Notes

Sevdiğim;
Birlikte olduğumuz süreçte bu 3. doğum günün. Bu arada birlikteliğimizin 1008. günü, 2 yıl 9 ay 3 gün olmuş. 3 yılımızı da dolduracağımız günler gelecek, 30 yılımızı da göreceğimiz günler gelecek. Hani benim sevdiğim diyordu; Ben gelecek göremiyorum, diye. Bir kez daha haksız çıktığını, sevgimize sığınarak gönül rahatlığıyla dile getirebilirim ki; İleride bunu çok dile getirip, gururla hevesle yüzüne vuracağımı söylemiştim.
Ben seni özledim;
Tahmin edersin, seni asla bu özel gününde ağlatmak istemem. Dur ya! Gerçi, ben ne zaman, senin göz yaşını izlemek isterdim biliyor musun? En mutlu anında, mesela; Hamilesin, ilk çocuğumuzu kucağımıza aldığımız andaki göz yaşlarını izlemek isterdim. Evlenirken EVET! diye bağırışının altında yatan, göz yaşlarını izlemek isterdim. Hayat be hatun, neler gösterdi bize. Çok kızdık, çok sinirlendik, çok sevdik. Bana sevmeyi, sevilmeyi hissettirdin, hala diyorum çok sinirlenip ağzına tüküreceğim insan ile, aynı süreçte çok sevip kıyamamak ne demek öğrendik. İlkbahardan beri görüşmüyoruz, bak 19 gün sonra 23 Eylül'de Sonbahar başlayacak ve biz Sonbaharın başlangıcında görüşmeye başlayacağız. Biliyor musun, bu sefer otobüsten inince sana çok daha fazla, çok daha sıkı sarılacağım. Ben seni sevdim, güzelim. 22 yaşımda bir ben, ilk sevdam, tek ömrüm bir sen. Olmaz demişlerdir, Hakan yakışmaz demişlerdir. Ne bileyim, maddi durumu daha iyi birini bul manyak mısın? Demişlerdir. Çankırı'dan bulup ne yapacaksın? Kafayı mı yedin? Demişlerdir. Derler, hatun derler! Herkes şu hayatta her şeyi çok bildiğini iddia eder, sorsak kim ne biliyor? O bile karışık. Ama ben eminim, neyi bildiğimden nasıl öğrendiğimden eminim. Ben seni iyi biliyorum, bu saf aşık güveni değil. Bu yaşanmışlıklarımızın eseri, temelimiz.

Ah be hatun, ben bir damla göz yaşında boğulsaydım keşke!
Bir Nazım Hikmet şiirinde seni aramak yerine, o mısraları beraber okusaydık keşke!
Özlemenin ne denli zor, ne denli acı olduğunu öğretmek yerine, hiç öğrenmeseydik keşke!

Biliyorum, çok kızdın bana. Ulan hayvan, niye daha önce ihtiyacım varken senden beklerken, kaç aydır böyle sevdiğini niye dile getirmedin diyorsun şuan belki. Her şeyin bir zamanı var; Bilmiyorum, belki de ilişkimizin mottosu oldu bu söz. Bak, aramızda kilometrelerce uzaklık var fakat gönüllerimiz sevdamız sinirimiz aşkımız bir. Önemli olan neydi? Bir olmak! İki insan olarak bir olmayı biz, çok güzel başardık. Bu hayatta göğsümüz kabara kabara, başardım diyebeceliğimiz bir BİZ varız. Bu satırları okurken, göz yaşların yanaklarından süzülmesin. Kıyamam, dayanamam lan ben. Bu kadar sert görüntümün altında, sana aşık bir adam var. Bu adam çok kaprisini de çekse, çokta özlese aşık. Bizim en lanet huyumuz ne biliyor musun? Koskoca 3 yılını dolduracak ilişkimizde dahi, mantık ile hareket etmek. Geçmişte ne denli mantıkla düşünüp, piyonlarımızı oynadık ise geleceğe de aynı mantık çerçevesinde bakıyoruz. Belki de mükemmelliyetçiliğimiz burada başlıyor. Ulan memnunum ben, anlayışlı hallerimizden. Biraz gıcık, biraz bilmiş tavırlarımız, baksana yine benzedik birbirimize.