Notes

her şey güzel olacak masalına ve programlanmamış danslara bayılıyorum*

ama birini özlemenin beni bu denli hırçınlaştıracağını önceden tahmin edemezdim. şimdi kırdığım kaç cam, çarptığım kaç kapı varsa bana ne oldu diyemezsin. üstelik hayat şartlarına da çok kırgınım, beni kucağına almadan sakinleştiremezsin.

yüzüme bir gülsen dünyayı ağlatacak kadar güzel bir kız oluyorum. bende ne varsa iyiliğe bahara şaraba şiire dair hepsi senin eserin. yoksa değilim bir avuç izmaritten ötesi.

o dişlerini sıkarak duvara bakarken, kadehini parmakları morarırcasına tutarken, elleri yumruk yumruğayken, gözleri betondan farksızken ve göynü kavgalara tutuşmuşken, yani diyorum ki işte tam o anlarda, yüzünü avuçlarımın arasına alıp “aklına mukayet olamam ama izin ver, seninle delireyim.” diye fısıldayarak ağlamak istiyorum. o izin vermez, o hiç bilmez, hiç anlatamam bak şartlar çok zor ama ben deliririm. unutma, yüzüne göz süremesem de ben bi sana, ben bi seninle yitip giderim.

ben seni ele avuca sığdırmaya çalıştıkça,sen perdeler arkasına saklanıyorsun

uzaklığın bizi yabancı hâle getirmesine izin vermeyelim, çiçeklerin yaptığı gibi. çiçeklerin açması için ışığa ihtiyaçları var ama güneş çok uzak,ve bu yüzden bu dünyanın şimdiye kadar kucaklayabildiği göz alıcı lütuf ve muhteşem istikrarın en güzel biçimi. onları taklit edelim*