Notes

**[Bleach]**

Ana karakter normal bir insan. İnsanların görmemesi gereken hayaletimsi canavarları görebiliyor ve o canavarları avlamakla görevli bir ölüm meleğiyle karşılaşıp bu da onlardan biri oluyor. Tabii her ölüm meleğinin birbirinden farklı, onlara özel güç kazandıran kılıçları var ama bu özel güçleri edinmek bayağı bir zor. Böyle apayrı kendi evreni olan ve içindeki sistemleri anlatmakla bitiremeyeceğim bir seri.

Avatar'da Aang'in elementlerde ustalaşmaya çabalarkenki eforu, her elementin kendine göre keskin bir kuralı olmasını seviyorsan bu seriyi beğenebilirsin.

-Doldurma bölümleri çıkarırsak 300 bölüm falan.
-Element tarzı büyüler kısmen yok (kılıçlara göre bazen benzeri şeyler olabiliyor.)
-Kısmen günümüz dünyasında geçiyor (ölüm perilerinin dünyası ortaçağ gibi, ama değil de. farklı bir evren.)
-Biraz çocuksu, ergenliğin depresyonunda olanlara hitap ediyor gibi.
+Gereksiz ve abartı cinsellik yok, bir kadın karakter falan kasıntı sadece. 300 bölümde belki birkaç bölüm denk gelebilirsin.

**[Fairy Tail]**

Yine ortacağı andıran ama tam olarak ortacağ olmayan bir dünyada insanların bazıları büyü yapabiliyorken bazıları yapamıyor. Büyü yapabilenler de genellikle kendilerine özel hanları falan bulunan loncalara katılıyor ve bunlardan en başına buyruk, katılanların Aang gibi hareket ettiği, en güçlü olanı Fairy Tail loncası.

Büyülerin bir sınırlandırması var. MMORPG oyunda karakter sınıfı seçer gibi, belli başlı büyücü sınıfları var. Avatar'da element konseptini, bu elementleri elleriyle kontrol etmelerini, bunlarla savaşmalarını beğeniyorsan hoşuna gidebilir (ki benim en yakın gördüğüm bu.)

-Çok fazla doldurma bölüm var.
-Asıl hikaye 100. bölümde falan bitmiş olmalı (ben de buralarda bıraktım) fakat yaklaşık 300 bölüm ve halen devam ediyor diye biliyorum.
-Bariz bir cinsellik yok fakat komedi amacıyla yapılan cinsellik içerikli şakalar falan olabiliyor, büyük memeler de cabası. Genellikle erkeklere hitap ediyor, senin umursayacağını pek düşünmüyorum.
-Karakterler duygularına bağlı gereksiz güçlenebiliyor.
-Çocuksu bir içerik, ama biraz azgın ergenlere de hitap ettiğini söyeyebilirim.

**[Kuroko no Basket]**

Spordan nefret ettiğim için kesinlikle izlemeyeceğimi düşündüğüm ama nasıl başladığımı bilmediğim ve beğendiğim bir seri.

Ortaokulda beraber oynayan, kendine özgü yetenekleri olan çocuklar lisede ayrılıyor ve hepsini hırs bürüyor, birbirlerine küsüyor ve basketbolu eğlenmek için oynamıyorlar. Bunlardan cılız, asla basketbolcu gibi gözükmeyen ama aslında pas atarak oyunu büyük oranda etkileyen çocuk ise eğlenmenin ve arkadaşlığın daha önemli olduğunu düşünüyor. Liseler arası basketbol maçlarında berbat bir lise takımıyla bunlarla karşı karşıya gelip, kazanmaya çalışarak eski hallerine döndürmeye çalışıyor.

Avatar'da Aang'in özel biri olması hoşuna gidiyorsa, buradaki çocukların özel güçleri hoşuna gidebilir. Doğrusu Avatar'la pek alakası olduğunu söyelemem, ama nedense küçüklüğünde onu izleyip beğenen birinin bunu beğeneceğini de düşünüyorum.

+Çok uzun bir seri değil, bütün sezonları izlesen 50 bölüm falan ama bir sezon da yeter.
-Basketbolla ilgili, ama basketbol maçları savaş gibi diyebilirim. (Yu-gi-oh, Bakugan, Pokemon maçları misali)
+Cinsel içerik yok.
-Çocuksu, abartılı.
-Karakterler duygularına bağlı gereksiz güçlenebiliyor.
-Büyü yok, ama büyü gibi olan, basketbol oyuncularının abartı özel yetenekleri var.

* * *

**[Steins;Gate]**

En sevdiğim seri. Yabancı dizi gibi, anime konseptinde abartı bir şey yok.

Mikrodalga, süpürge gibi basit aletleri kurcalayarak değişik icatlar üreten, çılgın ve çocuksu davranan, bir evde (labarotuvar diyorlar ama ev) ürettikleri zaman makinesiyle yaşadıkları olayları anlatan bir anime. Olay akışı çok güzel, bazen bir şey anlamıyorsun ama son bölümlere geldiğinde "oha" oluyorsun ve her şey yerli yerine oturuyor diyebilirim. Anlamasan da devam edesin oluyor.

Avatar'ı beğendiğin için beğeneceğini düşündüğüm bir unsuru yok. Sherlock Holmes'la alakası olmasa da o diziyi ve başka yabancı dizileri seven birinin beğeneceğini düşünüyorum.

+Çok uzun bir seri değil, yaklaşık 20-30 bölüm olmalı.
+Cinsel içerik yok. (Belki altyazıda ufak birkaç şey geçer ama tırt yani.)
+Ana karakter çocuksu ve deli davransa da kesinlikle çocuksu olmayan bir anime.
-Gerçekten beğenmen için son bölüme kadar izlemen gerekiyor, olay örgüsü son bölümlerde çözülüyor.
-Günümüz dünyasında geçiyor.
-Ana karakterde zamanla ilgili ufak yeteneğimsi bir şey olsa da büyü tarzı şeyler yok.

**[Your Lie in April]**

Benim en sevdiğim ikinci olabilir.

Piyano çalmayı bırakan bir oğlan ve keman çalan bir kızla alakalı. Romantizm, ama ağırlıklı olarak dram ve ağlatır yani.

+-BİTİRİRSEN; BİR HAFTALIK DEPRESYONUN HAYIRLI OLSUN MORUK.
+20 bölüm falan.
+Çoğu kişi tarafından aşırı kaliteli olarak gözüken bir seri.
+Çocuksu değil, sapık sapık şeyler yok.
+Acıklı bi yabancı dizi konseptinde, animelerdeki abartı yok.
-Avatar'la ya da büyülerle falan zerre alakası yok, ben seviyorum diye ekledim. :')