Notes

-Bu yazı bir toplu mesaj olarak hazırlanmıştır.-
--dipçiknot: telefonum gg olduğu için belli bir süre iletişimimiz kesilebilir fakat size aşağıda yazılanları ulaştırmakla mükellefim--

köye vardığımda gördüğüm insanlarla selamlaşıp onların bayramlarını kutladım. Ardından zamanın sahibini bekledim. Nihayet onu gördüğümde babamla onun yanına gittik. Elini tutup bayramını kutladım ardından gözlerimin içine bakarak nasılsın dedi iyiyim dedim. Zayıflamışsın az mı yiyorsun dedi gülümseyerek ben de iştahım olmuyor dedim. Elimi bırakmadan konuşmaya devam etti "geçmişini bir kenara bırak artık kurtul ondan olanları değiştiremezsin babanla annen ayrıldılar senin hayatını bu duruma getirenin bu olduğunu da biliyorum fakat senin güçlü olman lazım bu sıkıntıları aşman lazım dedi ben de başımı önüme eğip doğruladım ardından "sana hep söylüyorum bunları artık kendini toparlaman gerek gencecik insansın vücuduna yazık değil mi" buyurdu. İnziva hayatı yaşama babam dedi çık dışarıya gez yalnız başına hayat geçer mi arkadaş edin bir kız arkadaş edin gez toz eğlen bunlar senin ihtiyaçların buyurdu. Annenin sözlerini dinleme ha saygı duymak,sevmek ayrı ama dinlemek ayrıdır. Annenin söylediği olumsuz şeylere karşı tamam de haklısın de yorum yapmadan kalkıp git."Ne annenin ne de anneannenlerin tarafının sözleri canını sıksın. Onlara tamam de sizsiniz de" dedi. Ben artık seni toparlanmış görmek istiyorum ki buna da inanıyorum buyurdu. Bunların hepsi sınanma ben de çocukluğumda kötü zamanlar geçirdim hele ki babam vefat ettikten sonra yoksulluk çektim dedi. Ve benden kendimi düzelteceğime dair bir kere daha söz aldı.

--

Herkes çevresinde oturmuş onu dinlerken o ilk başta kadınlardan söz etti. Kadınlarla hiçbir konuda inatlaşmayın çünkü sizden intikam alırlar dedi gülümseyerek. Sizin en zayıf yanınızı bulur sizi oradan vururlar hiç de merhamet etmezler buyurdu. Onlara karşı otoriter olun demiyorum ama sözleriniz sağlam olsun buyurdu. Kadınlar yanınızda dedikodu yapacak olursalar onlara müsaade etmeyin dedi. -bunu söylerken gözlerime baktığı detayı da var- Onlarla bir konuda tartışmayın eğer ki çok üzerinize gelirlerse kalkıp oradan gidin ve sensin deyin onların istediği de budur zaten buyurdu. Kadınlara asla sövmeyin asla onlara vurmayın kadına söven sayan vuran acizin önde gidenidir buyurdu. Siz onlara karşı yalnızca sabırlı olun dedi.

Daha sonra mezheplerden söz etti. 4 mezhebin 4'ü de yalandır buyurdu. Din tektir her zaman tekti böylece mezhep de tektir zaten haniflik hz ibrahimden beridir hz ademden beridir varolan bir şey. Din de mezhep de tektir bu mezhepleri yayan çoğaltanlar cahillerdi buyurdu hiçbir şey bilmeyen ama en iyisini biz biliriz diyen insanlardı babam dedi. Bunlar bilselerdi o ateşin kendilerini de yakacağını hiç böyle bir işe girişirler miydi buyurdu. mezhepleri saydı farklı farklı isimlerle bunların hepsi yalan buyurdu hepsi dini kendilerine göre yorumlamışlar dedi. -bu sırada ben "kalplerinde hastalık olanlar ayetlerimizi kendilerine göre yorumladılar" ayetinden söz ettim bak dedi oradaki hastalığın manası ne dedi gülerek "kötülük" dedim aferin dedi kötülük hastalıktan kasıt budur buyurdu- inanmayın bu yalancılara dedi. Din tektir peygamber dahi din kuramaz peygamberleri kitapları dinleri ayırır oldular buyurdu. Tevratı zeburu incili inkar eden Allaha hakaret etmiştir kur an bütün bu kitapları doğrulayıcı bir kitap olarak inmedi mi dedi. Değiştirilmiş dahi olsa onun Allahtan geldiğini kabul edeceksiniz buyurdu yoksa inkar edenlerden olursunuz. Fethullahtan söz etti şerefsiz dinle imanla alakası olmayan bir adam buyurdu. Seyyid kuttuptan da söz etti berbat bir adam buyurdu bu reisi cumhur dedikleri de onun peşinden gidiyor mısır isyanını destekliyor rabia'yı bilirsiniz dedi. Seyyid kutub dedikleri sahtekar demiş ki bütün cemaatler birleşecek peygamberin işini yapacaklar. Yahu onlar daha kendilerini kurtarabilmişler mi de peygamberin işini yapacaklar be insafsız dedi.

Bu ülkenin başındakiler de şuan ülkeyi felakete sürüklediklerinin farkındalar fakat farkında olmalarına rağmen devam ediyorlar buyurdu. Her devirde insanların başına gelen felaketler için Allah bir sebep biçmiş. İşte bu da bir sebep elimizden beklemekten başka ne gelir buyurdu. Allah boyuna erteliyor buyurdu. Erteliyor ha erteliyor belki yaptıklarından dönerler diye. Gerçi o da biliyor dönmeyeceklerini de işte dedi. Şu yaklaşan felaket buyurdu, hiçbir peygamberin döneminde yaşanmamıştır. Gelmiş bütün peygamberleri ve onların başına gelen felaketleri toplayın işte yaklaşan felaket öyle bir felakettir buyurdu. Allah bu peygamberine öncekilere yüklediğinden daha zor bir görev yükleyecek dedi.

Ve ardı ardına geçen enesle konuştuğumuz mevzuda enesin sorduğu soruları yanıtladı. -enese erişiminiz varsa bunu kanıtlarıyla doğrulayacaktır- Abdülkadir geylani mehdiyi bekleyen bir gruba "Allah yardımcınız olsun" demişti çünkü öyle birinin gelmeyeceğini biliyordu buyurdu. aslında insanların sandığının tersine mehdi bir sıfattan ibarettir dedi gülümseyerek. Peygamber de bir mehdidir dedi. Ve gözlerimin içine bakarak "aynı dönemde aynı görevde iki peygamber olmaz babam haberin olsun. -bunu söylerken gözlerimin içine bakmasının yanı sıra gülümsedi- Allah tek bir tane peygamber yollayacaktır dedi. Ve gözlerimin içine bakarak mehdi diye bir şey yoktur oğlum dedi direkt bana hitap ederek. Mehdi peygamberdir mehdi onu haber veren kişilerdir.

Hz isayı sırtında haçla yürüttüler, çarmıha gerdiler diyebilirsiniz ama aslı böyle değildir buyurdu. Yalnızca onlara öyle gösterildi. Gerçeği şu ki hz isayı Allah yanına aldı. -konular neden bu kadar bağlantısız derseniz onu enese sorun-

Sırat köprüsü diye bir şey uydurmuşlar dedi. Yahu Allah bu kadar aciz mi buyurdu. Kullarını alacak bir köprüden geçirecek geçemeyen cehennemlik. Allah bu kadar aciz midir buyurdu. Bakın dedi sırat köprüsü bu dünyadadır. Gerçekten de kıldan ince kılıçtan da keskindir. Bir yanlışınızda düşüverirsiniz sınanmak kolay iş değildir buyurdu. Namazınızın orucunuzun sizi kurtaracağını düşünmeyin sizi asıl kurtaracak olan insanlara yaptıklarınızdır dedi. Sen dilediğin kadar namaz kıl kalbinde kötülük varsa gideceğin yer bellidir buyurdu. Haberiniz olsun dedi son nefesinizi verdiğiniz an gideceğiniz yer bellidir Allah niye bunu uzatsın buyurdu. Yok efendim mezarda pencere açılacakmış bilmemne. Allah hesabı hızlı görendir sizin nefesiniz kesildiği andan itibaren gideceğiniz yer bellidir boynunuza asarlar gönderirler buyurdu.

Lut kavminin dört şehirden meydana geldiğini ikisinin adının sodom ve gomorra olduğunu tekrarladı. -geçenkinde de buna benzerini söylemişti- ortalama 4 şehrin toplamında 250.000 civarı insan vardı buyurdu. Allah yerle bir etti dedi.

Babamın yanına spora gidip gitmediğimi sordu. Haftada üç gün gidiyorum dedim. Gülümseyerek: "nasıl olsa en fazla 2 saat sürer derslerine de engel olmaz ihmal etme" dedi. -geçen hafta ve ondan önceki hafta ve bir kaç haftadır babama derslerim var o yüzden spora gelemiyorum diyodum swh- sporun derslere engel olmaz dendi..

Nefsten ve şeytandan da söz etti. Peygamberler nefsten de şeytandan da muaftırlar buyurdu. Allah onları bu ikisine yakınlaştırmaz böylece onlar günah da işlemezler hata da yapmazlar dedi. Hiçbir insanın bir peygamberi sorgulamak onu eleştirmek gibi bir haddi de hakkı da yoktur buyurdu. Hz eyüp peygamberin hayatını anlattı şeytan onun her şeyini elinden aldı buyurdu. En son şehirden attılar -sen bize hastalık bulaştıracaksın diye- karısıyla beraber berbat bir yerde yaşadı. Fakat öyle bir peygamber ki vücudu kurtlanmasına rağmen vücudundan yere düşen kurtları alıp yine vücuduna koyuyordu ki onlar da faydalansınlar diye. Ve Allah ondan aldığı her şeyi misli misli geri verdi dedi.

Diyorlar ki madem peygamberler hata yapmaz hz adem nasıl bir hata yaparak yasak meyveyi yedi dünyaya geldi. Yahu görmez misiniz Allah burada size şeytanın ve nefsin misalini veriyor buyurdu. Burada bir misal var bir örnek var dedi. Allah peygamberini dünyaya yollamayacak mıydı buyurdu. Allah size bir örnek olarak bunu verdi. Bir misal olsun diye dedi. Allah peygamberini yarattığında meleklere ve şeytana adem için secde edin dedi. Şeytan ise ben daha eskiyim hem beni ateşten yarattın onu ise çamurdan. Ben daha üstünüm dedi. Böylece Allah şeytana defol huzurumdan buyurdu. Böylece şeytan da Allahtan mühlet istedi. Sana gelen yola oturup sana gelen insanları geri çevireceğim dedi. Allah da şeytana istediği mühleti verdi buyurdu.

sonra gözlerimin içine bakarak "belki içinden "yahu şeytan ne menem şeydir insana nasıl müdahale edebilir görünmüyor etmiyor" diyorsundur buyurdu gülümseyerek -tam olarak düşündüğüm şey de oydu şeytanın anatomisini ve insanları nasıl yoldan çıkartabileceğini düşünüyordum- Öyle bir yapar ki dedi. Öyle bir yapar ki hem de hiç farkına dahi varamazsınız. Farketmenizin olanağı da yoktur zaten dedi.

Nefs insanı pişirir şeytanın önüne verir buyurdu. Sonra gözümün içine bakarak "şimdi de belki içinden yahu nefs ne nasıl pişirip şeytanın önüne atsın" diyorsundur dedi gülerek -tam olarak nefsin ne olduğunu düşünüyordum ruh desen değil başika bi şey olması lazım falan- Buyurdu ki nefs insanın kendinde bulunan bencilliktir, açlıktır -bi kelime söyledi aslında bunların hepsini içine alan da ben kelimeyi unuttum- Nefs "hep bana hep bana" demektir dedi. Yalnız kendi iyiliğini düşünmek bunu yaparken de insanları gözardı etmek, gaddar olmaktır buyurdu. Nefs dediğimiz şey budur insanın maddiyat açlığıdır dedi. İşte bu açlık insanı pişirir şeytanın önüne koyar. Şeytan da insana der ki "yahu bunları yapmaya erişimin var bu zevkleri yaşayabilirsin daha ne duruyorsun" -bu benim içsesim bu arada jdssdjd şuanda içki içmeye ne bileyim kadınları eşya gibi görmeye erişimim var neden yapmıyorum lan falan diyorum arada demek ki oymuş bu-

Eğer aklıma gelmeyenleri saymazsak üç aşağı beş yukarı söylenenler bunlar. Eve dönerken babamın halası da şey dedi zaman sahibi kutluhana pek öğüt veriyor onunla köşede konuşuyor bunu herkese yapmaz kutluhan onun sözlerini dinle dedi. Babam da tekrarladı ne dediyse dinle senin için söylüyor onları felan. Benim köyde dilim tutulduğundan mütevellit çok yorum yapamadım konuşamadım orada. Bir kaç konuda işte yorum yaptım onda da bazen kekeledim falan. Günlüğün sonu. 20.08.2018 köy maceram böyleydi. Kalın sağlıcakla dostlar