Notes

Şimdi de sarin gazını AK Parti'ye maleden generale sarıldılar
Yalanlarıyla havuz medyasının amiral gemisi haline gelen Sabah gazetesi, bu kez de Suriye'deki sarin gazı saldırısının arkasında AK Parti'nin olduğunu iddia eden emekli Tuğamiral Türker Ertürk'ün yalanlarına sarıldı. Gazete, tutarsız ifadeleriyle dikkat çeken Ertürk'ün, harp okulu öğrencilerine cemaatin kumpas kurduğu iftirasını manşetine taşıdı.
http://www.zaman.com.tr/medya_simdi-de-sarin-gazini-ak-partiye-maleden-generale-sarildilar_2212555.html

Bülent Arınç’tan Akşam Gazetesi’ne tepki;
Namuslu insan belge gösterir
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, dünkü Akşam Gazetesi’nin manşetine sert tepki gösterdi. İddiayı ‘çok çirkin ve tehlikeli’ diye niteleyen Arınç, “Bu iddiaları ortaya atanlar, binlerce Emniyet mensubunu töhmet altında bırakmak istiyorlarsa namuslu insanların yapacağı bir şey var; ‘İşte bunu şunlar yapacaktır’ diye göstersin veya bu konuda bir duyumu varsa ortaya koyabilsin ki, biz onun gereğini süratle yerine getirelim.” diye seslendi. Bülent Arınç, bir başka soru üzerine, Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşegül Jale Saraç’a sahip çıktı.
http://www.zaman.com.tr/gundem_namuslu-insan-belge-gosterir_2212540.html

Turgut Özal Üniversitesi arazisi itfaiye hizmet alanına çevrildi
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, 13 Temmuz 2012’de emsal değeri 3’e yükseltilerek Turgut Özal Üniversitesi’ne tahsis edilen arsada imar değişlikliğine gitti, eski plana dönerek araziyi itfaiye hizmet alanına çevirdi. Üniversitenin mülkiyetinde bulunan alan, örneğine az rastlanır bir uygulamayla yalnızca ‘itfaiye alanı’ kullanımı için sınırlandırılmış oldu. Bu durumda üniversite, tapulu arsasına hiçbir şey yapamayacak. Üniversitenin arsaya bina inşa etme iznini ortadan kaldıran bu kararın, kamulaştırmanın da önünü açtığı belirtiliyor.
http://www.zaman.com.tr/gundem_turgut-ozal-universitesi-arazisi-itfaiye-hizmet-alanina-cevrildi_2212510.html

Yaşıyor' diyen emniyetçi yargılanacak
Yazıcıoğlu soruşturmasında ilk dava açıldı
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği şüpheli helikopter kazasıyla ilgili ilk dava Kahramanmaraş’ta açıldı. ÖYM’lerin kapatılmasının ardından dosyayı devralan yeni savcı Habib Korkmaz, Yazıcıoğlu’nun yaşadığına dair bilgi notu hazırlayan istihbaratçı polis şefi Dursun Özmen hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ suçlamasıyla iddianame hazırladı. Söz konusu notu dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici kamuoyuna açıklamıştı.
http://www.zaman.com.tr/politika_yazicioglu-sorusturmasinda-ilk-dava-acildi_2212533.html


Başbakan Erdoğan: Ergenekon'la biz mücadele ettik
AK Parti Grup Toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili "Taksim'den ümidinizi kesin" dedi. Eroğan, "Ergenekon’la mücadele ederken, CHP ve yandaşları Ergenekon’un avukatlığını yapıyorlardı" diye konuştu.
http://gundem.bugun.com.tr/basbakandan-flas-aciklama-haberi/1072649

YAZARLAR
Ahmet Hakan
Yüksek Seçim Kurulu verilerine göre yurtdışında yaklaşık 2.6 milyon seçmen bulunuyormuş.
- Bu oran seçmenin yüzde 5’ine tekabül ediyormuş.
- Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklikle bu seçmenler, artık gümrük kapılarında değil yaşadıkları ülkelerde oy kullanabileceklermiş.
- Başbakan Erdoğan, işte bu yüzde 5’lik seçmen kitlesine ulaşmak için mayıs ayında çok sayıda Avrupa ülkesinde miting yapacakmış.
Birinci soru şu:
CHP ve MHP’nin bu konuda bir planı var mı acaba?
İkinci soru şu:
AK Parti hep kazanmasın da ne yapsın?
*****
AKŞAM gazetesi manşetten “sallama” bir haber yapmış.Haberde deniliyor ki:
- Paralel polisler var.
- Bu polisler karar aldılar.
- 1 Mayıs’ta Taksim’de göstericilere gaz sıkmayacak, tazyikli suya abanmayacak, cop vurmayacaklar. Kimdir bu paralel polisler? Belli değil.
Nerede alınmış bu karar? Belli değil.
Nasıl alınmış bu karar? Belli değil?
Ne zaman alınmış bu karar? Belli değil? Ama belli olan bir şey var:
Gazete bu haberi yaparak polise şunu söylüyor:
“Ey polis... 1 Mayıs’ta bas gazı, copla herkesi, sık tazyikli suları, vur, yaşatma, kır, yık ortalığı... Yoksa sana paralelci deriz.” “Yuh artık” diyoruz, başka da bir şey demiyoruz.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/26269314.asp

Cüneyt Özdemir
Erdoğan ‘köşk’e çıkıp halihazırdaki anayasal yetkilerle cumhurbaşkanlığı koltuğundan Türkiye’yi yönetemeyeceğini biliyor. Asıl belirleyici olan genel seçimlerde Ak Parti’nin alacağı oy oranı ve anayasa değişikliği olacaktır. Peki Erdoğan büyük bir oy oranı alıp ‘köşk’e çıktı, Ak Parti Erdoğan’sız bir genel seçime girdi ve iktidar oldu ama anayasa değişikliği için yeterli oyu çıkaramazsa ne olur? Bu durumda kısa vadede kazanan Ak Parti gibi gözükse de uzun dönemde kaybeden Erdoğan olur. Şimdi söyleyeceklerim bazılarını rahatsız edecektir ancak Erdoğan ‘köşk’e aday olarak, yıllardır Erdoğan’a karşı siyaset üretemeyen muhalefet partilerine altın bir fırsat sunacaktır. Anayasal değişiklik olmadan Erdoğan’ın ‘köşk’te kalması uzun dönemde aktif siyasetten tatlı tatlı tasfiyesidir. Bakınız Turgut Özal!

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/cuneyt_ozdemir/erdoganin_cumhurbaskanligi_ak_partiyi_bitirir-1187922

Ertuğrul Özkök
Güçlü iki adam, aşırı güçlü tek adamdan iyidir.
Ama en iyisi gücü, kanunlar ve anayasa tarafından belirlenmiş, demokrasinin başka güçleri tarafından dengelenmiş iki daha az güçlü adam...
Hepimizin menfaatinedir.
Gözü güçten kararmış siyasetçiyi de ileride kurtaracak olan tek ihtimal budur...
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/26269487.asp

Nazlı Ilıcak
Star Gazetesi'nde bir tekzip gördüm. Konuyu baştan beri izliyorum. Star, "MHP'ye yönelik şantaj operasyonu paralel örgütten" diye manşet atmıştı. Kaseti çıkan MHP'li İhsan Barutçu'nun, paralel savcı Ekrem Beyaztaş tarafından yasa dışı dinlendiğini ve özel hayatının medyaya servis edildiğini, böylece siyasetin şekillendirilmek istendiğini ileri sürmüştü. 2 aylık bir çabadan sonra Beyaztaş, tekzibini Star'da yayınlatmayı başarmış. Diyor ki: "17 yıllık meslek hayatımda, evrensel hukuk ilkeleri, anayasa ve yasalar çerçevesinde görevimi yerine getirdim. Bunun dışında hiçbir örgüt ya da hukuk dışı kişi ve kuruluşlarla irtibatım olmadı. İhsan Barutçu hakkında bugüne kadar herhangi bir iletişim tespiti-dinleme kararı vermediğim ve mahkemeden talep etmediğim gibi kendilerine yönelik başkaca adli bir işlem de yapmadım." Türkiye, böyle bir karalama dönemini hiç yaşamadı. "Çamur at izi kalsın" anlayışı hâkim. 17 ve 25 Aralık operasyonlarının üzerinden 4 ay geçti. Paralel örgüte ait iftira haricinde somut bir delil gördünüz mü? Ama yolsuzluklarla ilgili çok ciddi iddialar var. "Cambaza bak" diyerek bunları tartışmamızın önüne geçiliyor.
http://www.bugun.com.tr/dar-bolge-ve-daraltilmis-bolge-yazisi-1072206
Melih Aşık
Sabah ve atv gibi medya organlarını yöneten Turkuvaz Medya geçenlerde bir açıklama yaptı...
Bir gazeteye gönderilen açıklamada “Turkuvaz Medya Grubu’nun ortaklık yapısının değişmediği” bildirildi...
Yani grup yine Çalık Holding’e bağlı...
Peki geçen
yaz ünlü müteahhitlerden toplanan ve bir havuzda biriktirilen yaklaşık 630
milyon lira ne oldu?
Paralar müteahhitlere iade mi edildi?
Hiç böyle bir açıklama duymadık...
O zaman paraların hâlâ havuzda duruyor olması gerekir.
Peki havuzun başında kim duruyor?
Merak bu ya...
http://www.milliyet.com.tr/devlet-i-turkiye-/gundem/ydetay/1870660/default.htm

Mümtazer türköne
Toplum istikrarsızlık ve kaostan korkuyor. Her an tepetaklak olmaya mütemayil ekonomik göstergeleri takip ederek, toplumun siyasî tercihlerindeki zarurî sağduyuyu kavramak mümkün. Gerçekten Allah korusun; şayet 1 Mayıs’ta Taksim’e toplumu tedirgin edecek ölçüde şiddet bulutları çökerse ve oradaki şiddete tepkiler ülke sathında artarak devam ederse bu işten kimin kazançlı çıkacağı hesabını herkesin dikkatle yapması lazım. Bir tarafta ülkeyi istikrar içinde tutmaya çalışan ve bu uğurda Taksim’i sokak göstericilerine teslim etmeyen otoriter bir Başbakan’ı alkışlayacak olanlar; öbür tarafta ise dökülen kanın peşine düşenler. Hükümet, toplumsal tepkilerle ne ölçüde baş edebilir? Üstelik 1 Mayıs’ın geleneksel sosyolojisi Gezi’den çok farklı. Herkese itidal lâzım. Kimse oyuna gelmemeli. Hesap bozmak yolu hesapları bilmekte mümkün. Sahi Kadıköy bu sene 1 Mayıs’a neden kapalı?
http://www.zaman.com.tr/mumtazer-turkone/1-mayista-taksimden-kac-oy-cikar_2212455.html

Gültekin Avcı
Yeni MİT Kanunu'nun servise dolaylı olarak operasyon, adli makamların bilgisi olmadan gözaltına alma, sorgulama ve kaçırıp alıkoyma gibi yetkileri verdiğini görüyoruz.
Oysa bu yetkiler, kanuna ve Anayasa'ya aykırı olsa bile gizli MİT yönetmeliğine dayanılarak zaten kullanılıyordu.
Oysa hiçbir kişi ve kurum, adli makamların bilgi ve izni olmadan sorgulama yapamaz, adli sorgulamalara katılamaz. İç ve dış operasyonel faaliyetlerin hepsi de yapılıyordu ve bu gizli yönetmeliğe dayandırılıyordu.
Ve MİT Müsteşarı'nın emriyle ülke içi operasyonlar zaten yapılmaktaydı. Şimdi ise hukukun izin vermediği bu yetkilerin bizzat kanunda yer aldığını göreceğiz. Ve ilk kez MİT, bir siyasal partinin sivil toplumu ve muhalifleri tarayan ve gözetleyen Sniper'ı haline gelmiştir. Artık MİT, AKP Politbürosu'nun hem gözetleme kulesi hem de namluları topluma ve AKP muhaliflerine dönük makineli yuvasıdır.
***
Yeni MİT Kanunu'yla MİT Müsteşarı suç işlediğinde soruşturma izni verme yetkisi başbakandan alınıp cumhurbaşkanına veriliyor. Bu ilginç değişiklik, Başbakan'ın cumhurbaşkanlığını çantada keklik olarak gördüğünü gösteriyor. Zira Başbakan, Hakan Fidan'la ilgili hiçbir gelişmeyi kendisi dışında başka birine emanet edemez. (Beşir Atalay büyük ölçüde istisnadır. Başbakan "sır küpüm" dediği Hakan Fidan'a en az kendisi kadar önem veriyor. Artık öyle gelişmeler oldu ki Hakan Fidan ile Başbakan birbirine mahkûm. Başbakan bakanları hepsinden vazgeçebilir ama Hakan Fidan'dan o istemedikçe vazgeçemez, ondan yüz çeviremez.
Dilediğinde Hakan Fidan'ı tek taraflı bir inisiyatifle görevden almak ve alabilmek, Başbakan'ı çoktan aşmıştır.
http://www.bugun.com.tr/politburo-ve-parti-istihbarati-yazisi-1072201

Bülent Korucu
Yüzde 10 barajının yüksekliğini ve temsilde adaleti ortadan kaldırdığını yıllardır konuşuyoruz. Açıkçası barajın faydasını en çok AK Parti gördü. Bilhassa 2002 seçimlerinde yüzde 34 oyla yaklaşık yüzde 65 temsil oranına ulaşmıştı. Baraj altında kalan partiler yüzde 45’e tekabül ediyordu. Kürt siyasi hareketinin yoğun şikâyeti, mağdurun tek olduğu algısını oluşturuyor. DYP’nin yüzde 9,5 ve MHP’nin 9’a yakın oy oranıyla baraj altında kaldığı unutuluyor. AK Parti kendi çıkarı gerektirdiği ana kadar taleplere kulağını tıkadı. Kürt siyasi hareketi bağımsızlar eliyle arkasından dolaşıp anlamsız hale getirdiği bir zamanda barajı ve sistemi konuşuyoruz. Anlayacağınız ‘zamanlama manidar’.
http://www.zaman.com.tr/bulent-korucu/dar-bolgede-demokrasi-arayisi_2212452.html

Abdülhamit Bilici
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Doug Frantz :“Yönetimlerin medyayı etkileme çabası normal. Ama muhalefet liderinin konuşmasının kesilmesini istemek, KJ’lere müdahale etmek, baskıyla gazetecilerin atılmasını sağlamak veya medya patronunu arayıp ağlamasına neden olmak gibi yollar demokrasilerde olmaz.”
http://www.zaman.com.tr/abdulhamit-bilici/-yanlis-yondesiniz-_2212525.html

Turhan Bozkurt
“Devasa projeleri, özel sektör marifeti ile devletin kasasından tek kuruş çıkmadan yaptırıyoruz.” beyanlarına aldanmayın. Borç üstlenim yönetmeliği kelime oyunları ile ustaca hazırlanmış. Krediyi veren de ihaleyi alan da risk taşımıyor. Riski Hazine üstleniyor. Biz bu filmi bir yerden hatırlıyoruz. 1990’larda siyasetçilerin baskısı ile fizibiliteden ihale yöntemine kadar tel tel dökülen Yuvacık Barajı gibi projelere Hazine garantisi verilmişti. Müteahhitler bırakıp kaçtı. Yarım kalmış yatırım çöplüğüne döndü memleket. Müflis şirketlerin veya KİT’lerin borçlarını Hazine ödedi, ödemeye devam ediyor. 2001 krizine kadar yatırım yapıyormuş gibi davrandık. 2001’de ülke duvara tosladığında teşhis yapılırken reçetenin başına Hazine garantisinin kaldırılması maddesi yazılmıştı. Dövizde bolluk mevsimden kıtlığa geçilirken atılan ‘garantili adım’dan endişe duymamak mümkün mü? Madem projeler çok efektif, ihaleleri alanlar zengin; gazete-televizyon satın almak için havuz kurabilecek kadar paraları varsa birilerinin borcunu 77 milyonun sırtına yüklemek de neyin nesi!
http://www.zaman.com.tr/turhan-bozkurt/adrese-teslim-kiyak_2212519.html