Notes

1.Bölüm:Darkusia ve Antares
Darkusia ülkesinde o gün işler çok karışıktı. Ülkenin kralı Sentinel Victor iki gün önce hayata gözlerini yummuştu.Veliaht ise bir türlü belirlenememişti.Prensler cenazenin üzüntüsünden dolayı bu konuyu konuşmuyorlardı.Veliahtı halk seçiyordu.Veliahtın halk arasından da olma ihtimalini çok iyi bilen prensler,vaatlerine çalışıyordu bir yandan da.
Prenslerin en küçüğü Prens Williamos,halk arasında en sevilen ve Kraliyet Konseyi tarafından muhtemel veliaht görülen kişiydi. Saçları kahverengi,gözleri masmaviydi.Prenslerin ortancası Harina ise sert,katı ve disiplinliydi.Orduyu çok kolay nizama sokabilirdi ve askeri zekası çok yüksekti.Askeri başarılarından en büyüğü 2.Varnas Savaşı’nda düşman ülke Paktiya’nın askerlerini tam kazanacakken bozguna uğratmasıydı.Kraliyet Konseyi tarafından onur madalyası ile ödüllendirilmişti.Esmerdi ve kahverengi gözlüydü.Prenslerin en büyüğü Prens Carlai,sanat ruhlu,sakin ve sessizdi.Darkusia’nın en iyi ressamıydı.Veliaht olmakla ilgilenmiyordu.Kahverengi saçlı ve ela gözlüydü.
Kralın naaşı müthiş bir kalabalıkla defnedildi.Birkaç gün yas ilan edildi.Hiç kimse yas günlerinde asla eğlence ve düğün yapmıyor,çalışmıyor ve her yere siyah bayraklar asılıyordu.Siyah bayraklar üzüntü ve asaleti temsil ediliyordu.Herhangi bir kraliyet üyesi öldüğünde asılıyordu.Yas biteli 1 ay olmuştu.Prens Carlai,veliaht adayı olmayacağını duyurdu.Prens Harina ile Prens Williamos yarışacaklardı.Seçime 2 gün kala halk arasında biri aday çıktı.Adayımız esmer ve siyah gözlü,asil ruhlu genç Alfred’di.
Alfred,bir askerin çocuğuydu ve çocukluğundan beri çok etkili konuşabiliyordu.Paktiya’nın kralı Antares,kralın olmamasından yararlanarak Alfred’in aklını çelip kendi yoluna çekmek için bir grup gönderdi.Ayrıca Darkusia’da manda ve himayeci bir topluluk oluşturmayı amaçlayarak bir darbe daha vurmaya hazırlanıyordu.Alfred,Antares’in askerleriyle görüşmeyi kabul etmedi,durumu anlamıştı.Antares için iyi haber şuydu ki;halk örgütlendirilmeye başlanmıştı….
Prens Williamos kral olalı 2 yıl geçmişti.Antares,halktan bir kesimi toplayıp “Antaresçiler”i kurdu.Antaresçiler’den birisi bir gün,Kral Williamos’a suikast düzenledi.Halk derin bir şoktaydı.Antares ise keyifle çayını yudumlayıp veziri Willsonas’a bakarak:
“-Darkusia’nın sonu yaklaşıyor.Halk kralını kaybetti.Üstelik Antaresçiler de günden güne büyüyor.Umarım en kısa sürede Darkusia’yı ele geçiririz.”
“-Efendim,dedikleriniz doğru lakin Darkusia’yı böyle kolay alt edemeyiz.Yaptığımız 2 savaşı da kaybettik.Prens Harina’nın askeri zekası çok yüksek.Ayrıca,kardeşleri gibi Büyük Bilge Tutor tarafından eğitildi.Üstelik Kadim Kitap tam olarak bize yardımcı olamıyor …”
“-Kadim Kitap sandığından da güçlü Willsonas,çözdüğümüz kadarıyla bile Darkusia’yı çökertebiliriz…”
“-Umarım öyle olur majesteleri...”
Kadim Kitap,zamanında yaşayan iki antik ülkeyi esas alıyor.Bu iki ülkenin bilgeleri Ortak Nokta denilen bölgede buluşarak bilgilerini bu kitaba aktardılar.Kitap yıllarca Ortak Nokta’da kaldı.Ortak Nokta,Varnas Bölgesi’nin biraz altında kalıyordu.1.Varnas Savaşı sonucu kitap Darkusia’nın kralı Sentinel Victor’un eline geçti.2.Varnas Savaşı ile de Paktiya’nın kralı Antares’in eline geçti.Kitabın tamamını çözebilecek kişi iki antik ülke bilgelerinin belirlediği özelliklere sahip olmalıydı.Antares bu yüzden kitabın tamamını çözemedi.Daha sonra başa seçim olmadan –olağanüstü durum- Prens Harina geçti.Suikastin ardındakileri araştırıyordu.Antaresçiler manda ve himaye istiyorlardı.Gösteriler yapıyorlar ve bu gösteriler zamanla küçük isyanlara dönüşüyordu.Kral Harina,Antaresçiler’in çoğunu dağıttı,bu topluluktakilere çok ağır cezalar verdi.Neredeyse tüm Antaresçiler yok edilecekti ki bir isyan sonucu Kral Harina,tahtından indirildi.3 yıl hapis yattı.Bu 3 yıl içinde yeni kral,Vildaron olmuştu.Vildaron önceden beridir Antares için çalışan bir kraliyet subayıydı.Kendisi bir Pakt’tı –Paktiya’daki yaşayan ırka Paktlar deniliyor-.Kral Vildaron,borç bahanesiyle toprakları bir bir Antares’e veriyordu.Paktiya ile normalleşme görüşmeleri yapılmış ve Paktlara haklar verilmişti.En kötüsü ise Paktların hakkı o kadar genişti ki; bir Pakt,Darkusia’ya gelse ve suç işlese ceza almazdı.Halk isyan etmeye çalışsa da uzun bir süre bastırıldı.3 yıl kadar bastırılabildiler.En sonunda bir isyan sonucu Vildaron tahttan indirildi.Halkın neredeyse tamamı isyana katıldığı için askerler bir şey yapamadılar.Kral tekrar Harina olunca,ilk işi Vildaron’u ölümle cezalandırmak oldu.Ardından Paktiya’ya savaş açarak 3.Varnas Savaşı’nı başlattı.Ani bir atakla Paktiya’nın içlerine kadar girip başkentleri Trabia’ya kadar girdi.Trabia seferinde ise bir süvari,Kral Harina’yı öldürdü.Askerler geri çekilmeye başladılar.İlk ülke sınırlarına kadar geri çekilmeye zorlandılar.Darkusia halkı tekrar krallarını kaybetmiş,kararsız ve umutsuzdular.Bu arada Alfred,orduda babası gibi bir yüzbaşı ve herkes tarafından sevilen birisi olmuştu.Lider olmak istiyordu ve en doğru zamanı bulduğundan emindi.Hemen seçimlere tekrar katıldı ve büyük bir farkla yeni kral oldu.Kral Alfred’in önündeki en büyük engel onca zamandır faal olan Antaresçiler’di.Kral Alfred,Antaresçiler’in hepsini sınır dışı ettirdi.Böylece Antares’in oyunlarından kurtuldu.Ardından Tardes’i veziri seçti.Tardes,onun çocukluğundan beridir yanında olan arkadaşıydı ve kendisi Salastian ırkındandı.Darkusia’da 7 adet ırk ve bu ırklara ait eyaletler vardı:
1-Cüceler/Vostona Eyaleti
2-Salastianlar/ Masina Eyaleti
3-Satraslar/ Lardiya Eyaleti
4-Visikonlar/ Shauma Eyaleti
5-Ardunianlar/ Viranyo Eyaleti
6-Kalderdalar/ Tiraska Eyaleti
7-İnsanlar/ İktesa Eyaleti
Tardes,Antares’i bitirecek olan gücün mutlak yıldırma politikası olduğunu düşünüyordu:
“-Antares’i yıkmak istiyorsak ona yıldırma politikası uygulamamız gerek.”
“-Haklısın dostum ama ya işe yaramazsa? Antares sandığından çok daha akıllıdır,anlaması çok geç olmayacaktır.”
“-Önemli olan hızdır.Ne kadar hızlı olursak hazırlıksız yakalanacak ve bir şey yapamayacaklar.”
“-Haklısın,yarından tezi yok hemen planı uygulamaya koyuyorum.”
Ertesi gün tüm Paktlar sınır dışı edilmeye başlandı ve ülkeye girmeleri yasaklandı.Tüm Pakt tüccarlarını taşıyan araçlar Paktiya’ya dönmek zorunda kaldı.Tüm ticaret işlerinin durdurulduğu duyuruldu.Ne kadar savaş bile olsa,ticaret konusunda Paktiya,Darkusia’ya bağlıydı ve yıllarca ticaret içindeydiler.Antares böyle bir hamleyi beklemiyordu.Tek ticaret umutları olan Darkusia da sırtını çevirince işler iyice ters gitti.Ekonomik kriz yaşıyorlardı ve halk çok fakir durumdaydı.Günler haftaları,haftalar ayları kovaladı ve nihayetinde Antares’in ordusunun erzakı bitmek üzereydi.Ayrıca maden bakımından da oldukça kısıtlıydılar. Alfred bunu fırsat bilip derhal Paktiya’ya saldırdı.Paktiya’nın savunmak için gücü bile yoktu.Antares’in hükümranlığına son verildi,kendisi cezalandırılıp öldürüldü.Paktiya yıkılıp,8.eyalet olarak Darkusia’ya eklendi.Eyaletin ismi “Cresna” olarak belirlendi.Paktlara karşı hoşgörülü davranıldı.
2.Bölüm:Luna’nın Ülkesi
Komşu ülkelerin bir diğeri ise Lunar Cycle’dı.Ülkenin kraliçesi Luna’ydı ve bu ülkede Vostok ırkı yaşıyordu.Lunar Cycle,eskiden beridir Darkusia’nın müttefikiydi ancak Paktiya’nın tamamının ele geçirilmesi ve Lunar Cycle’ın bundan pay alamaması Luna’yı sinirlendirmişti.Darkusia’ya savaş açtı.Savaşta esir düşmüştü.Bunun üzerine Vostoklar,yeni bir lider bekliyorlardı ancak birçok kişi lider olarak kendisini gösteriyordu.Tüm liderleri bastıracak olan bir kişi vardı ki o Lunar Cycle’ın en gizemli kişisiydi.Halkın ”Gölge Lordu” adını verdiği bir Vostok başa geçti.Darkusia’ya tekrar savaş açtı ve Luna’yı kurtardı.Biraz da toprak aldı.Ardından tahttan çekildi ve Luna tekrar başa geçti.Başkentlerini Ortak Nokta’nın batısına taşıdı.Luna ve Alfred artık barış gelmesi gerektiğini iyi biliyordu.Bir sürü kişi ölmüş ve ülkelerin ekonomileri çökmüştü.Birkaç hafta sonra barış müzakerelerini başlattılar.En sonunda liderlerin imzaladığı barış antlaşmasıyla herkes rahat bir nefes aldı…
3.Bölüm:Kadim Kitap ve Tutor
Tutor,iki antik ülkeden kalan son kişiydi.Kadim Kitap’ın koruyucusu olarak görevlendirilmişti.Yaşı 1400’e dayanmıştı.Ak saçlı ve uzun beyaz sakallıydı.Kral Williamos onu kendi dedesi gibi severdi,bundan dolayıdır ki Tutor’un başından hiç ayrılmazdı.Darkusia Kraliyeti tarafından “Büyük Bilge” ünvanını almıştı.
Kadim Kitap içerdiği bilgiler dolayısıyla çok değerliydi.3 bölümden oluşuyordu;ilk bölümde savaş stratejileri,ikinci bölümde sanatsal ve bilimsel bilgiler ve üçüncü bölümde ise iki antik ülkenin liderleri ile soy ağaçları….Alfred,kitabın tamamını çözmeye başarmıştı.Kendisi kitap yazarları tarafından seçilmiş kişinin özelliklerini taşıyordu.Kitabın sayfalarını karıştırırken Tutor ile birlikte başka bir kitabın yerini gösteren bir harita buldu.Harita,Lunar Cycle’ın başkenti olan Deka’ya çok yakın bir yeri gösteriyordu.Tutor,Alfred ve veziri Tardes ile yola çıktı.Düz bir yol izleyerek ve biraz da patikaları geçerek Deka’ya vardılar.Lunar Cycle’ın ün saldığı özelliklerinden bir tanesi ise ormanlarıydı.Üçü de hayatlarında bu kadar güzel bir orman görmedikleri konusunda hemfikirdiler.Şehir merkezine doğru giderken yol boyunca mor söğütler vardı.Her sokak gece olunca çalışacak şekilde ikili fenerlerle donatılmıştı.Her evin bahçesinde bir adet çeşme vardı.Vostoklar bu çeşmelerin bolluk ve bereketi temsil ettiğine inanıyorlardı.Ayrıca kuşlar için önemli oranda su kaynaklarını oluşturuyorlardı.Vostoklar geceye inanılmaz önem veriyorlardı.Bu sevgi o kadar fazlaydı ki Kraliçe Luna’nın halk arasındaki lakabı “Gecenin Kraliçesi”ydi.Neredeyse her gece şenlikler düzenleniyordu.Tutor Deka’nın kuzeyinde konaklamaya karar verdi.Vakit gece olmuştu.Şenlikler başlamış;Tutor,Alfred ve Tardes yollarında giderlerken bir şenliğe katılmak zorunda kalmışlardı.Vakit ilerlemiş ve gece yarısnı geçmişti.Tutor yollarına devam etmesi gerektiğini bir türlü Alfred’e anlatamıyordu.Alfred burayı o kadar çok sevmişti ki hiçbir yere gitmek istemiyordu.Zar zor Alfred’i de alıp tekrar yola çıktı.Deka’nın kuzeyine vardıklarında şafak vakti çökmüş ve hepsi çok yorulmuştu.Bu yüzden öğlene kadar Tutor’un eski bir dostunun evinde kaldılar.Haritanın gösterdiği yolu takip ederek öğleden sonra tekrar yola koyuldular.Bir patikadan geçerlerken Tardes’in ayağı metal bir kapağı bastı.O sırada kapak açıldı ve Tardes aşağıya,bir masaya düştü.Masa çok eskiydi ve etrafında tozlu sandalyeler vardı.Tutor ve Alfred,Tardes’i kontrol ettikten sonra yavaşça aşağı indiler.Tutor geldikleri yeri anlamıştı;burası Kadim Kitap’ın yazıldığı yerdi! Ufak bir şaşkınlıktan sonra karşıdan altın gibi parlayan,mavi mürekkeple üzerlerine bir şeyler yazılmış bir kitap gördüler.Aradıkları kitabı bulmuşlardı.Kitap’ın üstünde “Bargle’ın Rehberi” yazıyordu.Bargle iki antik ülkenin en iyi coğrafyacısıydı.Kitabında ülkeler,bölgeler ve ırklar hakkında bilgi veriyordu.Ayrıca sonlarına doğru mistik şeyleri anlatıyordu.Tutor kitabı eline aldı.İlk sayfasında şöyle yazıyordu:
BÖLÜM 1:IRKLAR
Cüceler=Boyları küçük ama yürekleri kocaman olan küçük dostlarım.İyi kalpli,kibar ve nazikler.Çok kolay organize olur ve kabileler halinde yaşarlar.
Salastianlar=Mavi renkli küresel ve enerjisel varlıklar.Yıldızlar kadar parlaktırlar ve mavi ışık saçarlar.Her ırkın şekline girebilirler.Yıllardır biz insanların yakın dostlarılar.
Ardunianlar=Bembeyaz ve parlak tenli,sarı saçlı ve mavi gözlüler.Genel olarak iyi ve barışçıldırlar aralarında kötü azınlık olsa da…Kötü olanlarının gözleri kırmızı olup bazıları siyah cübbe giyer.
Satraslar=Kolları ve bacakları eşit uzunlukta,parmakları aynı zamanda pençeleri olan saldırgan yaratıklardır.Genelde kendilerine zarar verilmediği sürece kimseye saldırmazlar ancak bir kez kızarlarsa içlerindeki canavarı zaptetmek gerçekten çok zordur
Visikonlar=İnsanların “metavobil “ olan kısmı.Çok hızlılar ve bacakları normal insanlardan biraz daha uzun.
Kalderdalar=En tuhaf halk.Hiçbiri konuşmuyor,sadece yazıyla veya akıllarıyla iletişim kuruyorlar.Kendi türleri arasındaki enerjisel bağ çok yüksek olduğu için birbirlerine sadece zihinleriyle mesaj gönderiyorlar.Ayrıca karşısındaki kişilerin de zihnini okuyabiliyorlar.Gönderdikleri mesajları hiç kimse anlayamıyor.Suratlarını tamamen kapatan,uzun kukuletalı siyah cüppeler giyiyorlar.Gerçekten çok değişik bir ırk…
İnsanlar=Aralarında iyisi de kötüsü de olan benim ırkım…
Paktlar=Geçimsiz,kötü ve oldukça kaba bir halk.Liderlerine sadıklar ancak çok kolay başkaldırıyorlar.Tabii ki sadık olmaları için liderlerinin de kendi ırklarından olması gerekiyor…
Vostoklar=Geceye çok değer veren nazik ve iyi bir halk.Bilim ve sanatta çok ileri düzeydeler.Gerçekten hoş bir halk…
Kitaptaki coğrafi bilgilerden şöyle bahsedilmişti:
Areni Bölgesi:Denizlere kıyısı olan tropikal bir yer.Merkezine doğru bozkırlaşıyor ama tarım faaliyetleri artıyor.Doğusunu sıradağlar işgal etmiş.Ayrıca doğusu çok soğukken batısı sıcak ve ılıman.

Tutor bahsedilen bölgenin şimdiki Darkusia ve Paktiya olduğunu Alfred’e anlattı.

Cyclonus Bölgesi:Batısı sıradağlarla kaplı olup soğuk ama doğusu denizlere kıyılı olup sıcak ve ılıman.Areni Bölgesi’nin zıttı diyebiliriz.

Tutor bahsedilen bölgenin şimdiki Lunar Cycle olduğunu da anlamıştı.Tardes,Tutor ve Alfred kitabı incelerken diğer kitapları karıştırıyordu.Elindeki eski kitabı tekrar yerine koymuştu ki bir anda yere düşüp bayıldı.Ona ne olduğunu anlamak için yanına giden Tutor da aniden yere düşüp bayıldı.O sırada Bargle’ın Rehberi bir anda yere düştü.Alfred kitabı kaldır ki ne görsün! Kitabın sayfasında kokusuyla kişileri zehirleyen bir ağaçtan bahsediyordu.Alfred yavaşça Tutor ve Tardes’e yaklaştı.Biraz ilerlerinde kitapta yer alan ağacın aynısı duruyordu.Tardes ve Tutor’u ayaklarından sürükleyip masanın üstüne yatırdı.Sonra tekrar masanın üstüne çıkıp yukarı –Tardes’in düştüğü deliğin yukarısı olan patikaya-çıktı.Ardından masanın üzerine yatırdığı Tardes ve Tutor’u da yukarı çıkardı.Etrafına bakınıyordu ancak görünürde kimse yoktu.Geldikleri yerden yıllardır hiç kimse geçmemişti.Patika ıssızdı.Derken ilerlerden atlı sesleri duyuldu.Gelen bir Vostok süvari birliğiydi.Alfred hemen bağırdı:
“-İmdat! Yardım edin!”
O sırada Alfred’in sesini duyan Vostok komutanı hemen Alfred’in yanına geldi:
“-Ne oldu efendim? Neden buradasınız?”
“-Buraya Kadim Kitap’ta bulduğum bir haritayla geldim.Eski bir kitabı arıyordum.Yanımda Büyük Bilge ve vezirim vardı.Biz Büyük Bilge ile kitaba bakarken vezirim bir anda yere düştü,bayılmıştı.Ona yardıma giden Büyük Bilge de arkasından bayıldı.Yanlarında kokusuyla bayıltan bir ağaç vardı.Ben de düştüğümüz delikten çıkıp yardım isteyecektim.O sırada sizi görüp yardım istedim.”
“-Bizi buraya gizemli bir adam getirdi.Yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi ve onu takip etmemizi istedi.Buraya kadar geldik.Adam bir anda kayboldu.Adamı ararken sizin sesinizi duydum.”
Alfred çok şaşırmıştı.O adam kim olabilirdi? Hiçbir fikri yoktu.Şu anda tek derdi Tardes ve Tutor’u kurtarmaktı.Vostok süvari birliği ile birlikte Deka’daki Kraliyet Hastane’sine gittiler.Kitapta tedavi için Cyclonus Zümrüdü’nün gerektiği yazıyordu.Cyclonus Zümrüdü ise çok uzun zaman önce Lunar Cycle’ın kuzey kıyılarına gömülmüştü.Alfred bir grup Vostok askerleriyle kuzeye doğru gitti.Cycvlonus Zümrüdü’nün gömüldüğü yeri bulmuştu ancak zümrüt yerinde yoktu.Alfred’in arkasından Kraliçe Luna gelmişti.Öncelikle geçmiş olsun dileklerini iletti ardından da ne aradığını sordu.Alfred zümrüdü aradığını söyleyince Luna birkaçsaniye duraksadı.Aradığı zümrüdün tacında olduğunu söyledi.Bu zümrüt birkaç yıl önce Luna için bulunduğu yerden çıkartılmış ve tacının ortasına yerleştirilmişti.Alfred zümrüdü alıp hemen Deka’ya döndü.Tedavi için zümrüdü Tardes ve Tutor’un kalplerinin olduğu yere koydu.Ardından ikisi de uyandı.Alfred olanları anlattıktan sonra Luna onu sarayına çağırdı.Alfred saraya gitti.Luna başından beri onları izlediğini ve bunun için “Gölgeler Lordu”nu kullandığı söyledi. Kitabı düşüren de askerlerden yardım isteyen de Gölgeler Lordu’ydu.
Görünmezlik pelerini kullanmıştı. Alfred Vostokların bu kadar çok bilimde ilerlediklerini bilmiyordu.Oldukça şaşırmıştı:
“-Bilim konusunda gerçekten çok ilerisiniz majesteleri.Bir gün bu konu hakkında detaylıca konuşmak isterim.Darkusia’ya sizi bekliyorum.”
“-Büyük bir zevkle gelirim sayın kral.”
Kraliçe Luna’yı davet ettikten sonra Darkusia’ya geri dönen Alfred,Tardes ve Tutor sonunda derin bir nefes aldı.Aradan çok geçmemişti ki Cresna Eyaleti’nde Paktlar ayaklanmaya başlamıştı.Zaurus adında bir Pakt,dağıtılan “Antaresçiler”i tekrar toplayıp “Zaurus’un Ordusu”nu kurmuştu.Cresna Valisi öldürülünce Alfred’in bizzat kendisi Cresna’ya gitti.Zaurus’un Ordusu’nu bozguna uğrattı ve Zaurus’u esir olarak aldı.Cresna Eyaleti’nde çok sıkı önlemler alarak olası isyanları tamamen yok etti.