NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Selam. Herkese merhaba.
Ne diyeceğimi bilmiyorum, nasıl ve nereden başlasam. Aslında niye başlasam, neden anlatsam. Neden böyle bir ses kaydı aldığımı da bilmiyorum ama galiba bir şeyleri anlatmak, paylaşmak iyi geliyor iyi gelecek gibi.
Her şeyden önce bu bir geri dönüş videosu değil. Yani hiç bi amacım yok aslında bunu yaparken ama ben böyle bir şeyleri anlatmak gerektiğini öğrendim. Bir şeyleri söylemek gerektiğini. Ne varsa hepsini zamanında yapmak gerektiğini. Çünkü bir şeyler yaşadıkça ve sustukça böyle içinde bi yerlerde hep bir şeyler birikiyor gibi. Böyle söylemen gereken şeyleri söylemediğinde, anlatmadığında ne kendini tam olarak ifade edebiliyorsun ne de öyle yaşamaya devam edebiliyorsun. Bi süre sonra o şeyler böyle içinde çığ gibi büyümeye başlıyor. Büyüyor büyüyor ve sonra seninle beraber erimeye başlıyorlar. Geriye sadece 1-2 cümle, 1-2 kelime kalıyor ve hiçbir anlamı da olmuyor o kalanların. Çünkü artık ne onlar senin sözlerin oluyor ne de ifade edebiliyorsun kendini. Ben zamanında yapamadım bunu, hiç bi zaman kendimi tam olarak ifade edemedim. Hiç kimse anlamadı o yüzden beni. Hiç kimse önemsemedi ne yapmak istediğimi. ve ben tüm bunlarla çoktan çürümeye başladım. Ben çok kötü bi haldeyim şu an, çok berbat bi haldeyim. Fiziksel olarak, psikolojik olarak. Çok yardıma muhtacım yani. Böyle biri elini uzatsa, tutsa elimden çekip kurtarsa beni her şey... düzelmeyecek. Ben bu masala inanmayı uzun zaman önce bıraktım. Anlatacaklarımda çok fazla şey var. Şarkılar, şiirler, kitaplar, filmler, diziler ve tüm bunların başında gelen hayatım.
Bi çok şeyin sözünü verdim bugüne kadar . Yani neler olup bittiğini az çok bilmek elbette hakkınız. Benim hayatımdan öylece çekip giden çok fazla insan oldu ama ben bunu yapamadım hiçbir zaman. Yapamadım, yapmadım. Yine yapamayacağım, öylece gidemeyeceğim sanırım. Yani gideceksem bile en azından neden gittiğimi bilin. Neden gitmek zorunda olduğumu. Nasıl bir halde olduğumu. Tabi tam olarak özetleyemem yaşadıklarımı ama tüm bunlarla yaşamaya alışmış ya da alışmaya çalışan, ayakta kalmaya çalışan birinin kelimeleri ne kadar yeterli olacaksa işte..

Öncelikle sanırım. bu iyi bi haber; son 1 aydır çalışıyorum ve çok güzel gidiyor açıkçası. Devam etmek istiyorum. Yani ufak tefek şeyler dışında bir sorun yok gibi, sabah kalkıp otobüse binip işe gidiyorum. Akşam gelip uyuyorum aslında direkt çünkü çok yorgun oluyorum ya böyle hiçbir şey yapasım gelmiyor. Uzanıyorum sadece. Sıradan bir hayat yaşıyorum yani. Hayallerimin uzağında, sıradan bir hayat.
Yeni insanlarla karşılaştım ama ben isimleri dışında hiçbir şey bilmiyorum onlar hakkında, bilmekte istemiyorum. Çünkü artık, ne şekilde olursa olsun biri için; "yanlış tanımışım" demek istemiyorum. Yanılmış olmak istemiyorum çünkü ben çok yoruldum bundan. Yaşadığım bunca yıl, hele şu son 3 yıl galiba. Bana adeta bi' öğretmen gibi oldu. Öyle çok şey öğrendim ki ben. O kadar fazla şeyin farkına vardım ki. Böyle çok tuhaf ya ne bileyim, Çok.. İnsanın çok canını yakıyor aslında bu şeyler. Böyle, birinin, birilerinin seni yarı yolda bırakıp gitmesi çok koyuyor. Yani her şeyi yapmaya hazırsın onun için, yapıyorsun da, yapmaya başlıyorsun. Sevdiğini söylüyorsun, çok sevdiğini söylüyorsun ama o böyle çekip gidiyor sadece. Sonra o tüm yaşanmışlıklar, geçip giden zaman o an sadece senin düşmanın oluyor. Geçmişte yaptığın ne kadar hata varsa, söylemiş olduğun ne kadar kötü söz varsa peşini bırakmıyor bi' türlü. Bi anda herkes bu yüzden sana düşman oluyor. Sen hiç yapamıyorsun ama bunu, yapmıyorsun. İnsanların seni sorumlu tuttuğu o geçmiş gitmiş zamanda onlar da çok kalbini kırıyor senin, geri dönüşü olmayacak hareketler yapıyor, sözleri söylüyor. O an canını öyle bi' yakıyor ki o sözler. Hele sevdiğinden duymak, güvendiğin insanın "sana güvenmiyorum" demesini duymak, "senden nefret ediyorum" deyişini duymak. O an çok yakıyor işte. ama geçip gidiyor, sen hiçbir zaman hiçbir şekilde suçlayamıyorsun onu. ama insanlar çok tuhaf, çok farklı işte. Bir zamanlar kendi yapmış oldukları hataların ne kadar büyük olduğunu görmeden, önemsemeden sadece suçlayacak birini arıyorlar.
Sözler veriyorlar böyle, çok büyük sözler veriyorlar. Sonra bi an geliyor ve hiç söz vermemiş gibi çekip gidiyorlar böyle. Sen sırf onun iyiliği için, üzülmesin, ailesiyle sorun yaşamasın, hayatı daha fazla mahvolmasın diye, gitmek zorunda olduğunu söylüyorsun. O da böyle bi anda kalkıp seni sevginle, aşkınla suçluyor. "Buymuş işte senin sevgin, bu kadarmış verdiğin sözler" diyor. Neyse ya insanlar çok tuhaf, çok garipler işte. Her ne olursa olsun, bi gün geliyor ve o "asla bitmez" dedikleri aşkları bitiyor. "Ne olursa olsun hayatımdan çıkarabileceğim biri değilsin" diyor ve 5 dakika sonra tüm o yaşanmış güzel şeyleri "kendine iyi bak" cümlesiyle noktalıyor. "Ne olursa olsun gitmem, bitmez" dedikleri aşkları her ne oluyorsa bi anda bitiveriyor işte. Neyse
Fiziksel olarak, saçlarımı kestim. Çok kısa kestim. Neden bilmiyorum, bi gün aynaya baktım ve bi zamanlar birinin saçlarım hakkında söylediği şeyler aklıma geldi ve ben galiba geçmişimden mi kaçmak istiyorum nedir. Aynaya baktığım zaman ben bile tanımak istemiyorum bi' süre kendimi. Eski şeyleri hatırlamak istemiyorum. Çünkü tamamen istemiyorum artık. Bazı şeyler için gerçekten de çok geç olabiliyormuş, ben bunu anladım. En sonunda anladım. Sanırım kilo alıyorum, bilmiyorum belki de bana öyle geliyor. Hiç tartılmadım. Ellerimin üzerine, parmaklarımda falan bir türlü geçmek bilmeyen yara izleri var. Bilmiyorum yaklaşık 2 hafta oldu sanırım ama hala morluklar geçmedi. Umarım geçerler, çünkü insanlar çok tuhaf bakıyorlar gördüklerinde ve açıklama yapmakta istemiyorum ben.

Tiryakisi değilim ama artık, arada sigara içiyorum. Bilmiyorum bunu neden söyledim ama farklı biri oluyorum galiba artık. Bir zamanlar "yapmam" dediğim ne varsa yapmaya başladım gibi.
Öldürücü baş ağrım dışında, ara ara kendime zarar vermiş olmam nedeniyle kutu kutu ağrı kesiciler bitirdim. Tabi bunlar ilk haftaydı, dersimi almış olacağım ki artık böyle saçma şeyler yapmıyorum.
Tabi bunların geri dönüşü bana çok ağır oldu. Kullandığım ilaçların en çok bilinen yan etkilerinden, zararlarından biri olmuş olacak ki, artık ciğerlerim tuhaf bir şekilde ağrıyor. Bazen nefes almakta zorlanıyorum. Bazen durup dururken, birden nefesim kesiliyor. Ne bileyim böyle yolda yürürken falan bi anda durup bir şeye tutunuyorum, sanki uzun süre koşmuşum gibi nefesimi düzeltmeye çalışıyorum falan.
Hatırlayanlarınız, bilenleriniz vardır. Bundan yaklaşık 7-8 ay önce belki daha fazla daha az bilmiyorum. Antidepresan ilaçları kullandım, tam 9 ay boyunca. Sonra bana ve çevreme çok fazla zarar verdiklerini gördüm, bırakmak istedim. Bir an önce kurtulmak istedim o durumdan ve aniden kestim. Tabi 2-3 gün sonra anladım ki öyle yapmamak gerekiyormuş. Resmen kabus gibi bir hayat yaşadım 1-2 hafta boyunca. Bitmek bilmeyen baş dönmeleri, mide bulantıları. Aniden gelen bıkkınlık hissi. Sinir, stres, ateş ne varsa hepsinden çok fazla. ve bundan dolayı o dönemler çok fazla kırıcı oldum çevremdekilere karşı. Hiç bi zaman anlatamadım, böyle böyle bi sorunum var işte beni anlayın diye. Anlamadılar da. O yüzden çok fazla insanı kırdım, çok fazla insan kaybettim. Sonra işte doktor kontrolünde tam 6 ayda bırakabildim ama o 6 ay boyunca da bu bahsettiğim şeylerin yarısını yaşamaya devam ettim yine. O dönemler çok tuhaftı her şey. Kendi isteklerim, duygu ve düşüncelerimi geçtim hiç kimsenin, en sevdiğim en değer verdiğim insanın bile ne istediğini ne hissettiğini anlayamadım. Hep bu yüzden suçlandım işte, hep bu yüzden bırakıp gitti birileri. Ben en çok onlar için ayakta durmaya çalışırken, onlar beni öylece bırakıp gitti. Olsun ama belki çok daha mutlulardır şimdi.Çok daha güzel bir hayat yaşıyorlardır. Umarım öyledir. Çünkü ben hiçbirine sinirli ya da kırgın değilim. Kalbim kırık evet ama sanırım bunun da tek sorumlusu benim. Her neyse işte Tüm bu süper ötesi şeylerin olmasına neden olan ve beni bu hale getiren ilaçlara tekrar başladım.. şimdi daha etkili antidepresan ilaçları kullanıyorum. Çünkü buna mecburum, gerçekten. Ben en çok insanların bana deliymişim gibi bakmamaları için bırakmak istemiştim o ilaçları. Böyle, haftalarca o kapıda beklerken, insanların bana deliymişim gibi bakmamaları için. Tuhaf, şimdi o bakışlara alıştım mı ne. Pek zoruma gitmiyor artık.
Bilmiyorum, yani. Oraya gidip kendimi rahat hissedebildiğim şekilde yaşadığım/yaşattığım her şeyi anlattım. Başımdan geçenleri, neler yaptığımı, neler yapmak istediğimi en çok. O dönemler kafamın içinde sürekli susmak bilmeyen, seslerden bahsettim. Nasıl anlattım bilmiyorum ama günlerce, saatlerce banyoya gidip kapıyı kilitlediğimi. Saatlerce oturup, bi elimde jiletle beklediğimi. Bilmiyorum, anlattım işte. Sanki bi işe yarayacakmış gibi, sanki bi çözümü varmış gibi. Anlattım sadece.
Sonuç olarak, deliyim galiba. Ya da iyi dayanmışım, bilmiyorum. ve işte, galiba en başındayım ya da çok daha kötü bir yerde.
İlaçlarla ayakta kalmaya çalışıyorum. Artık ne olacak, nasıl olacak, nasıl devam edecek bilmiyorum ama sanırım böyle yaşamaya alışmam gerekiyor. Çünkü mecburum. Hiçbir şeyin geri dönüşü yok artık. Farklı biri olmak zorundayım. Olacak.. umarım.

Bu geçtiğimiz 2 yıl, 3 yıl boyunca bana ders niteliğinde çok fazla şey yaşadım. Mesela insanlara bu kadar kolay güvenilmemesi gerektiğini belki de hiç güvenilmemesi gerektiğini öğrendim. Siz hep aynı kalsanız bile, insanların size bi süre sonra istediklerini yaptıramadıklarında "değiştiğinizi" söyleyebileceklerini gördüm. Ne kadar kolay sözler verildiğini ve sonra hiçbir şey olmamış, yaşanmamış hiçbir söz verilmemiş gibi kolayca çekip gittiklerini. Biri için ne kadar şey yaparsanız yapın, ne kadar engel aşarsanız aşın, ne kadar fazla zorluğa karşı ayakta kalırsanız kalın, işlerine gelmediklerinde "hiçbir şey yapmadın, beceremedin" diyebileceklerini gördüm. "Ben sana inanıyorum, güveniyorum" diyenlerin en başta "güvenmediğini, inanmadığını" anladım. Ne kadar değer verirseniz verin, ne kadar çok severseniz sevin. Bunu zamanında birileri kalkıp "ben senin sevgine inanıyorum, kimse beni senin kadar sevmedi, sevemedi" dese bile en sonunda "sevmeyi hiç beceremedin" diyebileceklerini.
"Hep yanındayım" diyenlerin aslında hiç yanımda olmadığını. "Hayal kurmaktan vazgeçme" diyenlerin "hayal dünyasında yaşıyorsun" dediklerini. Yaşanan her gün için "çok güzeldi, asla pişman değilim" diyenlerin en sonunda o günleri hatırlamak bile istemediklerini, "büyük bir hayal kırıklığıydı" dediklerini. "Asla gitmem" diyenlerin en başta gittiğini. "Ne olursa olsun bitmez" diye söz verenlerin, bitirebildiğini. Verilen sözlerin ne kadar anlamsız olduğunu. İnsanların ne kadar kolay sözler verdiğini öğrendim. Birin, severken söylenen şeylerin sonrasında hiçbir anlamı olmadığını. Seven insanın sevgisinin ne kadar kolayca bitebileceğini ve o sevgi bittiğinde insanlığının da gittiğini öğrendim. Ben, insanların ne kadar yalancı olduklarını, ne kadar acımasız olduklarını, ne kadar usta bir şovmen olabileceklerini gördüm.
Ben şunu öğrendim ki; en çok söz veren insanlarmış en önce giden. Biri ne kadar fazla söz veriyorsa, ne kadar fazla konuşuyorsa mutlaka yalan söylüyormuş ben bunu gördüm.
O yüzden artık, hiç kimseyle uzun uzun konuşmak istemiyorum. İnsanların bana herhangi bir konuda, her ne olursa olsun söz vermesini istemiyorum. Onlara güvenmek, sevmek istemiyorum. Ben geçmişime baktığım zaman, boşa gitmiş senelerden, pişmanlıklardan başka bir şey göremiyorum. Geçmişime baktığım zaman, yalanlardan başka bir şey hatırlamıyorum.
Ben 24 senelik hayatım boyunca ilk kez bu kadar zorlandım, ilk kez bu kadar yoruldum. İlk defa en güvendiğim insanın oyuncağı olduğumu anladım. Ben çok zorlandım, çok fazla zorlandım, intiharı bile düşündüm. Öyle bir boşlukta kaldım, öyle bir çıkmaza girdim ki. Ne yapacağımı bilemedim, kimse yanımda olmadı. Kimse elini uzatmadı. Kimse düşünmedi bile neler yaşadığımı, neler hissettiğimi. Varsa yoksa kendi çıkarları.
Ben öyle bi şeye dönüştüm ki, ne kırdığım insanları anlayabildim, ne attığım adımlardan haberim oldu.
Ne olursa olsun düşmedim ama. Pes etmedim, etmiyorum, etmeyeceğim. Kimin ne dediği, ne düşündüğü umurumda bile değil artık. Bunca zaman hep başkaları için yaşamışım, hep onlar mutlu olsun diye çabalamışım. Sırf başkasının hayatı iyi olsun diye kendi hayallerimden vazgeçmişim. Buraya kadar. Bugüne kadar ne yaparsam yapayım, neyi hedeflersem hedefleyeyim, neyin hayalini kurarsam kurayım hep kendimi düşündüğümü söylediler. Hep kendimi önemsediğimi. Başka kimsenin umurumda olmadığını.
Madem öyle, bundan sonra da böyle. Artık hiçbir şey, hiç kimse umurumda değil. Ne birinin, ne de bir şeyin hayallerimin, isteklerimin, hedeflerimin ötesine, karşısına geçmesine izin vermeyeceğim. Neyi yapmak istiyorsam, neyi düşünüyorsam o şekilde ilerleyeceğim. Bir şey için, biri için, herhangi bir şey için değişmeyeceğim.
Bugüne kadar canımı yakan, hayallerimi yoksayan, benimle alay eden. Neyi, kimleri kaybettiysem bunlara sebep olan. Her şeyimi elimden alan, beni zavallı biri haline getiren ne varsa, kim varsa. Hiçbirini unutmayacağım. Eğer onlardan biriyseniz, şu an da bunları dinliyorsanız. Yapabileceğiniz tek şey içimdeki bu öfkenin, bu nefretin geçmesi için dua etmek. Çünkü olur da bir gün sabrım taşarsa, bu öfkeme engel olamazsam. Hepsinin, hepinizin. Tüm bunlara sebep olan, şu an bu ses kaydını almama sebep olan. Beni bu hale getiren kim varsa, kaybettiğim, kırdığım onca insanın için sorumlu olan kim varsa, her şeyin intikamını alırım.
Sonrasında ne etrafınızda sizi seven, değer veren, güvenen insanlar kalır, ne de geriye yaşayacak bir hayatınız.
O an geldiğinde ne kendim, ne de insanların ne düşüneceği ne yapacağı umurumda bile olmaz. Bugüne kadar canınız nasıl istiyorsa, ne yapmak istiyorsa yaptınız. Kimi kırdığınız, ne söylediğiniz, yaptığınız, söylediğiniz şeyler yüzünden karşınızdaki insanın o an ne düşündüğü, nasıl hissettiği zerre umurunuzda olmadı. Hep böyle yaşadınız. Hep bu iğrenç egonuzla, sadece harflerle bir araya gelen o zavallı insanlığınızla yaşadınız.
Bundan sonra da "Acaba Ogün ne yapacak korkusuyla" yaşayacaksınız.
Ne olursa olsun, ne kadar zaman geçerse geçsin. Yapılanları, söylenenleri asla unutmayacağım.
ve her ne olursa olsun, asla pes etmeyeceğim.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.