NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Yazar : (gizli:sargon) 

hikaye başlığı : (gizli:dg437.4)


henüz 14 yaşındayım, istanbul'da yaşıyorum ve 7. sınıfa gidiyorum. her zaman olduğu gibi boş geçen bir günün ardından eve geldim ve oyun oynamaya başladım, masamda yemeğim ve telefonum duruyordu, bir taraftan telefondan haberlere bakıyordum, bir taraftan oyun oynuyordum, ders fazla kafamda yoktu çünkü 90'dan aşağı notum yoktu, başarılı sayılabilecek bir çocuktum ve hiçbir sınava çalışmazdım. 


2012 temmuz ayı, hava aşırı derecede sıcak ve ramazan ayındayız, oruç tutuyordum ve o gün okula gitmemiştim, erkenden kalkıp bilgisayarın başına geçerek oyuna tekrardan girdim. oyundan biriyle tanıştım, ne konuda yazarsam yazayım, beni onaylıyor, tüm ilgi alanlarımız ve hoşlandığımız şeyler neredeyse aynı, çok şaşırmıştım, kardeşim yok, internetten tanıdığım kimse yoktu, oyundan arkadaşlık isteği gönderdim ve arkadaş olduk, birbirimize kanka diyorduk. 


oyunda final boss'ların olduğu bölüme gelmiştik, hayli korkunçtu, saat 12:01 suları idi ve iftara daha çok vardı, aç olmama rağmen pek umursamıyordum çünkü oyunun rehavetine kapılmıştım, kulaklıklar son ses, bir taraftan korkuyorum bir taraftan oynuyorum, final boss'u öldürdük ve yer kan revan içinde kaldı ve kanlar aynı harflere benzer şekilde yere saçıldı, bir şey yazıyor gibi gözüküyordu, bilgisayardan büyüteç fonksiyonunu kullanarak yazan yazıları inceledim.


yazıları yaklaştırdığımda ingilizce ama bir hayli sansürlü bir yazı olduğunu anladım. yerde silik bir şekilde warning! the foundation db is (silik) yazıyordu, silik yeri bir türlü okuyamıyordum ve arkadaşıma okumasını ve bana yazmasını söyledim fakat oralı olmayıp, bu tür şeylere önem vermeyip oyuna odaklanmam gerektiğini söyledi. 


teklifini kabul ettim ve oyuna devam ettim, 8-9 saat oynadıktan sonra ezan okundu ve orucumu açtım, biraz televizyon izledikten sonra tekrardan bilgisayar başına geçtim ve 10 dakika oyun oynadıktan sonra bilgisayarı kapatmak için başlat düğmesini açarak kapatma emri verdim fakat önüme not defterinin kayıt/sil mesajı çıktı, o mesajın çıkmasıyla not defterini açtım ve not etmiş olduğum "warning! the f(encrypted)n db is" yazısını tekrardan gördüm ve bunun kaydını aldım ve içeri tekrar geçtim. 


ramazan olduğu için sahura kadar bekliyordum, ev halkı uyusa bile ben bekliyordum, canım sıkıldı, herkes uyuyordu ve yine bilgisayarın başına geçtim. bilgisayarı açtığımda masaüstünde kaydettiğim metin belgesiyle karşılaştım ve not etmiş olduğum "warning! the f(encrypted)n db is" yazısını kopyaladım ve google'da arattım, sağlıklı bir sonuç bulamadım ve farklı kaynaklara yöneldim, vikipedi, wikileaks vesaire kaynaklarda gezinmeye başladım ama nafile, bir türlü sonuç bulamıyordum. 


oyuna girip aynı boss'u tekrardan öldürdüm ve bu sefer farklı bir yazı belirdi, "dg437.4" 


kafam iyice karışmıştı, normalde bu boss'u kesince yerde yazan yazı her zaman aynı olurdu, bu metnide notlarım arasına aldım, sahuru yaptım ve yarın için uyumaya başladım, görünüşe göre okulu yine ekecektim.


gece 4 sularında uyuyup, sabah 6 gibi tekrardan kalktım, henüz herkes uyuyordu ve dizüstü bilgisayarımı alıp, yatağın içinde henüz gün aydınlanmamışken bilgisayarın açılmasını bekliyordum, bir taraftan karanlık olduğu için bilgisayarın ışığı gözlerimi acıtıyordu, bilgisayar açıldığı gibi not defterinden "dg437.4" metnini kopyaladım ve google'a yapıştırdım, yine bir sonuçla karşılaşamadım. 


bu mesajların rastgele çıktığını düşünmeye başlamıştım ve oyuna tekrardan girip arkadaşıma olanları anlatmıştım ve bana bunların önemsiz olduğunu, oyuna odaklanmam gerektiğini ve ayrıntılara takılmamam gerektiğini söyledi. oyunda dünya arası yolculuk yapmak için arkadaşımla portala girdik, portaldan geçiş normalden uzun sürmüştü ve bağlantım kopmuştu. 


tarayıcıdan oynuyorduk o zamanlar, sayfayı yeniledim ve oyun yüklenmeye başladı fakat 90%'da sürekli donup kalıyordu, internetimle ilgili bir sorun yoktu, tekrardan denedim ve önüme bir reklam çıktı, reklamda "hızlı tarayıcından sıkıldın ve daha yavaş ama daha sağlam bir tarayıcı mı arıyorsun? tıkla!" yazıyordu. kendi kendime, "ne salak insanlar var ya, adamlara bak, hızlı tarayıcıdan neden sıkılayım ben? sabır ver ya!" dedim ve reklamı çarpıya tıklayarak çıkmaya çalıştım fakat elim kaymış olmalı ki, .exe uzantılı dosya doğrudan bilgisayarıma indi ve kuruluma başladı (mevcut tarayıcı indirilen tüm uygulamaları herhangi bir emre bağlı kalmadan indirilme opsiyonuna sahip) kurulum bitmişti ve bağlantı sağlanmıştı. 


tarayıcı kaldırmak için denetim masasına girdim fakat yazılım yüklü gözükmüyordu, dosya konumuna gittiğimde herhangi bir aplikasyon gözükmüyordu. tarayıcıyı kontrol ettiğimde çalışıyordu oysaki. bu tarayıcı vasıtasıyla oyuna girmeyi denedim ve çalıştı fakat fazla reklam vardı. reklamların birinde "<h>dg437.4!<x/111_$4.0</h> click it!" yazıyordu, not defterini açtım ve reklamın, not defterindeki ikinci metinle eşleştiğini gördüm fakat reklamdaki metin daha farklıydı, oyundan arkadaşım bir taraftan yazıyordu fakat reklama tıkladım ve 3 tane sekme açıldı.


sekmenin birinde ekranı kaplayacak şekilde a, diğerinde yine aynı şekilde w ve diğerinde ise "su nioj! su fo eno won era uoy..." yazıyordu. ne yazdığını anlamamıştım ve salak bir reklam olduğu için tüm sekmeleri kapatmıştım ve oyuna devam etmiştim.


kısa bir süre sonra elektrikler kesildi, kış ayında olduğumuz için henüz hava açılmamıştı, saat 05:20 civarıydı, her yer zifiri karanlığa bürünmüştü, diğer odaları kontrol etmek ve salondan fener almak için kalktım, odanın kapısından çıkarken dizüstü bilgisayarın şarjına takılıp düştüm. 


bayılmış olmalıyım, çok uzun süre sonra ayıldım fakat hava hala karanlıktı ve tüm vücudum kesilen elektriğin kombiyi devre dışı bırakmasından dolayı buz kesmişti, ayağa kalktım, salona gittim ve feneri aldım. ilk işim feneri saate tutmak oldu ve saatin 04:37 olduğunu gördüm ve odama geçtim. 


kısa bir süre sonra aklımda şimşekler çaktı, elektrikler 05:20'de kesilmemiş miydi?


içime hafif bir ürperti gelmişti, su içmek için mutfağa geçtim ve buzdolabını açtım, buz dolabının ışığı yanıyordu. hemen ışığı açmak için koştum fakat lambadan herhangi bir tepki gelmedi, acaba şalterler mi attı diyerek dış kapıya çıktım, zili ve elektrik kutusunu kontrol ettim fakat elektrikler yoktu, binada herkes uyuyordu. 


odama geçtim ve bilgisayarın kalan 10%'luk şarjıyla ekrana öylesine bakmak için açtım, elektrik olmamasına rağmen evin interneti bilgisayara bağlandı, olaylar iyice ilginçleşmeye başlıyordu, saat ise bunca şey yapmama rağmen 04:38'i gösteriyordu. 


oda iyice soğumuştu, kalkıp dolaptan bir battaniye almam gerekiyordu, bir taraftan bu olanlara anlam vermeye çalışıyordum ve tam bu sırada bilgisayarın şarjı bitti ve kapandı.


dolaptan battaniye alırken bir şey dikkatimi çekti, ilk okulda kullanılan tarzda küçük bir defter vardı, simsiyah ve üstü zımparalanmış sanki kumaş gibi bir hissiyatı vardı ve oldukça eski gözüküyordu, belki siyah değildir sonuçta elektrikler kesik. 


hemen yatağa geçip battaniyeyi üzerime örttükten sonra küçük el fenerimi deftere tuttum ve simsiyah, üzerinde hiçbir şey yazmayan ama çok eski bir defterdi, içindeki yapraklar eskilikten kaynaklı hafif sararmış ama tüm sayfalar bomboştu, yanıma bir kalem aldım ve deftere bir şeyler karalamaya çalıştım fakat kalemin ucu defterin sayfasına değdiği gibi uç kayıyordu, sanki demirin üzerine tükenmez kalemle bir şey yazmaya çalışılınca kalem kayar ve yazacağınızı yazamazsınız ya, aynen o şekildeydi. 


kitabın içinde ve dışında hiçbir ibare yoktu, bomboş, sanki hiç el değmemiş gibiydi. kitabı masanın üzerine bıraktım ve önümde duran pencereden yıldızları saymaya başladım, bu sırada uykuya dalmışım.

 

ani bir ürpertiyle uyandım ve gözlerimi hafif araladım, başımda duran tuhaf kıyafetli biri vardı, karanlık olduğu için pek seçemedim ama, kıyafetleri çok eskiydi, sadece bunu hatırlıyorum, gözümü tekrardan kapadığımda yine uykuya dalmışım, uyandığımda sabah olmuştu. 


bir anda yataktan atıldım ve etrafı kolaçan ettim, o adam kimdi? yoksa rüya mı görmüştüm? bir haftada neler yaşamıştım ya, büyük ihtimalle bu olanlar, hayal gücümün saçmalığından kaynaklanıyordu, aklıma ne gelirse kurgulayıp, ucu bucağı olmayan saçmalıklarla bağlantı kuruyordum. 


elektriklerde gelmişti, henüz küçük olduğum için her şeyi hemen unutuyordum ve yine iştahla oyuna girdim, arkadaşımda o gün okula gitmemişti. iki kişi haritada dolaşıp duruyorduk. karnımda acıkmıştı, inip ekmek almam gerekiyordu, dışarı çıktım. 


her taraf karla kaplıydı, kaya kaya yürüdükten sonra fırına girdim fakat fırıncı hiç oralı olmadı, kolay gelsin dedim, cevap yok. 


2 ekmek alabilir miyim diye sordum, yine cevap yok. canım sıkılmaya başlamıştı, arkamı dönüp raftan 2 tane ekmek aldım ve adamın önünde duran poşetin ağzını açtım ve ekmeği içine koydum, parasını masanın üzerine koydum fakat adamdan hala tepki yok. 


yolumun üstündeki bakkala dondurma ve cips almak için girdim, kapıyı açtığım gibi adam bir anda kafasını kaldırdı ve kapıya baktı, selam verdim cevap yok. sinirlendim kapıyı çarptım gittim adam arkamdan çıktı kapıyı inceliyor, ulan dondurma cips istedik insan yerine koymuyorsunuz diye bağırdım üstüne yere düştüm, dona dona eve gittim. 


binaya girdim ve dairenin bulunduğu kata doğru adımlamaya başladım, kata geldiğimde kapının hafif aralı olduğunu gördüm, sakin olmam gerekiyordu. ekmeği silah gibi tutarak ayakkabılarımı çıkarmadan eve girdim, ekmeği girdiğim odalara doğrultarak ilerliyordum fakat ev bomboştu, kapıyı kitledim ve mutfağa geçip peynir ve domates koydum, ekmeğin arasına dizdim ve yemeye başladım.


bu olanlar dini inancımı zedelemişti, oruç moruç dinlemeden kahvaltımı yaptım ve bitirdim ardından bilgisayarın başına tekrardan geçtim. arkadaşıma mesaj attım fakat böyle bir kullanıcı yok uyarısıyla karşılaştım, nasıl olur? oyunu bırakmış mıydı? gerçekten çok üzülmüştüm ama adını soyadını biliyordum. 


hemen facebook'tan arattım ve facebook hesabında da profil fotoğrafı ve kapak fotoğrafı kaldırılmıştı. oyun oynayacak keyfim kalmamıştı, internette gezinmeye başladım, o zamanlar msn messenger vardı, ona gireyim bari dedim fakat şifremi hatırlayamadığım için şifre sıfırlamak için msn sayfasına girdim. 


sayfaya girdiğimde her zaman çıkan haberlerden vardı, fazla dikkatimi çekmiyordu ama bir haber dikkatimi çekmişti, thumbnail'da sadece son dakika yazıyordu. kesin dolar 2 falan oldu herhalde diye girdim ve "xx oyunu can aldı! 14 yaşındaki a. c. oyun açık halde bilgisayarın başında ölü bulundu, ilk tanılar kalp krizine işaret ediliyor fakat henüz otopsi yapılmadı, cenazesi yaşadığı şehir olan istanbul'dan, memleketi olan ankara'ya defnedilecektir." yazıyordu. 


ağzım açık, gözlerimden yaş gelerek olanlara asla ama asla anlam veremiyordum, nasıl olur ya, nasıl olabilir? oyuna girip, bazı şeyleri kontrol etmem gerekiyordu. hesabıma giriş yaparken kapı çaldı, dışarıda lapa lapa kar yağıyordu, hava karanlık sayılacak derecede bozuktu. kapının merceğinden baktım fakat kimse yoktu, zaten zile basılmıştı, büyük ihtimalle aşağıdan çalmışlardı, aklım yerinde değildi, tekrardan odama geçtim fakat bu sefer kapının tokmağı vuruldu.


ev boşmuş gibi yapsam, olmaz. kapıya yöneldik çünkü bir kere, o sırada evde olduğum anlaşılmıştır. en iyisi mutfaktan bir bıçak almaktı, daha sonra kapıyı açardım veya belki kapıya gelen kişi bir hırsızdır ve kapı zorlanır, işim daha kolay olur. kapı daha sonra çalınmadı ve içeriye geçtiğim gibi bu sefer kapı yumruklandı, iyice sinirlenmiştim. 


sert adımlarla kapıya doğru yöneldim ve merceğe baktım, yaşlı bir amca, eğilmiş doğrudan merceğe bakıyor, göz göze geldik, fena korkmuştum. kafamı çektim direk çok ilginç bakıyordu. ne yapsam diye düşünüyordum, adam çok ürpertici gözüküyordu, görmezden gelerek odama geçtim ama adam ısrarcıydı, yine vurmuştu kapıya, kapıya doğru ilerlerken kim o! diye bağırdım, cevap yoktu ve merceğe baktığımda adam yoktu. 


uykum gelmişti, sabah erken kalkmıştım nasıl olsa, uyudum ve rahat bir uyku çektim, tekrar uyandığımda saat gece yarısı 03:02 civarıydı, internette takılmaya başladım ve kısa sürede sızmışım, sabah 10:05 civarı kapım çaldı. 


kapıdakiler komşulardı, hemen kapının kilidini açtım ve buyrun dedim; 


b: ben 

k1: 1. komşu 

k2: 2. komşu 

k3: 3. komşu 


b: buyrun, bir şey mi lazım? 


k1: hayır fakat dış kapıda yaşlı bir adamın cesedi duruyor, karşı dairemde oturduğunuz için gördüm, yaşlı adam size gelmişti, polise haber verdik. 


(ne diyeceğimi bilemiyordum, 2. komşu atladı) 


k2: evet, cevap vermediğine göre kabullendin ha, zaten k1'in söylediği gibi kapı çalınca hemen mutfaktaki dolabı karıştırmışsın, çatal bıçak sesleri gelmiş, adalet yerini bulacak, polis yolda. 


b: size söyleyeceğim tek şey, ben yapmadım, kapıyı bile açmadım, çaldı ve gitti, daha sonra uyudum, nasıl insanlarsınız siz? küçücük çocuğun başına üşüştünüz, yazıklar olsun, yazıklar... 


k3: çocuk haklı, böyle bir şey yapmış olamaz, zaten evden çıkmayan bir çocuk, ondan beklememiz çok saçma ve bu amcanın bu kapıya gelmesi tamamen tesadüf, komplo teorisi kurmaya gerek yok, polis otopsiyle neyin ne olduğu hakkında bizi bilgilendirir. 


bu konuşmanın üstüne herkes evine çekildi ve kısa süre sonra polis sirenleriyle mahalle inledi, ben yapmadım, yapmadığımı biliyordum fakat içimden kendimi sorguluyordum, çok saçma şekilde gerilmiştim ama doğal olmalıydım çünkü işlemediğim bir suçtan ötürü kendimi yakmak istemiyordum.


komşular, "buyur çocuğum, ne istiyorsun? senlik bir durum yok burada, evine gir." dediler. anlamamıştım, cinayeti benim işlediğimi düşünerek polise haber vermişlerdi? jandarma beni görmedi bile, neler olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu, jandarmaya merhaba dedim, cevap gelmedi, aralarında ufak bir fısıldaşma oldu sadece; 

j1: kapı nasıl açıldı ya? 
j2: rüzgardandır ya neden olacak, ya da evde birileri açmıştır, evi arasak mı? 
j1: öyle yapalım. 

jandarmalar komşulardan benim evimi aramak için izin aldılar fakat bana sormadılar, jandarmalara bir şeyler söylüyordum fakat her konuştuğumda komşular gözümün içine hafif bir tebessümle bakıyordu, jandarmalar ya duymuyordu ya da duymazlıktan geliyordu fakat duymamaları imkansız. evimi aradılar ve "burada hiçbir şey yok, hem burası ne zamandan beri terk edilmiş? mutfak araç ve gereçleri küflenmiş, kapıların kolları pas tutmuş, leş gibi kokuyor içerisi, yaşayan kimse yok mu burada?" 

ben yaşıyorum ben, evimin neyi var? her şeyi bu sene aldık diye bağırdım fakat jandarmalar hiç oralı olmuyordu, komşulardan biri ürkütücü bir gülüşle, "burada yaşayan adamın sonu, aynı bu yaşlı adamın sonu gibi olmuştu, bundan yıllar önce, evinde ölü bulundu, küçük, 14 yaşlarında bir çocuktu, neden öldüğü hala bilinmiyor ve sizin ekipleriniz hala bunu araştırıyor." jandarmalardan biri, "bizim böyle bir şeyden haberimiz y.." tam o sırada diğer jandarma, arkadaşının ayağına bastı ve "evet, bilgimiz var ve hala araştırmaktayız, elim bir vaka, tekrar hatırlamak açıkçası beni çok üzdü." dedi. 

şimdi ne olacak, bir şey söylüyorum komşular harici kimse duyamıyor, bir işler var fakat çözemedim.

     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.