Notes

Dil, milli hafızanın, milli hafızanın, duygu ve düşüncenin ve tüm maddi ve manevi değerlerin ortak zenginliğidir. Etnik toplulukların en önemli sosyal varlığıdır. Kültürün ilk unsurudur. Kültürün varlığı, kültürün nesilden nesile aktarılmasına atfedilir. Kültür, nesilden nesile aktarılan çalışma, eğitim ve öğretim yoluyla nesilden nesile aktarılır, böylece devam eder ve yaşanır. Bu nedenle kültürel çalışma, eğitim ve öğretim kültür için önemli koşullardır. Bu nedenle eğitim ve öğretimin temel görevi kültürün yayılmasını ve sürekliliğini sağlamaktır. Bir ülkenin üyeleri arasındaki ortak duygu ve fikir akışı dil aracılığıyla kurulabilir. Bu nedenle dil, aynı zamanda kültürün yayıcısı ve taşıyıcısıdır. Bir ülkenin tarihi, coğrafyası, değerleri, folkloru, müziği, edebiyatı, bilimi, dünya görüşü ve onu bir ülke yapan tüm ortak değerler sözcükler ve deyimlerle sembolize edilir, yüzyıllar boyunca filtrelenir ve her zaman dile akar. Hazine, böylece dilin özünü gizler.
Geleneksel gelenekler, dünya görüşleri, din, sanat, tarih vb. Dil aracılığıyla nesilden nesile aktarılır. Tüm bu unsurların oluşması için bir millet kurulmalıdır. Milliyetlerin ve diğer kültürel unsurların oluşumunda en önemli dildir. Kültür denince akla gelen ilk şey dildir. Dil, millet denen toplumları birleştirir. Bireyler arasında duygu ve düşünce birliği kurar. Ülkeler kendi duygu ve düşüncelerini kelimelere yazdıklarında daha güçlü bir birlik ortaya çıkacaktır. Yazı sayesinde duygu ve düşünceler zamana ve mekana yayılır. Orhun yazısı sayesinde, Göktürklerin 1200 yıl önceki varlığını, sorunlarını, duygu ve düşüncelerini anlıyoruz. Türkiye'nin yöneticileri olarak halkın halkla konuştuğunu, halkla konuştuğunu, çalışmalarını kamuoyuna anlattıklarını gördük. Bu da ülkemizin demokrasi anlayışının yüzyıllar öncesine kadar izlenebileceğini kanıtlıyor.Yıllar sonra aynı adres formunu 1071'de Malazgirt'te Alpaslan'da ve 20. yüzyılda Atatürk'te görebiliriz. Türk edebiyatı dünyanın duyguları, düşünceleri ve hayal gücü ile doludur, Türk milletini en erken dönemden çeşitli evrelerine kadar günümüzün sosyal sınıf yaşamını, zevkini, yaratıcılığını ve dünya görüşünü gösterebilir. Halk edebiyatı, insanların yaşamlarının, inançlarının ve değerlerinin bir hazine evidir. Bu belge beşikten itibaren insan yaşamının tüm aşamalarını kapsar. Türk halk edebiyatı aşk, ölüm, özlem, doğa sevgisi, yabancılar, hafıza, dini duygular, alay, kahramanlık ve ahlak gibi tüm duyguları içerir. Bunlar kültürümüzün unsurlarıdır ve edebiyattan geçer. Edebiyatın temel malzemesi dildir.
Bir şair, dilini ancak duygu ve düşüncelerini ülkesinin mensuplarına iletmek için kullanabilir. Yazarlar, bilim adamları, politikacılar ve filozoflar fikirlerini dil yoluyla halka yayabilirler. Ülkemizin dünya görüşü Yunus Emre ilahisinde, milli bayrak Türk halkının ülkeye sevgisini, Mehmet Akif'in Türk milli marşını, milli mücadele şiirini sembolize ediyor, Mehmet Emin Yurdakul'un bu döneme ait şiir ve romanları, İstanbul'un güzelliği, İstanbulluların gelenek ve görenekleri. Yakup Kadri, Hüseyin Rahmi ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın eserlerinde Anadolu yaşamı ve değerleri ebedileştirilir. Türk milli geleneği, folkloru ve yüzlerce yıllık yaşam tecrübesi, atasözlerinde basit ifadeler bulmuştur. Destanlar, bireylerin ve toplum yaşamını derinden etkileyen olayların canlı resimleridir, bu olaylar efsanedir ve bugün somutlaşmıştır. Deyimler Türk mantığının ve dil felsefesinin simgeleridir.

Kutadgu Bilig ve Divanü Lûgatit, en eski Türk kültür hazinelerinden sadece ikisi. Bu gereksinimleri karşılayamayan birçok çalışmamız var. Kültürümüzün birçok unsurunu öğrenebiliriz. Kutadgu Bilig ve DivanüLûgatit Türk'te Türkiye'nin devlet yapısını gördük. DivanüLûgatit Türk'te milli kurumun dış yapısı vurgulandı. Kutadgu Bilig'de (Kutadgu Bilig) ajansın bazı iç ilkeleri vardır. Bu eserler Türklerin yaşam biçimini, dünya görüşünü, gelenek ve göreneklerini göstermektedir. Öğreniyoruz. Tüm bu bilgiler bize dil aracılığıyla aktarılır.Dil ayrıca kültürü ülkeler arasında yayabilir. Bunu çok önemli olmayan kültürel değişimlerde açıkça görebiliriz. Ancak zorunlu kültürel değişimde bir dil unsuru var. İnsanları birleştiren dildir. Bir ülke, başka bir ülkeyle iletişime geçerek bazı kelimeleri öğrenebilir. Her kelime kültürün ayrılmaz bir parçası olduğu için, benimsenen dil olmasa bile o ülkenin kültürünün izlerini taşıyacaktır. Günümüzde ulaşım ve iletişimin hızlı gelişimi kültürel alışverişi teşvik etmiştir.Sonuç olarak kültürün hayatta kalması ve gelişmesi kültürün diğer ülkeler üzerindeki etkisiyle mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Dil, bir ülkeyi oluşturan unsurlardan biridir ve kültürün oluşumu ve yaşatılmasında da en büyük görevi üstlenmiştir.

Konuşma dili: Günlük hayatımızda kullanılan dildir. Bu dilin benzersizliği hala sadece konuşuluyor ve dar bir alanda kültürel üretimin taşıyıcısı haline geldi. Öte yandan, yazı dilinin en önemli kaynağı sözlü kültür ve sözlü dildir

Yazı dili: Bu, kültürel üretimin dilidir. Yazılı ürünler için kullanılır. Yazılı dil, bir lehçeden veya lehçelerden birinden kaynak elde edilerek, dili konuşan kişileri standart bir form haline getirerek oluşturulur. Bu lehçenin yazılı kelime niteliği vardır ve bir ülkenin gelişmekte olan bölgelerinde kültürel ürün üretim yeri olarak geniş çapta dolaşıma sokulmalı ve en gelişmiş konuşma dillerinden seçilmelidir. Türkçenin yazı dili İstanbul lehçesine dayanmaktadır.

Şive: Dil, kültürel seviyeye göre değişiklikler gösterecek. Lehçeler arasındaki fark temelde sağlam özelliklerdir.Azerice, Türkmence Türkçenin şiveleridir.

Lehçe: Dilin, bilinen bir dönemden önce dilden ayrılan ve tarihsel gelişim sürecinde farklı şekillerde gelişen bir dalına lehçe denir.

ARGO: Eskiden ağızda kullanılan kelime dili, kaba bir dil değil. Bu anlayış çarpıcı biçimde değişti. Günümüzde esnaf, sanatçılar, gangsterler, hırsızlar, denizciler ve sürücüler için kelimeler var. Yabancı dil, ortak bir dildeki veya yabancı dildeki kelimelere özel anlamlar verilerek ve yabancı dilden çıkarılan bazı kelimelerin yapısını kasıtlı olarak tahrip ederek elde edilir. Popüler inancın aksine popüler, esprili ve etkili bir dildir ve anlamı büyük ölçüde değişir. Zaman geçtikçe, over language kelimeleri ve cümleleri de evrensel dilin kelime dağarcığına girmiş ve ülke çapında kullanılmaktadır.