, örgütlenme potansiyeli olan insanlar üzerinde yeteri kadar bir yoğunlaşma yapmamaktadır.<br>
<br>
● Popüler Kültür<br>
<br>
Liseli gençlik, günümüzde kendini popüler kültüre kaptırmış ve bu bağdan kopamamaktadır. Öğrenciler sosyal medyada vakit geçirmekten, artık birbirlerinin yüzüne bakmayı bile unutmaktadır. Sosyal medya da yapılan kara propagandalardan etkilenmekte, insanların duygularıyla oynayan paylaşımlara kendini teslim etmekte ve doğrudan bir sosyalist düşmanı olmaktadırlar. Sosyal medya da egemen kitle, hangi ana akım&apos;a göre hareket ediyorsa, liseli öğrencilerde ona göre hareket etmektedir. Ana akım, kitleyi sol&apos;a götürüyorsa öğrenciler solcu, sağ&apos;a götürüyorsa öğrenciler sağcı olmaktadır. Eğer doğru bir analiz yaparsak, çevremizdeki liselilerin sadece sosyal medyada bir olaya tepki göstermekten ileri gidemediğini görürüz. Liseli gençlik örgütleri yerinde sayan bu liselileri hayatın bir öznesi haline getirememekte bir adım ileri taşıyamamaktadır. Aynı şekilde sosyal medya&apos; da liseli devrimcilerde, devrimi sanki sanal alem üzerinden yapacakmış gibi hareket etmektedir. Sosyal medyada devlete karşı saf almış liselilere yoğunluk verilmemekte, böylece liseliler, ana akım doğrultusunda tekrardan karşı devrimci saflarda yer almaktadır. <br>
<br>
● Ne Yapmalı ? <br>
<br>


Berolt böylesi daha iyi toplumsal faaliyet