Notes

yol cehennemin dibine çıkıyor ama olsun manzarası hep deniz. öyle kenarından seyredince mutlu oluruz sanıyorsun. e sen böyle mutlu mutlu yandın kül oldun salak. çünkü burası onun kötülüğüne alkış tutan dünyaymış hadi biraz daha hadi daha kötüye en kötü en dip en ağzı taş kapalı derin kuyuya. ama adını anmadan, yüzüne bakmadan, hatırlamadan, düşünmeye başlamadan kırılacak kemik kaldı mı diye kontrol etmeyi öğrenmişsin. vazgeçmeyi değil bir adım geriden bakmayı. unutmayı değil hatırlamamaya çalışmayı. mesela ellerini mesela dudağındaki beni. burnundaki yaramaz çocuk çillerini. bir gece bir toz bulutunun içinden geçtiğini ama hiç kirlenmeden öyle tertemiz çıktığını. mümkün müymüş aslı. değil. değil. değil.
pinokyo, salep içtiğin yeri kapatmışlar. yıkmışlar örtmüşler olay yeri girilmez. yemin ederim gerçek. karşısında ağlayamadım. gözlerimi bile yerinde bulamıyorum bu kadar ağrıyla bu kocaman kış benim omzumda nasıl geçecek.
lütfen bana yaşadığımı kanıtla. seni çok özlüyorum ve çok ve çok ve çok sonsuz.*

gittikçe çirkinleşen ve koyulaşan bir şeyden uzak durmayı başardığın için dünyanın tüm kaktüsleri sana kendilerini dikensiz sevdireceklermiş. sen buna. ve hayatın dikeni olmadan da yaşanacağına. inandın. artık kanatların çıkarılıp takılabilen sahte kanatlar değil. oradan atladın. ama bu kötü değil. cesaretinin çiçekli bir tacı varmış. seni hiç acıtmayan, sivri bir akılla aptallığını alkışladın. dünyanın en küçük, taktiksiz aptalı, sen artık kocaman ve yıkılmazsın. tamamlandın.

bir gün canını, savaşlarından aldığın yaralar çok yakarsa. delinirse kalbinde şişirdiğin o kırmızı balon. küçük saat kuşlarından yeni sesler yapamazsan kendine. artık kandıramazsan. bileğini saçınla beraber. hayır. hayır. bileğini tüm uzun cümlelerinle beraber* kesmek istersen. uzattığın yolda çiçekleri ezilmiş görürsen. ve hüzünlerin doğum lekesi gibi durursa yanağının kenarında. kendine yeni bir yer olamazsan artık. durmadan kaybolursan. unutursan dönüş yolunu. benim sana halâ* ve benim sana çok*
değişmeyen birkaç perdeyle kapadığımı aramızı. hiç açmadığımı. ve bu yüzden satın alamadığın bir evin olduğunu hatırla. kapıdan girince blues çalan o paspasın dibindesin* bu, yolunu hiç bilmediğin o eve ilk gelişin. bütün alkışlar sana.

büyüdükçe kendine kıvrılan bir kız oluyorsun. bilirsin, hayat hiç düz yollarda manzalar sunmuyor. yine de kıvrılmayı biliyorsun. çiçek gibi* açacak gibi* ve kapanacak gibi de. başın bin türlü belaya girsin, küçüğüm, göz bebeğimde kalmayı başar. yaralan. hiç yaralanmayacak gibi bir masal yok ki. seni kandıramam. yaralan. saralım. deniz olalım. balık olalım. bak ne güzel diyelim küçük olmak. zıttım, ince kalplim, ruhuna yeni çiçekler diliyorum. incin, bileklerin ağrısın. sen nasılsa yeniden* açmayı başarırsın.

üzerime koyduğun saksının çiçekleri için* tüm kadehler artık sana. kazandın. sihrimin en koyusundan zihnimin kör noktasına dönen kalbin için* tüm çiçekler sana. umduğum dağların biricik tavşanı, bak bu kuş uçamıyor artık. iyi yaptın. kıyılmazlığının boynu kırılabilir. öpmeyeceğim nasıl olsa. düğümüm, son savaşım, gözümdeki kaba kalabalığı yıkık bir yere nasıl da döndürdün ama. bunun için de* şehrimde hiç çiçek kalmadı ama varlığın için. ya ölseydin. değil mi. ölmedin. bunun için. on yedi kez söylediklerini on dokuzda yaptın. bak, ben bunu bile saydım. omzunda duran her bir yaranın bir kalbe değiyor oluşuna bile. kızmıyorum. yok. kızmıyorum. bile bile yaptım. ama öldür. geçmiyor. ama. öldür. ama öldür. ama. öldür.

büyüdükçe kendine kıvrılan bir kız oluyorsun. bilirsin, hayat hiç düz yollarda manzalar sunmuyor. yine de kıvrılmayı biliyorsun. çiçek gibi* açacak gibi* ve kapanacak gibi de. başın bin türlü belaya girsin, küçüğüm, göz bebeğimde kalmayı başar. yaralan. hiç yaralanmayacak gibi bir masal yok ki. seni kandıramam. yaralan. saralım. deniz olalım. balık olalım. bak ne güzel diyelim küçük olmak. zıttım, ince kalplim, ruhuna yeni çiçekler diliyorum. incin, bileklerin ağrısın. sen nasılsa yeniden* açmayı başarırsın.

istediğim zaman korkunç şekilde kırıcı biri olabiliyorum. bu güçlü bir silah ve ben hep yanlış insana doğrultuyorum